Nasıl milyoner olunur(!)
Yazının başlığı 40 yıl kadar önce yazdığım gerçek hikayelere dayalı bize özgü sahtekarlıklarla ilgili bir dizinin başlığıydı. 10 numara yağın, amacı dışı kullanımı konusundaki haberlerin ardından earesol imalatı için getirilen LPG'nin ÖTV'sinin sıfırlanması sonrası ithalatının 2011'de üç kat artması sonrası, amacı dışında piyasaya sürüldüğü iddiaları bana bu eski hikayeyi hatırlattı...
Bundan 40 yıl kadar önce çalıştığım gazetede "Nasıl milyoner olunur(!)" başlığı altında ağırlıklı olarak sistem dışı işlemlerle para kazanılan 45 gerçek olayı öyküleştirerek, yer ve insan isimlerini değiştirerek yazı dizisi olarak yayınlamıştım.
Öykülerden biri Hopa'dan kalkan fındık yüklü eski bir geminin, Romanya'da fındığını satıp boşalttıktan sonra, taş yükleyip Adriyatik'te batırılması ve Romanya'dan alınan fındık parasının üstüne Alman sigorta şirketinden hem yükün, hem geminin zararı karşılığı sigortasının tahsilini anlatıyordu. Alman sigorta şirketi olayı saptayıp, ödemeden kurtulmak istemiş ama 1974 affı ile dava düşünce ödediği sigorta parasını geri alamamıştı.
Bir diğeri bir terlikçinin sol teklerini güneydeki bir gümrük kapısına, sağ tekleri Kapıkule'ye getirip, işe yaramaz gümrük satışlarını bekleyip satın alarak gümrük ödemeden sağ-sol tekleri birleştirip iç piyasaya sürmesinin öyküsüydü. Bundan 10 yıl kadar önce bu sağ-sol terlik hikayesinin benzeriyle bir girişimde kaçakçıların yakalandığını anlatan bir gazete haberiyle karşılaşmıştım.
İstihbarat şefimiz Özlem Ermiş Beyhan'ın "Sinek ilacı üretiminde vergisiz LPG patlaması" haberini okuduğumda bu eski öyküleri hatırladım.
Buna biraz da TABGİS yönetim kurulu üyesi Mehmet Şüküroğlu'nun akaryakıt olarak kullanılan 10 numara yağ ve sinek ilacı üretimi için vergiden muaf ithal edilen LPG'nin üretime değil, piyasaya verilmesi konusunda "İhbar için muhatap bulamadıkları" iddiası neden oldu.
Şüküroğlu, 10 numara yağ için yeni ÖTV düzenlemesi yapılmasına karşın, yurda yeni ÖTV fiyatı teminatıyla sokulan ithal ürünün, tescil terkin düzenlemesiyle ithalat sonrası vergisinin yine eski orandan yatırıldığını söylüyor. Şüküroğlu, Sinek ilacı üretiminde kullanılan vergiden muaf LPG'nin girişinde de son dönemde önemli artış olduğunu belirterek, "Son dönemde Türkiye'nin onlarca yıllık sinek ilacı üretimine yetecek LPG bu yoldan gümrüksüz getiriliyor. Bir bölümü sinek ilacı üretiminde kullanılırken, bir bölümü de piyasaya veriliyor" iddiasını gündeme getiriyor.
Mehmet Şüküroğlu, kaçak akaryakıt konusunda ceza sürecinde muhatap bulamadıklarını belirterek, "Mevzuat gereği kimse sorumluluk almıyor. Burada Çevre Bakanlığı mı, Sanayi Bakanlığı mı, Gümrük Bakanlığı mı, Maliye Bakanlığı mı kim muhatap bilemiyoruz. Şikayet ettiğimizde 'dur' diyecek makam bulamıyoruz. Yönetmeliklerde gerekli düzenlemeler yapılarak buna son verilmesi gerekir" diye isteklerini ortaya koyuyor.
Aeresol üretiminde vergiden muaf ithal edilen LPG miktarının ne TÜİK ne de TOBB kayıtlarında yer almadığı, piyasada son yıl içinde vergiden muaf ithalatın üç kat arttığı iddiasının yer aldığı belirtilirken, 2010 yılı öncesi 800 milyon dolar olan aeresol ihracatının sıfır gümrük ile 2 milyar dolara çıkabileceği iddiası üzerine Bakanlar Kurulu'nun 5 Şubat 2010 tarihli kararıyla aeresol üretiminde kullanılan LPG'nin ÖTV vergisi sıfır olarak belirlenmişti.
Bu karar öncesi aeresol üretiminde kullanılan LPG miktarı yıllık ortalama 30 bin ton iken 2011 yılında bu amaçlı LPG ithalatı 80 bin tona ulaşmış. Bu durumda gerçekten de iddia edildiği gibi aeresol ihracatının 2011 yılında 2 milyar dolara ulaşması gerekir. Bunun söz konusu olmadığı belirtilerek, amaç dışı kullanım iddiaları öne sürülüyor.
Piyasadaki bu iddialara bağlı olarak konuyu ele alan EPDK'nın bir araştırma başlattığı ve bu artan ÖTV'siz ithal eden ürünün gerçek kullanım alanlarını saptamaya çalıştığı ifade ediliyor.
Benim dileğim bu araştırma sonucunda "Nasıl milyoner olunur(!)" konusuyla ilgili yeni bir Türkiye'ye uygun öykü çıkmaması olacaktır...
Ancak, bütün bu tür konularda gerçeklere ulaşmanın yolu doğru denetim ve sürdürülebilir envantere bağlıdır. Bu iki alanda da önemli eksik içersinde olduğumuz bilinmektedir...