Ne yapmalıyız?
Frankfurt’taki ev eşyaları fuarında, dünyanın önemli zincir mağazalarının tamamında ürünleri bulunan şirketin Avusturyalı ortağının stantta olduğunu öğrenince, ziyaret edip tanışmak istedim…
* * *
Görevliler:
“Diğer stantları geziyor. Mail adresini verelim, mail atın, uygun olursa mutlaka döner” dediler…
Döndü…
Ve buluştuk…
* * *
İlk sorum:
“AB vatandaşısınız. Frankfurt’a girerken zorluk yaşadınız mı?”
Gülerek ve iç çekerek yanıtladı:
“Son yıllarda anlamlandıramadığım bir tutuculuk ve sertlik var.
Sadece AB ülkesi vatandaşı olmayanlar değil, ben de sorgulandım uçaktan indiğimde; nerede kalacağım, kaç gün kalacağım soruldu.
Giderek katılaşan bu tutumun dahi, fuarların sürdürülebilirliğine, ticaretin daralmasına etkisi oldu.
Bu fuarda, geçen yıl 100 bini aşkın ziyaretçiyi küçümserken, bu yıl 40 bin ziyaretçi konuşuluyor.
Ve işin kötüsü, dünya ticaretine yön veren fuarlarda dahi ziyaretçi sayısının daha da düşeceği tahmin ediliyor…”
* * *
Dünyanın en büyüklerinden biri böyle düşünürken, biz ne yapmalıyız?
* * *
Aynı gün Arzum’un sahibi Murat Kolbaşı ile konuştum…
O da standlarının başındaydı…
Farklı bir ayrıntıya dikkat çekerek, ‘bu sıkıntılı dönemde’ yapmamız gereken şeye ışık tuttu Kolbaşı:
“17 yıldır bu fuara katılıyorum ve katılmaya devam edeceğim.
Ziyaretçi sayısında önemli düşüşler olmasına rağmen, biz Türk kahvesi ile ayrışmayı ve daha fazla ziyaretçi çekmeyi başardık.”
* * *
Yapabileceğimiz binlerce şey var daha…
Örnek mi?
Kolbaşı’nın verdiği ikinci ayrıntı:
“Yeni jenerasyon fuarlara gitmeyi maliyetli buluyor.
Dijital platformlar üzerinden ticareti daha uygun görüyor.
Bu nedenle fuarlar yavaş yavaş anlamını yitirmeye başlayacak.
Bu alanda da hazırlıklarımızı tamamlamalıyız.”
* * *
Fuarlar bir örnek…
Yeniden şekillenen dünya ticaretinde, payımızı artırmak için, tüm alanlarda “Ne yapmalıyız?” sorusunun yanıtını bulmamız ve harekete geçmemiz gerekiyor.
Dün, Almanya Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği CEO’su Dr.Martin Wasleben ile sohbet ettik. Ticaret savaşlarında Türkiye’nin konumu ve önemini anlattığı sohbet, pazartesi günü gazetemizde yayımlanacak.
Wasleben’in:
“AB için iyi zamanları geride bıraktık.
Tabii ki durum daha da zorlaştı.
Ama dünya ekonomisi, her şeyin tekrardan yoluna girebileceği gelişmelere de gebe” cümlesi, somut adımlarda gecikmememiz gerekliliğini ortaya koyuyor…