Ne kadar büyüme, o kadar vergi; sonuç vergi zammı!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

 

Türkiye'de genel olarak hemen her konuda, ama özellikle ekonomide bir tahmin yaparken, hep bir çekince koymak, "mevcut gidişata" göre diye bir vurguda bulunmak gerekiyor. Çünkü her an gidişatı değiştirebilecek bir adım atılabiliyor, yeni bir yön çizmeyi gerektiren gelişmeler olabiliyor.

Daha üç hafta önce, 4 Eylül'de bu köşede 2012 enflasyonunun çok büyük olasılıkla yüzde 7'nin altında kalacağı tahmininde olduğumuzu yazdık. Geçmiş yıl eğilimleri ve mevcut gidişat bize böyle bir sonuç veriyordu. Yüzde 7'nin hemen altında, yüzde 6.8 ya da yüzde 6.9'luk bir tahminde bulunduk ve hemen, ancak "ama"lar var, diye ekledik:

"...Vergi oranlarıyla oynayıp ya da yeni vergiler koyup kendi kendimize enflasyon yaratmazsak.

Yurtdışı kaynaklı, hiçbir etkide bulunabilecek gücümüzün olmadığı gelişmelerle karşılaşmazsak.

İş aleminin işlerin biraz açılmasını sağlayacak şekilde önlem alınması isteğine hükümetten gelen "Ekonomide frene çok basılıyor, balatalar ısındı, koku da geliyor" türündeki destek, Merkez Bankası üstünde çok yoğun bir baskıya dönüşmezse ve Merkez de bu baskıları göğüsleyemez hale gelip ipin ucunu koyvermezse..."

Henüz ikinci olasılıkla ilgili bir gelişme yok, olmasını da dilemeyiz tabii ki. Çünkü zaten birinci ve üçüncüyü "hayata geçirmiş" durumdayız.

Ekonomi hızla büyürken, piyasada canlılık varken dolaylı vergiye dayalı vergi sisteminde işler iyiydi. Dahilde alınan KDV, ÖTV, ekonomi hızlı büyüdüğü için yüksek düzeyde seyreden ithalattan dolayı ithalde alınan KDV Maliyecilerin yüzünü güldürüyordu.

Ama 2012 ile birlikte ekonomik büyüme yavaşlayınca, özellikle de iç piyasa iyice durgunlaşıp özel tüketim yerinde saymaya başlayınca tılsım bozuldu! Yılın ilk sekiz ayındaki ÖTV tahsilatı, geçen yılın aynı dönemindeki tahsilata göre yüzde 6.4 arttı. Dahilde alınan KDV'deki artış yüzde 2.6 oldu, ithalde alınan KDV ise geçen yıla göre hiç değişmedi. Bir yılda dövizdeki artış ithalde alınan KDV'yi doğal olarak yukarı çeken bir etki yaptı, ancak ithalat gerilediği için dövizin bu etkisi sıfırlandı.

Bu üç vergide geçen yıl sekiz ayda 93.5 milyar lira olan tahsilat bu yıl 96.6 milyara çıktı. Yani yalnızca yüzde 3.3'lük bir artış sağlandı.

7 milyarlık açık

Geçen yıl, dahilde alınan KDV, ithalde alınan KDV ve ÖTV'de yıllık verginin yüzde 65.5'i ilk sekiz ayda toplanmıştı. Bu yıl ise ilk sekiz aydaki gerçekleşme, yıllık hedefe göre yüzde 61.1 düzeyinde kaldı.

Şöyle bir varsayımda bulunalım. Bu yılın ilk sekiz ayındaki gerçekleşme, geçen yılın aynı dönemindeki oran kadar, yani yüzde 65.5 olsaydı, ne kadar vergi toplanırdı? Bu durumda, ilk sekiz aydaki tahsilat 103.6 milyar liraya ulaşacak ve 96.6 milyar liralık gerçekleşmenin 7 milyar lira üzerine çıkılacaktı.

Aslında son vergi zamlarıyla elde edilmeye çalışılan ya da bir başka ifadeyle kapatılmaya çalışılan fark da bu, 8-9 milyar liralık bir vergi tahsilatından söz ediliyor.

Enflasyonda yüzde 7'nin altı başka bahara mı?

Geçen yıl ekimde, bazı ülkelerde bir yılda ortaya çıkan düzeyde enflasyon adeta "yaratmıştık". Ekim ayı enflasyonu, özellikle vergi artışlarının etkisiyle yüzde 3.27 gibi inanılmaz bir düzeye çıkmıştı. Türkiye geçmişte çok daha yüksek oranlar görmüştü elbette ama, artık son yıllarda böylesine yüksek oranlar söz konusu olmuyordu. Ekimdeki yüzde 3.27'ye kasımda yüzde 1.73 daha eklenmiş ve böylece iki aydaki enflasyon yüzde 5.1'e ulaşmıştı.

Bu yıl görece yüksek seyreden enflasyonun da, ekim ayında baz etkisi sayesinde keskin bir düşüş göstereceği dile getiriliyordu, bu elbette doğruydu. Ancak, yapılan son vergi düzenlemeleri, bu keskin düşüşü biraz törpülerse kimse şaşmamalı.

Ayrıca, öyle görünüyor ki, yılsonu için yüzde 7'lik gerçekleşme beklentisine de yavaş yavaş veda etmek gerekiyor.
 
Vergi yapısının çarpıklığı

Son yıllardaki ekonomik büyüme-vergi tahsilatı ilişkisi, Türk vergi sisteminin aslında ne kadar çürük bir yapıda olduğunu da bir kez daha ortaya koydu. Büyüme iyi, harcama var, vergi tahsilatı da iyi; büyüme yavaşlıyor, harcamalar hız kesiyor, vergi tahsilatı yerlerde sürünüyor, gelsin yeni vergiler. Tam bir kısır döngü. Kurtuluş dolaylı vergilere olan bağımlılığı azaltmak, ama bu sıkıntılı süreçte dolaylı vergilere daha da fazla sarılmaktan başka çare bulunamıyor. Nasıl çıkılacak bu döngüden?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar