Ne kadar risk, o kadar kar olasılığı…

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Geçen yılın tümünde en çok kazandıran yatırım alanı Borsa oldu. Hisse senetleri, İMKB 100 endeksi bazında geçen yılın tümünde TÜFE'den arındırılmış haliyle net yüzde 23.62 kazanç sağladı. Bu oran ortalama kazancı gösteriyor tabii ki. Hisse senedi bazında çok daha yüksek oranda getiri elde edilebildiği gibi, zarar ettirenler de oldu kuşkusuz. Yani, kar ile zarar, at başı gidiyor. Ne kadar risk alınırsa, o kadar kar olasılığı doğuyor.

Riskten uzak durmayı tercih edenler mevduat limanına sığınıyor. Peki sonuç? Bir yılda reel olarak yüzde 1.44'lük bir kazanç. Ama bu oranın brüt mevduat faizine göre hesaplandığını, vergi kesintisiyle net oranın daha da aşağılarda oluştuğunu belirtelim. Bu kazancın pek tatmin edici olmadığı da ortada; ama, anaparayı bile kaybetme endişesi, böylesine düşük kazanca razı olunmasına yol açıyor.

Sağlam olarak bilinen ve tutku haline gelmiş, vazgeçilemeyen bir yatırım aracı da döviz. Her ne kadar aralık ayında reel olarak ciddi oranda bir kazanç ortaya çıkmışsa da, daha uzun bir zaman diliminde, örneğin geçen yılın tümünde dövizde reel olarak kayıp var. 2010 yılının tümünde dolar yatırımcısı yüzde 5, euro yatırımcısı ise yüzde 14 zarara uğradı.

2010 yılının en popüler yatırım aracı tartışma götürmeyecek biçimde altın… Altın, aralık ayında reel olarak yüzde 7, yılın tümünde ise yüzde 17 düzeyinde kazanç sağladı.

Tasarruflar nerede?

Yerli ve yabancı tasarruf sahiplerinin Türkiye'deki yatırımlarının hangi alanlarda yoğunlaştığına ilişkin verileri bu köşede 3 Ocak'ta detaylı olarak aktardık. Yazımızın başlığı da, "Yabancı döviz getirip TL'de değerlendiriyor, o dövizi de Türk vatandaşı taşıyor" şeklindeydi. 

Yerli ve yabancı tasarruf sahiplerine göre tasarrufların hangi alanlarda yoğunlaştığına ilişkin veriler eylül ayındaki durumu gösteriyor; ancak tasarruflar öyle çok hızlı bir şekilde yer değiştirmiyor. İşte eylül verilerine göre yerli tasarruf sahipleri birikimlerinin yüzde 51'ini mevduatta, yüzde 21'ini döviz tevdiat hesaplarında, yüzde 9'unu devlet iç borçlanma senetlerinde, yüzde 7'sini Borsa'da, yüzde 12'sini diğer alanlarda tutuyor.

abancı tasarruf sahibi ise ağırlıklı olarak iki alanda. Yabancıların Türkiye'deki birikimlerinin yüzde 63'ü Borsa'da, yüzde 27'si devlet iç borçlanma senetlerinde. Yüzde 10'luk bir pay da mevduatta bulunuyor.

Geçen yıl TÜFE'den arındırılmış haliyle en çok kazancın Borsa'da elde edildiğini, ikinci sırada altının bulunduğunu belirttik. Borsa'dan adeta köşe bucak kaçan yerli tasarruf sahibi, parasının yalnızca yüzde 7'sini Borsa'ya yatırmış. Türk vatandaşı dövizden zarar etmiş, mevduatta ise kayda değer bir getiri söz konusu olmamış.

Türk halkı risk almaktan kaçıyor ve bu yüzden Borsa'dan uzak duruyor; yoğurdu üfleyerek yiyor. Ama sığındığı döviz limanı da pek öyle sağlam değil ki. Yıllardır dövizin fırlayıp gideceği beklentisi var, bu beklenti bir türlü kırılamıyor. Elinde üç-beş bin doları olan herkes, doların ne zaman 2 lirayı bulacağını sorguluyor, eurosu olanlar ise ne zaman 2.5 liranın görüleceğini öğrenmeye çalışıyor. Sanki bilen var da!

Bu arada, TÜİK'in tasarrufların getirisine ilişkin çalışmasının devlet iç borçlanma senetlerini kapsamadığını ve bunun bir eksiklik olduğunu belirtelim. Çünkü biliniyor ki bu senetlerde özellikle yabancılar için çok iyi bir getiri oluşuyor ve zaten yabancılar da Türkiye'deki tasarruflarının dörtte birden fazlasını bu alanda yapıyor.

Tasarruf araçlarının aralık itibariyle net getirisi (Yüzde)
AylıkÜç aylıkAltı aylıkYıllık
Mevduat faizi (brüt)0,900,341,191,44
İMKB 100 Endeksi-3,333,2015,8623,62
Amerikan Doları5,980,45-6,10-5,07
Euro2,441,291,69-14,03
Külçe altın7,349,876,0617,27
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar