Ne olacak mermercimizin akibeti
Diyarbakır Mermerciler ve Madenciler Derneği (DMMD)Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bal ile geçenlerde bir araya gelip sektörün Diyarbakır'da geldiği son durumu değerlendirdik. DMMD 35 üyeli çok önemli bir dernek. Kentin ihracat rakamlarınıntavan yapmasında en büyük rol mermercilerin. 35 civarında fabrika ve Çermik, Çüngüş, Hani ve kısmen Lice'de yaklaşık 30 ocak var. Sektör doğrudan 3 bin 500 civarında, dolaylı olarak ise 7 bin kişiyi istihdam ediyor.
Ancak Ortadoğu'da yaşanan kaos ortamı, Çin pazarının müthiş şekilde daralması ( Çin blok satışlarında, Ortadoğu ise proje bazlı ve ebatlı satışlarında önemli pazardı), 16 Haziran 2012 yayınlanan genelge ile maden ruhsatlarının direk başbakana bağlanması bölge mermercisini kara kara düşündürüyor. Bunlara bir de 7 Haziran seçimlerinden sonra bölgede yaşanan kaos ortamı eklendiğinde sektör ciddi çıkmaza girmiş durumda. Bölge mermercisinin yıllardır yaşadığı güvenlik ve köylü problemleri de cabası.
Peki bu kadar sıkıntıya rağmen sektör nasıl ayakta duruyor? Çift vardiyalar tek vardiyaya dönüşmüş, mevcut ocaklarda çalışmalar çok zor şartlarda ilerliyor. Zorunlu işten çıkarmalar da artmış durumda..
Sektörün tamamı kredi ile ayakta durmaya çalışıyor. Ancak bölgede yaşanan kaos ortamı nedeni ile bankalar kredilerde temkinli davranıyor. Hatta faiz oranlarını yükselttiler. Yani bankalarda artık mermerciler için çözüm kapısı olmaktan çıkıyor. Borçlanmada farklı yönetemler ortaya çıkar mı bilinmez..
Salih Bal'a durumun böyle gitmesi durumunda ne olacağını sordum. Bu soruya bir temenni ile cevap verdi. Acilen güven ve istikrar ortamının oluşması gerektiğinin altını çizdi. Umarım böyle gitmez yoksa birçok firma yok olup gidecek ve güven ortamı ve istikrar oluşana kadar sektör kan kaybetmeye devam edecek. Anlaşılan o ki, bölgede güven ortamı yeniden oluşsa bile Ortadoğu'da yaşananlar sona ermedikçe, Çin gibi etkili pazarlar yeniden canlanmadıkça sektör sıkıntı çekmeye devam edecek. Bizim için bu kadar önemli bir sektör gözümüzün önünde eriyip gidecek. Peki ne yapmak gerekiyor? Bu sorunun cevabı var olsa bile ne kadar hayata geçirilir bilinmez.
İyi günlerde Diyarbakır'a gelen gidenin, ağırlanan misafirlerin, düzenlenen toplantıların haddi, hesabı yoktu. Türkiye iş dünyasına kurum veya STK ismi vermeden bir çağrı yapıyorum: Bizim sizi asıl aramızda görmemiz gereken dönem bu dönem. En azından moral ve motivasyon açısından. Diyarbakır'ın kalkınması için iş dünyasının bölgeye şimdi de gelip gitmesi şart.