NATO’nun üç önceliği
“Güneyde Türkiye, kuzeyde Norveç ve batıda ABD ve İngiltere olmadan Avrupa kıtasının güvenliğini düşünmek mümkün değildir” diyerek Avrupa’nın güvenliği için Türkiye’nin önemini vurgulayan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in yerine, yeni NATO lideri Mark Rutte görevine başladı.
Hollanda eski Başbakanı Mark Rutte, 10 yıldır Kuzey Atlantik Paktı NATO’yu yöneten Norveçli Jens Stoltenberg’den görevi devralarak, resmen görevinin başına geçti.
Yeni NATO Genel Sekreteri Rutte, ilk basın toplantısında ‘terörle mücadele’ konusunda Türkiye’den beklentilerini dile getirerek, “Terörle mücadelenin NATO çerçevesinde ele alınması gerektiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı noktada olduklarını” ifade etti.
‘Pragmatik ve uzlaşmacı siyasetçi’ olarak bilinen ve bu kişiliğiyle dört kez üst üste, toplam 14 yıl boyunca Avrupa Birliği’nin beşinci büyük ülkesi Hollanda’yı yöneten Mark Rutte’nin NATO lideri olarak göstereceği performans merak ediliyor.
NATO’nun Brüksel karargahında 32 üye ülkenin büyükelçilerinin bir araya geldiği ittifakın siyasi organı Kuzey Atlantik Konseyi toplantısında devir-teslim töreni gerçekleştirildi.
En yüksek öncelik Ukrayna
İlk basın toplantısında üç önceliğinin olduğunu belirten yeni Genel Sekreter Rutte, “Üç önceliğim olacak. En yüksek öncelik Ukrayna’ya destek. İkincisi, toplu savunmamızın güçlendirilmesi ve son olarak da NATO’nun üçüncü ülkelerle halihazırda yürüttüğü uluslararası ortaklıkların geliştirilmesi” dedi.
NATO’nun en güçlü üyesi ABD’deki başkanlık seçiminde “NATO’da mali yükün adil bir şekilde paylaşılması ve faturayı ABD’nin ödemeyeceği”ni açıklayan Donald Trump ile Kamala Harris’in başa baş yarışı, Ukrayna - Rusya savaşı, Çin ve İran ile gerilim, Ortadoğu’da genişleyen savaş ve savunma harcamaları, yeni Genel Sekreter Rutte’yi bekleyen en büyük dosyalar.
Ayrıca siyasi hayatında ‘uzlaşmacı’ yönüyle ön plana çıkan Rutte, ‘savunma planları’ çerçevesinde, askeri bütçe kesintilerine son verilmesi, ittifak üyelerinin gayri safi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) en az yüzde 2’ini askeri harcamalara ayırma hedefine ulaşmasını sağlaması gerekecek. Ancak NATO’ya üye 32 ülkeden yalnızca 23’ü, 10 yıl önce belirlenen, ‘bütçelerinin en az yüzde 2’sini askeri harcamalara ayırma’ hedefine ulaşabildi.
NATO Genel Sekreteri Rutte’nin, önümüzdeki bir yıl, Ukrayna - Rus ve Ortadoğu’da genişleyen savaş ve ittifakın savunma teçhizatına, birliklerine ve sanayisine harcanan para tartışmalarla başa çıkması bekleniyor. Rutte, ayrıca NATO liderlerinin bu yıl “Ukrayna’ya 40 milyar euro yardım” vaadini de yerine getirmek zorunda kalacak.
Terörle mücadelede vurgusu
Yeni göreve başlayan Rutte, ilk açıklamasında Türkiye’nin ‘terörle mücadele alanında müttefikler arasında iş birliği ve dayanışmanın artırılması’ yönündeki görüşlerine katıldığını vurguladı.
NATO Genel Sekreteri Rutte, “Bu çok önemli bir konu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığım görüşmelerde bunu defalarca dile getirdim. Kendisi ve ben başbakan olduğum yıllarda birlikte çalıştık. Ben başbakan olmadan önce de o zaten başbakandı, sonra da cumhurbaşkanı oldu. Yakın dost olduğumuzu söyleyebilirim ve bu konuda aynı fikirdeyiz.
Terörle mücadeleyi de NATO bağlamında ele almamız gereken bir konu olduğunu açıkça söyleyebilirim. Bu konuyu kesinlikle kabul ediyorum çünkü bu konu üzerinde birlikte çalışmalıyız. Ayrıca NATO içinde kimin kime hangi araçları sağlayacağı konusunda sınır olmamasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Orada da hassasiyet var, onun üzerinde de çalışmamız gerekir” diye konuştu.
Dünyayı neler bekliyor?
Jens Stoltenberg’in 10 yıllık NATO Genel Sekreterliği döneminde, “Rusya’nın Kırım’ı yasadışı ilhakı, IŞİD’in yükselişi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Çin ile artan rekabet, COVID pandemisi, daha sofistike siber saldırılar, iklim değişikliğinin güvenliğimiz üzerindeki artan etkisi ve Ortadoğu’da genişleyen savaş ortamı”nı yaşadık.
Yeni NATO lideri Mark Rutte döneminde, dünyayı nelerin beklediğini kim bilebilir ki?