Nabucco nedeniyle Rusya ile ilişkileri bozmamalıyız

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Nabucco projesi önemli bir projedir ama Türkiye'nin kaderini değiştirecek bir proje değildir.

Bu proje sayesinde Türkiye AB'ye giremez. Bu proje sayesinde ABD'nin siyasi ve ekonomik desteğini arkasına alamaz.

Ama şimdilik gerçekleşip gerçekleşemeyeceği belli olmayan bu proje yüzünde Rusya ile arası bozulabilir.

Rusya bir büyük ülke. Sınırımızın hemen dibinde. Türkiye için büyük bir pazar. Mal ve hizmet talebi büyük. Müteahhitlerimiz iş alıyor. Girişimcilerimiz iş kuruyor. İhracatçılarımız her türlü malı satıyor.

Bunun ötesinde Rusya büyük bir güç.

Tabii ki ABD ve AB ile siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmemizde yarar var. Ama bunun için Rusya ile arayı bozmak gerekmez.

Siyaset demek dengeleri ülke yararına kurmak ve korumak demektir.

Bizim Rusya'dan bekleyişlerimi var. Ve bu bekleyişler çok önemli.

Rusya'nın (1) Bize doğalgazı ucuz satmasını, doğalgaz akımında güvence sağlamasını, (2) Karadeniz kıyılarından dünya pazarına taşınacak petrolü, gemilerle boğazlardan geçirecek yerde, boru hatlarıyla Ege'ye veya Akdeniz'e akıtmasını istiyoruz.

Rusya'dan "dolaylı olarak" beklentilerimiz var. Rusya'nın (1) Avrupa'ya gazı ulaştıracak boru hatlarının Türkiye'den geçmesine izin vermesini, (2) Rus petrolünü Karadeniz limanlarından Ege ve Akdeniz'e akıtacak petrol boru hatlarını Türkiye'den geçirmesini bekliyoruz.

Petrol ve gaz boru hatları Türkiye topraklarından geçerse Türkiye'nin küresel enerji pazarında adının ve sözünün geçeceğini umuyoruz.

Bütün bu konularda Türkiye'nin "muhatabı" ABD ve AB değil, Rusya...

Geliniz görünüz ki araya ABD giriyor. ABD, sadece Ortadoğu petrollerini kontrol etmekle yetinmiyor, Rusya'nın gücünü de kontrol altına almaya, Karadeniz Bölgesi'ndeki enerji tekelini kırmaya çalışıyor.

ABD yönetimi, Rusya'da ve Rusya tarafından kontrol edilen eski SSCB ülkelerinde çıkarılan gaz ile petrolün, dünyaya Rusya tarafından doğrudan ulaştırılmasını önlemek istiyor.

ABD yönetimi Türkiye'yi kullanabileceği varsayımıyla Rusya çevresindeki ülkelerin gaz ve petrolünü dünya piyasalarına taşıyacak boru hatlarını Türkiye'ye kaydırma çabasında.

Görünürde bu, Türkiye için olumlu bir yaklaşım. Geliniz görünüz ki Rusya, Türkiye'nin ABD kontrolüne girdiğini gördüğü için, boru hatlarını Türkiye üzerinden geçirecek yerde ABD etkisi dışındaki ülkelere yöneliyor.

Biz, Boğazlardan geçecek gemilerin taşıdığı Rus petrolünü (1) Karadeniz'den Ege Denizi'ne aktarmak için İğneada-Saros arası boru döşeyecektik. Burgaz-Dedeağaç boru projesi ortaya çıktı. Boru hattı Türkiye'den Bulgaristan ve Yunanistan'a kaydırıldı. (2) Rus petrolünü Karadeniz'den Akdeniz'e ulaştırmak için Samsun-Ceyhan arası boru döşemek istiyoruz. Rusların bu hattı kullanıp kullanmayacakları belli değil. (3) Hazardaki petrolü Akdeniz'e ulaştırmak için Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı döşendi. Ruslar'ın hâkimiyetini kırmak için ABD desteğiyle gerçekleştirilen bu proje nedeniyle Ruslar Türkiye'ye kırgın. (4)Ruslar Mavi Akım'ın kapasitesini artırarak bu hattan Avrupa'yı da beslemek istiyor. Biz Mavi Akım yoluyla Rus gazına daha fazla bağlanmaktan korkuyoruz. ABD bu hattın kapasitesinin artırılmasını istemiyor. (5) ABD Türkiye'nin İran gazını kullanmasını, İran gazını Avrupa'ya nakletmesini de istemiyor. Halbuki Şahdeniz Projesi ile biz Azeri ve İran doğalgazını Yunanistan'a ulaştırma arayışındayız.

ABD'nin ve AB'nin desteğiyle 5 milyar dolarlık Nabucco boru hattı projesinde baş oyuncu olmaya soyunduk.

Rusya ise alternatif olarak İtalyanlar'la ortak Güney Akım projesini hazırladı. 10 milyar dolarlık harcamayla 30 milyar metreküp Rus gazının önce Karadeniz'in altından, sonra da karadan Avrupa'ya ulaştırılması gündemde.

İşte bu karışık ortamda gerçekleşebileceği ümidi ile Nabucco projesine imzalar atıldı.

İmzalar atıldı ama, 1) Borudan geçecek gaz konusunda belirsizlik var. 2) Boru hattı yatırımının finansmanı konusunda belirsizlik var. 3) Türkiye topraklarından geçecek boru hattından Türkiye'nin alabileceği gaz ve alabileceği geçiş ücreti konusun da belirsizlik var.

Demek ki kazmanın vurulmasın için çok zaman geçecek.

Bizim dikkat etmemiz gereken, bu süre içinde Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin bozulmamasıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018