Nakit sermayeye teşvik-vergi indirimi

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ [email protected]

Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerince 9.3.2015 tarihinde TBMM’ye sunulan “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile diğer kanunlarda bazı değişiklikler yanı sıra gelir ve kurumlar vergisi kanunlarında da değişiklikler yapılması öngörülmüştür. Gelir ve kurumlar vergisi kanunlarında yapılması öngörülen değişikliklerle;

• Sermaye şirketlerinde nakdi sermaye artışları ya da yeni kurulacak sermaye şirketlerindeki nakit sermaye tutarları üzerinden hesaplanacak faiz tutarının kurum kazancından indirim konusu yapılması, 

• Halka açık anonim şirketlerin kar dağıtımlarında farklı oranlarda vergi kesintisi yapılabilmesine imkan verecek şekilde Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi,

konuları düzenlenmektedir.

Kanun yürürlüğe girdikten sonra

Bu çerçevede Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10. maddesinin birinci fıkrasına eklenmesi öngörülen (ı) bendi uyarınca; Kanunun yürürlüğe gireceği tarihten sonra yeni kurulacak sermaye şirketlerinde nakit sermaye tutarı üzerinden ya da halen faaliyette bulunan sermaye şirketlerinin kanunun yürürlüğe gireceği tarihten sonra yapacakları sermaye artışlarının nakit artış kısmı üzerinden maddede öngörülen faiz oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın %50’si kurumlar vergisi matrahından indirilecektir. 

Kanun maddesinde öngörülen faiz oranı; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilgili yıl için “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık faiz oranı” olacaktır.

Öte yandan kanun maddesinde; Bakanlar Kurulu'na “%50” oranını, farklı kriterler itibariyle ayrı ayrı “sıfır”a kadar indirmeye veya “% 100”e kadar artırmaya, halka açık sermaye şirketleri için “%150”ye kadar farklı uygulatmaya yetki verilmektedir.

Bu indirim sadece bir kez uygulanmayacak, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden başlamak üzere, izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılacaktır. Ancak, sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması halinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacak, bu tutar üzerinden indirim yapılmayacaktır.
Hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanacaktır.

Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar kalırsa, bu tutarlar sonraki dönemlere devredebilecek ve sonraki hesap dönemlerinde indirilebilecektir.

Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dahil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artırımları için indirim uygulanmayacaktır.

Vergi indiriminden yararlanacaklar

Anılan bu düzenleme sadece sermaye şirketi niteliğinde olan kurumlar vergisi mükellefleri (anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler) tarafından uygulanabilecek, diğer kurumlar vergisi mükellefleri tarafından uygulanamayacaktır. Keza bu indirimden gelir vergisi mükellefleri de yararlanamayacaklardır. Öte yandan sermaye şirketi olsalar bile; finansal kiralama şirketleri, faktöring şirketleri, bankalar ve sigorta şirketleri gibi finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar bu indirimden yararlanamayacaklardır. Kamu iktisadi teşebbüsleri de bu indirimi uygulayamayacaklardır.

Uygulamanın amacı

Bu düzenleme sermaye şirketlerine nakit sermaye konulmasını teşvik etmeyi ve böylelikle şirketlerin daha az borçlanmalarını ve özkaynak yapılarını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Ancak bu düzenlemede öngörülen şey, sermaye üzerinden faiz ödenmesi anlamına gelmemekte, sadece belli bir faiz oranı üzerinden hesaplanacak tutarın vergi matrahından indirimi yoluyla daha az kurumlar vergisi ödenmesini sağlamayı hedeflemektedir. Dolayısıyla, hesaplanacak tutar defterlerde ayrıca kaydedilmeyecek, sadece Beyanname üzerinde indirim olarak gösterilecektir. Anılan indirim geçici vergi dönemlerinde de uygulanabilecektir.

Geçmişte yeniden değerleme, enflasyon düzeltmesi gibi uygulamalarla sermayede enflasyondan doğan kayıpların telafisi için atılmış adımlar olsa da, enflasyonun belli düzeylere inmesi neticesinde sermayedeki kayıpları telefi edecek bu düzenlemeler uygulanabilirliğini yitirmiştir. Bu çerçevede, bir nevi sermayede amortisman anlamına gelebilecek bu düzenleme yasalaşırsa, geçmiş uygulamadan farklı olarak bu bir ilk uygulama olacaktır.


 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Aramalı vergi incelemesi 26 Eylül 2019