Ne eğitimdeler ne işleri var; 5 milyon genç boşta

Yaşları 15-29 arasında bulunan ve ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin sayısı nisan itibarıyla yaklaşık 5 milyon. Bu durumdaki gençlerin o yaş grubundaki nüfusa oranı da yüzde 28'i buldu.

Ne eğitimde ne istihdamda olan kadınlardaki durum çok daha dramatik. Örneğin yaşları 25-29 arasında bulunan 3 milyon kadının 1.6 milyonu, yani yaklaşık yüzde 53'ü ne okuyor, ne çalışıyor.

Kısaltması NENİ, yani ne eğitimde ne istihdamda olanlar. İster okulunu bitirdiği için, ister yarım bıraktığı için, artık eğitimine devam etmeyenler ve ayrıca işi de olmadığı için çalışmayan, yani boş gezen gençler... Bu durumdakilerin sayısı nisan ayı itibarıyla 5 milyona yaklaştı ve bu gençlerin ilgili yaş grubu içindeki oranı da yüzde 28'i buldu.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre nisan ayı itibarıyla yaşları 15-29 arasında 17.7 milyon genç var. Bu gençlerin 5.5 milyonu eğitimini sürdürüyor, yine aynı sayıdaki genç de çalışıyor. Yaklaşık 1.9 milyon genç ise hem eğitimini sürdürüyor, hem çalışıyor.

Geriye kalıyor 4.9 milyon genç... İşte bu gençler ne eğitimde ne istihdamdalar, yani bir anlamda hiçbir şey yapmıyorlar.

Ya da daha farklı ifade edersek 4.9 milyon genç boşta geziyor.

Ne eğitimde ne istihdamda olan 4.9 milyon gencin 1.5 milyonu erkek, 3.4 milyonu kadın.

Toplamda yüzde 27.6 olan okumayan ve çalışmayan genç oranı erkeklerde yüzde 16.6’ya kadar iniyor. Ancak bu oran kadınlarda tam yüzde 38.6 düzeyinde.

Kadınlarda durum çok vahim

Zaten kadınlarda bazı yaş gruplarında toplamda yüzde 38.6 olan oranın çok çok üstüne çıkıldığı gözleniyor.

Kadınlarda 20-24 yaş grubu arasında ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı yüzde 44.4 düzeyinde.

25-29 yaş grubunda ise oran yüzde 50’yi aşıyor. Kadınlarda bu yaş grubunda ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı tam yüzde 52.7.

Yüzde 52.7 korkunç bir oran. Yaşları 25-29 arasında bulunan kadın nüfus 3 milyon ve bu kadınların 1.6 milyonu ne okuyor, ne çalışıyor. Her iki kadından biri, hatta daha fazlası bu durumda.

Bu veriler kadın istihdamında çok yol almamız gerektiğini somut biçimde ortaya koyuyor.

Çare istihdamı artırmak da, nasıl?

Açıklanan son veriye göre nisan ayındaki işsizlik oranı yüzde 13 düzeyinde.

Toplamdaki oran yüzde 13 ama genç işsizliğinde oran yüzde 23’ün üstünde, yani her dört gençten neredeyse biri işsiz.

Son bir yılda işsiz sayısında 1.1 milyondan fazla artış olmuş. Nisan ayı itibarıyla 4.2 milyon işsiz var. Bu sayı işsiz tanımı biraz değiştirildi mi daha da yukarı çıkıyor.

İşsizlikle ilgili tablo olumsuz mu olumsuz. Kaldı bu tablo işgücüne katılma oranı yalnızca yüzde 53 olduğu halde böyle. Yani çalışmak isteyenlerin sayısı artsa, biz çok daha kötü bir işsizlik tablosuyla karşı karşıya kalacağız.

Çalışabilir durumdaki her üç kadından yalnızca biri çalışmak istediği halde böyle bir tablo söz konusu. Kadınlarda yüzde 34.5 olan işgücüne katılma oranı bir sabah uyansak ve örneğin yüzde 50'ye çıksa işsizlik oranımız nerelere giderdi acaba?

Kadınlardaki işgücüne katılma oranını çok daha yukarılara çıkarmamız gerektiği ortada.

Bu bugünden yarına olmayacak tabii ki ama zaman içinde bunu sağlamak zorundayız.

Ama önce bizim kadın ya da erkek için olduğu ikinci planda, önce istihdamı artırabilecek gelişmeler sağlamamız gerekiyor.

Oysa şu dönemde adeta savunma yapan boksör gibiyiz; ekonominin daha da geri gitmemesi, istihdamın daha da azalmaması için çaba gösteriyoruz. Önce bu kan kaybını durduracak, sonra da yeni iş alanları açmaya girişeceğiz.

Zor, işimiz gerçekten zor. Günü kurtarmaya dönük önlemlerle hele, çok çok zor...