Ne oluyor, nasıl oluyor da çalışmak isteyenler azalıyor?
Geçen yılın aralık ayı itibarıyla çalışmak isteyen nüfus ya da bir başka ifadeyle işgücü 31 milyon 957 bin düzeyinde bulunuyor. Tabii ki bu sayı tek başına çok anlam ifade etmez.
Bir sayının önemini ancak kıyaslama yaparak anlamak mümkün. Dolayısıyla aralık ayındaki yaklaşık 32 milyonluk işgücü, örneğin toplam çalışabilir nüfusun ne kadarıdır, buna bakmak gerekir.
32 milyonluk işgücü örneğin artmakta mıdır, bunu irdelemek gerekir.
Belirgin bir artış ya da düşüş varsa bu hangi etkenlerden kaynaklanmaktadır, buna eğilmek gerekir.
Biz bugün bu sayıyı kendi içinde irdelemek istiyoruz. Aralık ayında yaklaşık 32 milyon olan işgücü önceki aylara göre belirgin olarak düşüyor. Dikkatimizi en çok çeken bu. Tablomuzda da yer alıyor zaten; geçen yıl işgücü bir önceki aya göre olmak üzere eylülde 176 bin, ekimde 155 bin, kasımda 363 bin ve aralıkta 338 bin kişi azalmış. Yani bu dört ayın toplamındaki azalma tam 1 milyon 32 bin kişi.
Ne oldu yani, ağustosta yaklaşık 33 milyon olan işgücü aralıkta niye 32 milyona indi? Bu bir milyon kişi çalışmaktan niye vazgeçti? Bu insanların tümüne piyangodan para mı çıktı, define mi buldular? Dört ayda bir milyon kişinin çalışmaktan vazgeçmiş olmasını nasıl izah edeceğiz?
Bu azalmanın mevsimsel etkenlerden kaynaklandığı da söylenemez. Mevsim etkisi var ama bu etki milyonluk düşüşü izah etmekten uzak. Söz konusu dört ayda mevsim etkisinden arındırılmış işgücündeki azalma yalnızca 124 bin kişi. 124 bin nere, 1 milyon 32 bin nere! Arada yine 900 bin kişilik fark var.
Yıllık artış da düşük
İşgücünde bütün yılın toplamındaki artış da 2018'de önceki yılların çok çok altında kaldı.
İşgücü artışı 2015 ve 2016 yıllarında 865 bin ve 888 bin oldu. 2017 yılındaki artış ise 1 milyon 39 bin kişiye ulaştı. 2017'nin nüfus belirleme yöntemindeki değişiklikten kaynaklanan özel bir yanı var. Bu konuya dünkü yazımızda değinmiştik. Dolayısıyla 2017’yi değerlendirme dışı tutalım. Şu durumda geçen yılki 378 binlik işgücü artışı yine de 2015 ve 2016 yıllarının yarısından daha az.
Emekliler yüzünden mi?
TÜİK işgücüne dahil olmama nedenlerini sıralarken emekli sayısını da veriyor. Buna göre geçen yıl emekli sayısında 435 bin kişilik bir artış oldu.
Emekli sayısındaki artış 2015’te 65 bin, 2016’da 154 bin, 2017’de ise 174 bin kişiydi. Yani geçen yıl emekli olanlar, önceki üç yıl toplamını aştı.
Emekliye ayrılanlar doğaldır ki işgücünün düşük görünmesi sonucunu doğuruyor. Bu gerçekten hareketle bir hesaplama daha yaptık ve “emekli sayısı hiç artmasaydı hangi yıl işgücü ne kadar artardı” sorusuna yanıt aradık. Yani emekli sayısındaki artışı işgücündeki artışa ekledik.
Bu hesaplamaya göre geçen yılki işgücü artışı 813 bin ve önceki yılların yine de gerisinde.
Dolayısıyla başlıktaki soruyu bir kez daha soralım: “Ne oluyor, nasıl oluyor da çalışmak isteyenlerin sayısı azalıyor?”
Ve şu hesabı da ekleyelim: İşgücü 1000, çalışan 850 ve işsiz 150 kişi ise işsizlik oranı yüzde 15'tir. Ama işgücü 950'ye inerse 850 çalışanla işsiz sayısı 100'e, işsizlik oranı da yüzde 11’e geriler.