Ne kadar asgari ücret, o kadar köfte!

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ [email protected]

2017 yılı Aralık ayında yine en çok tartışılan konu asgari ücret artışı oldu. 2015 seçimleri asgari ücret artışı muhabbetiyle geçmişti. Seçim döneminde asgari ücret açık artırmaya çıktı diye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ciddi eleştiriler yapmıştı ve iktidar partisi 1 Kasım 2015 seçiminde bu artış kervanına katılmıştı. 1 Ocak itibariyle yüzde 12’lik bir artış söz konusu oldu. Özellikle insan gücü yoğun sektörlerde diğer ülkeler ile rekabet şansımızı yitirdiğimize, işverenin bunu kaldıramayacağına, devletin işveren ile işçi arasına girmemesi gerektiğine yönelik ciddi tartışmalar yaşandı ve hâlâ da yaşanıyor.

Hane halkı harcamaları içerisinde Türkiye’de gıda ve alkolsüz içeceklerin payı %21.77. G-7 ülkelerine bu oran %10.8, AB ülkelerine % 12,4'e, ABD ise %6.6 olarak hesaplanmıştı.
Konumuza, asgari ücret ve köfte alım gücü ilişkisine geri dönelim. Siyasi partilerin aralık ayında en çok konuştuğu konu olan asgari ücret artışına karşın köfte fiyatını hesaplamak adına restorana gittim. Ücret artışı ile ortaya çıkan sonuçla birlikte şu soruyu cevaplandırmaya çalışalım, “Bir asgari ücret geliriyle köfte yiyebilmek için ne kadar ücret ödemem ve ne kadar çalışmam gerekir?

Dünyada asgari ücret geliriyle çalışanlar ile kıyaslayabilmem için dünyanın her ülkesinde bulunan bir köfteciyi baz almamız gerekiyor. Bunun için en yakın alışveriş merkezine giderek McDonald's'tan “Big Mac” köfte siparişi verip ödemesini yaptım. Tanesi 10.80 TL. Köfteyi aldıktan sonra eve dönüp dünyada aynı ürünün fiyatlarını ve bir asgari ücret geliriyle ne kadar süre çalışılması gerektiğini hesaplayıp aşağıdaki tabloda karşılaştırdım.

Yandaki tablo da görüldüğü gibi aynı ürün için G-7 ülkesinde ortalama 26 dakika çalışmak gerekirken bizde ise 72 dakika çalışmamız gerekiyor. Eğer ki kişi başı geliri ölçüt alırsak daha fazla fark ortaya çıkıyor, G-7 ülkesinde asgari ücretle çalışan bir kişi bir yılda 5615 adet daha fazla köfte satın alabiliyor. Son üç yıldır asgari ücrete aralıksız yapılan artışlar (%60) olmasaydı bu fark çok daha fazla olacaktı.

Miting meydanlarında, salon toplantılarında kendi aramızdaki sohbetlerde battığı için adaları satışa çıkardı diye dalga geçtiğimiz Yunanistan’da köfte fiyatı bizden %46 pahalı olmasına rağmen asgari ücretle çalışan bir kişi bizden %20 daha az çalışarak köfte alabiliyor. Yıllık gelire göre ise 900 adet daha fazla köfte tüketebiliyor.

Son bir yılda doların TL'ye karşı %6 değer kazanması sebebiyle ne yazık ki asgari ücret artışındaki gelişmeler asgari ücretlilerin alım gücü artışına çok az miktarda yansıyabilecektir.

Birim fiyat olarak dünya’nın en pahalı köftesini 6.8 dolar ile İsviçre, en ucuz köftesini 1.64 dolar ile Ukraynalılar satın alabilmektedir.

Grafikte görüldüğü gibi 2003-2018 döneminde TL olarak hamburger fiyatı %188 artış gösterirken, dolar bazında %23 artığı görüyoruz.

Sonuç olarak “acaba düşük ücret verip bunun karşılığında düşük verimlilik ve düşük kaliteli üretimi mi, yoksa kaliteli iş gücü, kaliteli üretim, kaliteli kaynak ve kaliteli yüksek geliri mi” tercih etmeyi tartışmamızın daha doğru olduğuna inanıyorum.
Kaynaklar; McDonald’s; IMF; The Economist

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar