Ne oldum değil ne olacağım?
Çin'in açıkladığı verileri her zaman temkinli karşılamakla beraber son gelişmeyi önemli buldum. 2012 yılında dünyanın en fazla mal ticaretini gerçekleştiren ülke 1945ten beri ilk kez ABD olmadı.Bu noktaya nereden geldiğimizi kısaca özetlemek istiyorum Tahmin ettiğiniz üzere tahtını Çin'e kaptırdı.1400lü yıllarda İpek yolunun işlerliğini kaybetmesi ile Avrupa Doğuya doğru başka ticaret alternatifleri aramaya başladı. Portekizlilerin 16yy'da Hindistan ve ardından Macau üzerinden Çin'de liman kurmaları ile ticaret deniz yoluna kaymaya başladı. 1711 yılında ünlü British East India Company'nin Guangzhou'da ofis açması ile ticaret hacmi hızla büyüdü. 1760'da ise Çin hükümeti dış ticareti sınırlandırmak için bazı yasaları yürürlüğe soktu.Buna göre Guangzhou tek resmi liman olacak, tüm gemiler önce 65 mil ötedeki Macau'da duracak, burada Çin sularına girmek için bir klavuz edinecek ve yazılı bir izin alacaktı. Ardından Guangzhou'dan 15 mil uzaklıktaki Whampoa'da yükünü boşaltacaktı. Tüm bu işlemler 1782 yılında hükümetten yetki alan sınırlı sayıda Çinli tüccar üzerinden gerçekleşiyordu.Imparator Qianlong Kral George III'e 1793 tarihli bir mektubunda "Biz zaten herşeyi üretiyoruz sizin gereksiz ürünlerinize ihtiyacımız yoktur" babında bir mektup yollamıştı. Gerçekten de bu yıllarda Ingiltere başta çay,ipek ve porselen olmak üzere Çin'den önemli miktarda mal ithal ederken fazla bir mal satamıyordu ve bu nedenle net ödemeleri de gümüş üzerinden yapıyordu (Amerikalıların Ingilizlerden daha zeki olduğunu dolar ve tahvil vererek işi halletmelerinden anlıyoruz).
Bu arada 1729 yılında Çin tıbbi amaçlar dışında afyon tüketimi ve ithalatını yasaklamıştı. Ancak buna rağmen 1799 yılında işler öyle bir noktaya geldi ki Çin Ingiltere'ye afyon için ödeme yapmaya başladı. Rakamsal bir karşılaştırma yapmak gerekirse yasağın geldiği 1730'da İngiltere 15 ton afyon satarken 1773'te bu miktar 75 ton olmuştu. (Tenten'in maceralarında Çin'de afyon batakhanaleri meşhurdur).Bu gelişme ile beraber Imparator giriş cümlesi şöyle olan bir bir kanun yayınladı "Afyon zararlıdır. Afyon geleneklerimizi ve ahlağımızı yok eder.Şimdi afyon Yasak Şehre girmeye başladı"
Ancak başkentin konumu ve afyon ticaretinin geçtiği bölge düşünüldüğünde yasa etkili olamadı ve ticaret tüm hızı ile sürdü. Bu gelişmenin soncunda 1839-42 yılları arasında 1. Afyon Savaşı yaşandı ve Nanjing anlaşması ile son buldu.Hong Kong isminin ortaya çıkması da ilk kez bu anlaşma ile gerçekleşir. Daha sonra da zaten Ingiltere kontrolüne geçer. Anlaşma Ingiltereye 21 milyon dolar civarında tazminat ve ticaret hakları verilmesini de içeriyordu. 1856-1860 yıllarında ise 2. Afyon Savaşı gerçekleşti ve yine Ingiltere'nin üstünlüğü ile tamamlandı. 1899-1901 Boxer kalkışması da durumu değiştiremedi. Ticaretin yeniden Çin kontrolüne geçmesi 1912 daha doğrusu 1948 yılında komunist hükümetin başa geçmesi ile oldu.Benzer bir hikayeyi Japonya üzerinde de bulabilirsiniz. Çin o tarihlerde dış ticareti olmadan dünyanın en büyük ekonomisi olmuştu. Şimdi ise aksi bir strateji ile birinciliğe oynuyor.