Ne zaman vazgeçeceğini bilmek önemli

Bu haftaki kitabımız Seth Godin’in The Dip kitabı. Bu kitabın bende özel bir yeri var, çünkü çoğu iş veya kişisel gelişim kitabı bize hiçbir konuda asla vazgeçemememiz veya geri adım atmamamız gerektiğini söylerken, the Dip, doğru zamanda vazgeçmek ya da bırakmanın da kazandırabileceğini anlatıyor. Bu anlamda gerçekten farklı mesajlar veren, hayata farklı açılardan bakmanızı sağlayan bir kitap.

Kitap hakkında

 "The Dip" veya Türkçe yayınlanmış adıyla “Dip” kitabı, temel olarak ne zaman bırakmak, ne zaman bırakmamak gerektiği ile ilgili bir kitap. İnsanların başarılı olmak adına yaşadıkları süreçleri ele alıyor. Kitapta, başarıyı elde etmek için zorlukların üstesinden gelmek gerektiği ve bunun için özverili bir çaba göstermek gerektiği vurgulanıyor.

Ayrıca, bazı durumlarda başarı için bir sonraki aşamaya geçmek yerine, o noktada durmak ve hedeflerimizi gözden geçirmenin doğru olabileceği anlatılıyor.

Gerçekten de bizler, bir hedefe kilitlendik mi, o hedefe ulaşmanın yollarını ararız. Ancak çoğunlukla bulunduğumuz nokta, buraya nasıl geldiğimiz, buradan sonraki adımlarda farklı bir şey yapmamız gerekip gerekmediği ya da bu hedefin artık bizler için katma değerli olup olmadığı gibi konuları işlerin iyi gittiğini düşünüyorsak durup düşünmeyiz. Oysa bazen dört nala başarısızlığa koşuyoruzdur.

Üzerinde fazla düşünülmeden, analiz yapılmadan girişilen pek çok iş de böyledir. İşte Godin, bu durumu fark etmemizi sağlıyor. Kitap, bu süreçleri "Dip" adı verilen bir nokta ile açıklıyor.

Dip, bir projenin başlangıcında ve sonunda ortaya çıkan zorlu bir süreçtir. Bu zorlu süreç, işin veya projenin ilerlemesi için bir engel olabilir veya projenin başarısında önemli bir faktör olabilir. Kitapta, Dip'in neden ve nasıl ortaya çıktığı, Dip'i nasıl tanımlayabileceğimiz ve Dip'in üstesinden nasıl gelebileceğimiz hakkında bilgiler veriliyor.

Kitabın, özellikle iş dünyasındaki girişimciler ve yöneticiler için yararlı bir kaynak olabileceğini düşünüyorum. Başarılı olmak için, bir girişimcinin çıkış yolunu belirlemesi ve Dip'in üstesinden gelmek için mücadele etmesi gerekmektedir. Ayrıca, kitapta, başarısızlıkla başa çıkmak, hedeflerimizi gözden geçirmek ve odaklanmak gibi diğer önemli konular da ele alınıyor.

Kitabın ortaya koyduğu temel fikir

 Hayattaki amacınız ne olursa olsun, işlerin planlandığı gibi gitmediği ve ilerlemenin sinir bozucu bir şekilde durduğu zorlu bir dönemden geçme ihtimaliniz yüksektir.

Birçoğumuz kurduğumuz işin bir yere gitmemeye başladığını, profesyonel yaşamda iş arkadaşlarımızın bizden önce terfi ettiğini, satış rakamlarımızın düşmeye başladığını, ilişkilerimizin soğuduğunu veya ekibimizin motivasyonunu sağlayamadığımızı tecrübe etmişizdir.

Yazar Seth Godin'in sözleriyle, bu zor zamanlar “Dip” olarak bilinir ve bu “Dip”ler hayatın hemen hemen her alanında bulunabilir. Godin, "dip" olarak adlandırdığı bu zorlu dönemin, bir projede veya bir kariyerde başarıya ulaşmak için atlanması gereken bir engel olduğunu ve bu sürecin kişinin işindeki veya hayatındaki amacına bağlı olarak değişebileceğini söyler. Seth Godin bu tür durumlarda umutsuzluğa kapılmayın der.

Dip pek çok alanda neredeyse kaçınılmaz olsa da genellikle tünelin sonunda ışık vardır. Sabır ve kararlılık gösterenler, bu süreç sona erip işler iyiye gittiğinde mükafatını alacaktır. Godin'in işaret ettiği gibi, Dip aslında her iş veya projede yaşanabilecek doğal bir aşamadır ve buna hazırlıklı olursanız, başarılı olma ihtimalinizi artırırsınız. Yani burada dipleri tanımlamak ve bunlara karşı mental olarak hazırlıklı olmak başarıda kritik önemdedir.

Kitapta, dipin aşılması için bazı stratejiler önerilirken, dipin bazen geçici bir durum olabileceği, bazense o noktadan itibaren işi bırakmanın veya hedeflerden vazgeçmenin daha mantıklı olabileceği vurgulanmaktadır. Godin ayrıca, sürekli bir başarı beklentisinin sadece hayal kırıklığına neden olabileceği ve gerçek başarının, dipi aşmak için yapılan seçimlerde yattığını söylüyor.

Okuyuculara, dipin farkında olmaları, stratejik bir şekilde hareket etmeleri ve hedeflerine odaklanmaları konusunda ilham veriyor. Özetle, Seth Godin'in "The Dip" adlı kitabının ana fikri, başarıya ulaşmanın zorlu bir yolculuk olduğu ve bu süreçte karşılaşılan zorlukların, seçim yapmak, odaklanmak ve pes etmek arasında doğru bir denge kurarak üstesinden gelinmesi gerektiğidir.

Kitaptan alınacak temel dersler

 Zorluklar, başarıya giden yolda normal karşılanmalıdır: Kitapta belirtildiği gibi, herhangi bir iş, proje veya hedef doğru şekilde yönetilirse, bir noktada zorluklarla karşılaşılacaktır. Bu zorluklar, başarıya ulaşmak için bir test olabilir. Odaklanmak, başarılı olmanın anahtarıdır: Başarılı olmak istiyorsanız, önceliklerinizi belirlemeniz ve kendinizi önemli şeylere odaklamanız gerekir.

Bu, dağılmadan ve zamanınızı en verimli şekilde kullanmanıza yardımcı olur. İşler yolunda gitmediğinde, hedeflerinizi gözden geçirin: Kitapta belirtildiği gibi, bazen Dip'e karşı koymak yerine, hedeflerinizi gözden geçirmek daha mantıklıdır. İşler yolunda gitmiyorsa, bu bir işaret olabilir ve hedeflerinizi yeniden değerlendirmeniz gerekebilir.

Başarısızlık bir öğrenme fırsatıdır: Kitapta, başarısızlıkların kaçınılmaz olduğu ve bunların öğrenme fırsatları sağladığı belirtilir. Başarısızlıkla yüzleşmek, daha iyi bir sonuç için ihtiyacınız olan bilgiyi edinmenize yardımcı olabilir. Kendinize gerçekçi hedefler belirleyin Kitapta belirtildiği gibi, başarılı olmak için kendinize gerçekçi hedefler belirlemelisiniz. Bu, hedeflere ulaşmanızı daha kolay hale getirir ve sizi daha motive eder.

Girişimci ve yöneticilerin almaları gereken mesaj

Özellikle ülkemizde pek çok girişimcinin, aslında vazgeçmesi gerektiği noktada hakim ve popüler yönetim ve kişisel gelişim furyası nedeniyle, vazgeçmeyi kötü bir şey olarak düşündüklerini görürüz. Oysa, vazgeçmek bazen en doğru stratejidir. Steve Jobs veya Jack Welch gibi pek çok efsane iş lideri, girdikleri işlerden çok doğru zamanda çıkmayı başardıkları işler nedeniyle başarılı olmuşlardır.

Bazen iş dünyasında karşılaşıyoruz; bir yatırım yapılıyor aslında fizibilite ve varsayımlar hatalı, bir noktada işler iyi gitmiyor, ileride gitmeyeceği de belli, ancak kararı verenler kişisel egoları veya başarısızlık korkuları yüzünden geri adım atmıyor, yatırımı savunuyor ve şirketi devam etmeye zorluyorlar.

Sonuçta kayıp büyük oluyor. Oysa zamanında vazgeçseler, o kayıpları hiç yaşamayacaklar. Siyasette de spor kulüplerinde de benzer durumları tecrübe ediyoruz. Bir hedefe kilitlen ve hedeften vazgeçme anlayışı hakim Amerikan başarı formülü ancak bu formül Amerika’da bile sorunlara yol açtı.

Aşırı hırs, yanlış yaptığını bile bile ısrarcı olma, hedefi tutturmak uğruna tavizler verme, 2000 ve 2008’de krizlere yol açtı. Oysa bazen yolculuk esnasında bir mola verip doğru hedefe gidip gitmediğinizi, doğru yolda olup olmadığınızı bir düşünmeniz gerekiyor. Seth Godin’ in kitabı ne zaman vazgeçmek ne zaman tutunmak gerektiğini kriterler ortaya koyarak sunan bir başyapıt. Okunmasını tavsiye ediyorum