Nasıl geçti? Nasıl geçecek?

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Geçen haftaki yazımda, ekonomiden ve önümüzdeki dönemde hem Ülke’yi, hem de dış ticaret ve lojistik sektörlerini nasıl bir yılın bekleyeceğinden söz edeceğimden bahsetmiştim.
Önce bitirmek üzere olduğumuz 2013’ün önemli bazı olaylarını hatırlamakta ve gerek Dünya’da gerekse Ülke’mizde neler olduğuna bakmakta yarar var. Bazı gelişmelerin bize 2014 için de şifreler vereceği kesin.
ABD’de varlık alımlarını azaltmaya başlayan Fed ile bütçe görüşmeleri 2013 yılında yalnızca ABD ekonomisinin değil, Çin ve Asya ekonomisinin de piyasalarını doğrudan etkiledi. ABD’de Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bütçe konusunda yeni bir plan üzerinde anlaşmaya varamadı ve Obama zorunlu olmayan tüm federal hizmetleri kapatmak zorunda kaldı. ABD günde 300 milyon USD zarar eden bir ülke olarak tarihe damgasını vurdu. AB’de özellikle Avro bölgesi ekonomisindeki toparlanma ise beklenen düzeyde olmadı. Çin ise 2013’te ekonomik kalkınma hızı ile Dünya’nın en önemli ekonomik güçlerinden olduğunu tescilledi. Yine 2013’de Vatikan’dan bir istifa haberi geldi ve yeni Papa seçimi bir süre Dünya’nın gündemini teşkil etti. Venezuella Devlet Başkanı Chavez yaşamını yitirdi ve sevdiklerini yasa boğdu. Dünya’da ilk kez eşcinsel evliliği gerçekleşti. Fransa tepkilere rağmen bu evliliği onayladı ve Dünya bir ilkle karşılaşıldı. Ve yine bütün Dünya Gezi Parkı diye bir parkın varlığından haberdar oldu. Aynı anlarda Brezilya’da da hükümet karşı eylemler de tüm ülkelerin gündeminde yerini aldı. Çin’de deprem meydana geldi, 208 kişi öldü, 8 bin kişi yaralandı. Yunanistan’daki kriz, neredeyse 2013’ün tamamını saran bir haber oldu. Halen de tam olarak atlatılmadığını düşündüğümüzde, Avro bölgesinin 2014’de de hareketli olacağını tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek. Ülkemizde Ergenekon davası sonuçlandı; uzun süreli tutuklama kararları çıktı. Balyoz davası sonuçlandı ve beraatler geldi. Mısır karıştı ve Cumhurbaşkanı askeri darbe ile görevden alındı; çok sayıda gösterici polis tarafından öldürüldü. Suriye’de çok büyük bir iç savaş yaşandı. Sadece Suriye’ye değil, tüm bölgeye önemli bir yara açtı bu iç savaş. Filipinler’deki tayfun ile binlerce kişi öldü, hayatını siyahlara yönelik ırk ayrımı ile mücadeleye adayan efsanevi lider Nelson Mandela yaşamını yitirdi. Ve yılın son ayında, son günlerinde; Ülkemiz gündemine çantalar ve ayakkabı kutuları; bunların içerisine konulan paralar, özetle siyasette yaşanılan yolsuzluk söylentileri ve kabine değişikliği büyük final olarak damgasını tüm şiddeti ile vurdu.
2014’e işte tüm bu hareketli ve yoğun gündem ile kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ülkemizdeki yaşanan bu dalgalanmalar ve siyasi kriz, mahalli seçimlerin de yaklaşması ile elbette daha da ısınacak. Kabine değişikliği ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına da yeni bir isim geldi. Sürmekte olan projelerin çok büyük değişikliklere uğrayacağını beklemiyorum. Ancak küresel ekonomik krizin yaralarını henüz saramamış bir Avrupa var ki gündemimizde karayolu taşımacılığımızın kaderini önemli ölçüde etkileyecek. Sevindirici olan, bölgede ekonomi düzelmeye başlarken, büyüme, 2013’de beklenenin altında gerçekleşti. 2014’de AB’nin ABD ile müzakerelerini başlatacağı Serbest Ticaret Anlaşması Avrupa’nın umutlarını arttıracak düzeyde önemli bir gelişme. 
Tüm bu gelişmeler, özellikle dövizin 2014’de nasıl bir seyir göstereceği konusunda da merakı arttırıyor. Geçtiğimiz hafta da bahsetmiştim, değerli hocamız Deniz Gökçe ile de durumu birlikte analiz ettik. Kişisel görüşlerimden söz etmek gerekirse; öncelikle Avrupa’nın yavaş da olsa toparlanması ile karayolu taşımacılarımızın daha iyi bir sene geçireceklerini düşünüyorum. 
Ancak birleşmeler ve büyük firmaların daha da güçlenecek olmaları, küçük ölçekli firmaların zorlanmaya devam edecekleri gerçeğini de göz ardı etmemek gerekir. Yaşanan olumsuzluklar ve seçime rağmen, döviz kurunda yüksek bir artış beklemediğimi de belirtmek isterim. Doların yılın ortasına dek 2,10 seviyelerini geçmeyeceğini, Euro’nun ise ancak 3 TL seviyesine geleceğini düşünüyorum. Yılın ikinci yarısı ise her tür sürprize hazırlıklı olmak gerekir.
Kolay bir yıl olmayacağı kesin 2014’ün, ama biz zaten hep zoru severek yaşamaya alıştık. Herkese güzel ve mutlu bir yıl diliyorum.
Saygılarımla

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar