Napolyon savaşları Avrupa'nın iktisadi tarihini değiştirdi mi?

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ [email protected]

Fransız Devrimi'yle beraber, ama özellikle Napolyon ordularının Avrupa'yı ele geçirmesiyle, adeta "tepeden devrim" yoluyla feodal imtiyazlar kaldırıldı, hukuk önünde eşitlik sağlandı ve Kilise geriletildi. Uzun süre genel kabul gören burjuva devriminin feodal üretim ilişkilerinin dizginlediği üretici güçlerin önünü açtığı tezine rağmen, modern sosyal bilimler Sovyetler Birliği dağılmaya yüz tutarken empoze edilen reformların başarısız olduğu şeklinde bir evrimci görüş geliştirmeye başladı. Napoléon başarısız olmalıydı çünkü bütün devrimler eninde sonunda başarısız olmaya mahkum değil miydi?  

"Büyük patlama" şeklindeki Napoléon reformlarının ekonomik olarak başarısız olduğuna dair pek çok saygıdeğer görüş var. Örneğin, David Landes meşhur kitabında "devrimin teknolojik gelişmenin önünde politik bir engel" olduğunu ve devrimin sonucu olarak İngiltere ve Kıta Avrupası arasındaki teknolojik mesafenin daha da açıldığını, Avrupa'nın İngiltere'yi taklit ederek teknolojik ilerleme sağlamasının önündeki engellerin ise aynen kaldığını yazıyor Yine de Landes loncaların kaldırılmasının yararlı olduğunu kabul ediyor. Buyst ve Mokyr Hollanda gibi küçük bir açık ekonominin dünya çapındaki olaylar yüzünden zarar gördüğünü bildiriyor. François Crouzet devrim yüzünden teknoloji transferinin durduğunu belirtiyor. 1833 Zollverein gümrük birliğinin Almanya'nın ekonomik ilerlemesindeki önemi hep öne çıkarılırken, Jena yenilgisi üzerine 1807'de Prusya'da girişilen Stein-Hardenberg Reformları'nın tarımda verimliliği artırarak sanayiye işgücü aktarmayı amaçladığı ve etkili olduğu vurgulanmıyor. Bu reformlar askeri yenilginin doğrudan sonucuydu.

Devrim yasal düzeyde ne yaptı? 1614 sonrası ilk defa 5 Mayıs 1789'da toplanan Etats-Généraux yerini 14 Temmuz Bastilles sonrası Milli Kurucu Meclis'e bıraktı. Meclis feodal imtiyazları kaldırdı, Kilise'nin vergi koyma hakkını yok etti ve papazları devlet memuru yaptı. 29 Eylül 1791'de Fransa'yı anayasal monarşi ilan eden meclis aynı oturumda şehirlerde lonca örgütlenmesini lağvetti. Meclis Fransa'nın bütün yerel örgütlenmesini değiştirdi ve ülkeyi pek çok  idari-belediye mıntıkasına ayırdı. Her ne kadar Alexis de Tocqueville Fransız Devrimi'nin zaten varolanın adını koyduğu görüşüne yakın bir pozisyon alıp, kopuşun abartıldığını söylese de, sonunda devrim ciddi bir kopuş da içeriyor olmalı.

Klasik feodalizm çoktan sona ermiş olsa da: (a) Elbe'nin doğusunda ikinci servaj sürüyordu (b) Almanya'nın batısı (Rheienland) hala senyörlere komisyon ödendiği, angaryanın olduğu, köylülerin kiliseye dayalı yerleşim birimlerine ve köy komünlerine yardım etmekle yükümlü olduğu ve ayrıca devlete vergi ödedikleri bir durumdaydı (c) Fransa'da angarya kaldırılmıştı, fakat köy komünü bizzat merkezi otorite eliyle canlı tutuluyordu.(d) Soyluluk ve din adamları vergilerden muaftı. (e) Soylular ve din adamları halktan farklı mahkemelerde yargılanıyordu. (f) Ogilvie, Braudel, Cipolla, Rapp, Kisch ve bazı diğer tarihçiler loncaların yünlü dokuma ve pamuklu tekstilde İngiliz ve Hollanda tipi ürünlerin üretilmesini istemediğini -halbuki uluslararası piyasalarda rekabet gücü bu ürünlerdeydi- ve yeni üretim tekniklerini bloke ettiğini yazıyor. Yani, devrimin ekonomik etkisi de hissedilir olmalıydı.

Fransız Devrimci Orduları İsviçre, İtalya, Belçika, Hollanda, Almanya'nın Rhein bölgesinde tüm feodalite kalıntısı kurum ve yasaları lağvetmekle kalmadı, Aachen'de kurulan modern ticari mahkeme gibi yeni kurumları da eskilerinin yerine geçirdi. Napoléon kendisi de devrimci olduğu için, ayrıca Fransa etrafında tampon devletler istediği için ve varolan eliti yok etmek  bu amaca ulaşmanın en kolay yolu olduğu ortadayken, reformları şahsen hızlandırmış da olabilir.

Napoléon yasalarının İspanya ve Portekiz'deki etkisi tartışmalıdır. 1815 sonrası yeni kurumların ne kadar dayanıklı çıktığı da tartışmalıdır ve bölgeden bölgeye değişir. Örneğin, Rhine'da Code Napoléon o kadar yerleşmişti ki 1815 sonrası Prusya'nın çabalarına rağmen eskiye dönüş olmadı.  Daron Acemoğlu ve diğerleri (2009) devrimci orduların ve, sonrasında, Napoléon savaşlarının değiştirdiği kurumsal çerçevenin uzun dönemde etkin sonuçlara yol açtığını, 1850 civarında Napoléon yönetiminden etkilenen bölgelerin şehirleşme hızlarının diğer bölgeleri aştığını, ülkelerarası verilere ve Almanya verilerine dayanarak gösteriyor. Hem büyüme hızları, hem ticarileşme ve girişimcilik piyasalar girişe konan engellerin kaldırılmasıyla canlanmıştı. Kısa dönemde savaşların yarattığı yıkıntı bir duraklamaya yol açsa da, yaklaşık 50 yıllık vadede yeni kurumların olumlu etkisi görüldü.

Peki neden bazı "tepeden inme" reformlar başarılı olmaz ve kök salmazken Napoléon başarılı oldu? Cevap Fransız Devrimi reformlarının (a) aynen Fransa'daki gibi ve inanarak uygulanmasında (b) reformların piyasanın yolunu açarak kapitalizmin önündeki engelleri kaldırmasında (c) reformların büyük bir radikallik ve tamlık içinde, ödün vermeden uygulanmasında yatıyor olabilir. Fransız Devrimi toprak istiyordu; ama sömürge istemiyordu. İdeoloji de reformların başarısında rol oynamış olabilir. Toussaint L'Ouverture 1796 Haiti isyanında zencilerin Marseillaise söylediğini yazıyor.

Bütün radikal, dışsal ve sözüm ona "tepeden inmeci" reformların ve kurumsal yenilenmenin başarısız olmaya mahkum olmadığı tezinin modern akademik dilde ifade edilmesi önemlidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019