Ne olacak bu doların hali?
ARKA PLAN / Mehmet uĞur Civelek Herhangi bir gelişmenin sebebine bakıp onları ortadan kaldırmak için çaba harcamadan, ortaya çıkan sonuçlara tepki göstermek ancak gelişmemiş beyinlerin veya başka bir deyişle acizliğin ürünü olabilir. Son aylarda finansal piyasalarda benzer nitelikte bir tepkisellik ön plana çıkıyor ve bu duygusal yaklaşım başta petrol olmak üzere emtia fiyatları ve döviz piyasaları üzerinde yoğunlaşıyor. Dolar değer kaybettiği için petrol yükseliyor ve enflasyon baskısı üreterek beklenti yöntemini işe yaramaz hale getiriyormuş! Eğer dolar değerlenmeye başlar ise enflasyon baskısı azalabilir, işler yoluna girebilirmiş... Finansal piyasaları pek tanımayan ekonomi öğrencileri böyle bir değerlendirme yapsa, makul karşılar ve neden bu kadar basit olamayacağını açıklamaya çalışırsınız, fakat bu yorumu yapanlar küresel finans sisteminin kurmayları olur ise nutkunuz tutulur, diyecek laf bulamayabilirsiniz. Söz konusu kesime güvenmek zorunda bırakıldığınızı düşündükçe, vah bu dünyanın haline der ve uyku uyuyamaz hale gelirsiniz. Galiba denize düşen yılana sarılıyor, sürdürülebilir olmayan bir rotada ilerlemek eninde sonunda herkesi çaresizleştiriyor ve saçmalatıyor. Önce büyük çoğunluğu çaresiz duruma düşüren, ancak iş işten geçip çaresiz duruma düşen sahtekarlara günaydın diyerek başlamakta yarar var; dolar tam sekiz yıldır değer kaybediyor ve petrol fiyatı tam on yıldır yükseliyor, bugüne kadar aklınız neredeydi? Ateş bacayı sarıncaya kadar yapılan uyarıları neden dinleyip dikkate almadınız? Bu saatten sonra ne yapabileceğinizi sanıyorsunuz? Para politakalarının 2001 yılı sonrasında bir daha sıkılaştırılmamak üzere gevşetilmesini talep edenler ve bu kararı verenler kimlerdi? Devamında mali sistemdeki ilkeler tüketilirken, felakete gidişe yeşil ışık yakıp israfı dünya tarihinde eşi görülmemiş boyuta çıkaranlar kimlerdi? ABD'li yöneticilere yönelik küresel nefreti bugünkü boyutuna çıkaran politika ve yönlendirmelere imza atanlar kimlerdi? Tüm bu yaşananlara rağmen doların değer kaybetmemesi ve başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının eski düzeyini koruması mümkün olabilir miydi? ABD ekonomisinde enflasyon yüzde 4 düzeyinin üzerinde iken kısa vadeli faizleri yüzde 2'ye düşürenler, bu tercihin dolar ve emtia fiyatları üzerindeki muhtemel etkisini bilmiyorlar mıydı? İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemi incelediğimizde ABD Doları'nın değer kaybettikten sonra toparlayıp uzun süreli yükseliş sergilediği iki dönem görüyoruz. Her ikisi de bugünkü koşullardan çok farklı idi. Hem ABD'nin küresel düzeydeki itibarı yüksekti ve küresel tasarrufçuya oldukça cazip gelebilecek pozitif bir reel faiz sunuluyordu, hem de ABD ekonomisi bugünkü kadar sorunlu ve kırılgan değildi. 1970'lerin sonunda ABD, Soğuk Savaş'ın galibi ve dünyayı yeniden şekillendirecek güç olarak algılanıyordu, sorunlarına radikal çözüm üretme niyetinde idi ve enflasyon yüzde 13 iken kısa vadeli faizleri yüzde 12.5'ten yüzde 18.5'e yükseltme kararlılığını göstermişti, sonuçta dolar güçlenmiş kayıplarını önemli ölçüde geri alabilmişti; ABD yönetimi güçlü dolar istemiş, fakat bedelini de ödemişti. Güçlü dolar istenen ikinci dönem 1995 yılı sonrası idi: ABD'nin küresel düzeyde itibarı yüksekti, ciddi bir yapısal sorunu yoktu, fakat ekonomisini soğutmakta sıkıntısı vardı; enflasyon yüzde 2'lerde iken faizler yüzde 6.5'e kadar yükseltilmiş, fakat yeterli olmamıştı. Bugün yeniden doların güçlenmesi isteniyor, fakat potansiyel destekçilere hiç bir şey vaat etmiyor, tam aksine dilencilik yapmaya çalışıyor, sadaka vermeyeni tehdit ediyorlar! ABD'nin küresel itibarı yerlerde sürünüyor, kendi kamuoyu desteğini koruyamıyor; ekonomisi yapısal olarak sorunlu ve aşırı kırılgan olduğu için pozitif reel faiz veremiyor... Eski çamların bardak olduğunu anlamak istemiyor! Bugünkü tabloya baktığımızda doların değer kazanması oldukça zor görünüyor. Bir yandan negatif reel faiz ve genel güvensizlik, diğer yandan Federal Reserve'nin piyasaya verdiği dolarlar karşılığında kabul etmeye başladığı yeni teminatların kredi kalitesindeki olumsuzluk kalıcı başarıya izin vermeyecek gibi görünüyor. Ayrıca dolar, Japon Yeni ve Euro'ya karşı değer kazansa bile bu durum petrol fiyatları başta olmak üzere emtia fiyatlarının gerileyeceği ve enflasyon baskılarının azalacağı anlamına gelmiyor. 2008 yılı başından bu yana doların Euro'ya karşı değeri yatay bir bant içinde kaldığı ve Japon Yeni'ne karşı kayıplarını geri aldığı halde petrol neden hâlâ yükselmeye devam etti?.. Yaşanan sıkıntıların kökenine inmeden ortaya çıkan sonuçları bir süre için manipüle edebilirsiniz, fakat uzun vadeli eğilimleri değiştiremez, saadet zincirinin kırılmasını önleyemezsiniz. Bir düşünün, bugünün koşullarında portföyünde dolar cinsi yatırımın ağırlığını artıracak enayiler kimler olabilir? Bulamadınız ise doların değer kazanıp, petrol fiyatının gerileyebileceğini nasıl düşünebiliyorsunuz? Aksini düşünüp petrol zenginlerini potansiyel enayi yerine koyanlar çok yanılabilir, sahi petrolü üretenler mi, yoksa tüketenler mi panikledi ve çaresiz duruma düştü! Unutmayın, uzun vadede en büyük aptal, kendisi dışında herkesi aptal yerine koyanlardır... Fakat bu gerçeği anladıklarında genelde iş işten geçmiş, yapılabilecek fazla bir şey kalmamış olur... G-8 niye mi toplandı: Dostlar alışverişte görsün diye...