Müzik ve Yönetim
Son yıllarda özellikle yurt dışındaki üniversitelerin işletme veya MBA programlarında “Müzik ve Yönetim” sunumları yapılmaktadır, çünkü Maestro’ların, yani orkestra şeflerinin bir orkestayı yönetirken gösterdikleri başarı, sağladıkları ahenk ve ritm örnek alınması gereken bir yönetim şeklidir. Nasıl ki orkestra şefleri birbirinden farklı sesler çıkartan entrümanları ve bunları çalan orkestra elemanlarını hep bir arada çaldırarak, güzel ve anlamlı eserler seslendirmeyi başarıyorlarsa, şirketlerin tepe yöneticilerinin de aynı şekilde birbirinden farklı özelliklere ve değerlere sahip insanları yönetmeyi ve hep birlikte, önceden belirlenen hedeflere doğru yöneltmeyi başarmalıdırlar.
Lütfen linkteki videoyu izleyiniz.
https://goo.gl/3r6OLg
Bu konser Viyana’da her yıl düzenlenen yeni yıl konserinden Johann Strauss’un Radetzky Marşı’dır. Viyana Filarmoni Orkestrası’nın 2014 yılının son gününde gerçekleştirdiği bu konserde, müziğin coşturucu ritmi ve güzelliğini izlerken, orkestra şefinin tüm orkestra elemanlarının arasında dolaşıp, teker teker tüm yıl gösterdikleri gayretleri için kendilerine teşekkür ettiğini, müziği kesilmeden devam ettirdiğini ve bu arada coşan seyirciyi de yöneterek onları da müziğin içine aldığını göreceksiniz. Bence bu açıdan bu konserin çok fazla anlamı bulunmaktadır.
Radetzky Marşı klasik müzik seven veya sevmeyen herkesi coşturmaktadır, çünkü burada insanları etkileyen sadece müziğin ritmi değil, orkestranın mükemmel uyumu ve seyirciye verdiği enerjidir.
Nasıl ki böylesi bir enerji başta Maestro’dan olmak üzere, tüm orkestra elemanlarından salona yayılıyor ve ortaya mükemmel seslendirilmiş bir eser çıkıyorsa, mükemmel bir uyum içinde çalışan işletmelerin de üretmiş oldukları ürün ve hizmetin müşterilerini etkilemesi, onların işletmeye veya markaya olan bağlılıklarını arttıracaktır.
“Altın Yakalı” olarak isimlendirdiğimiz işletmelerin tepe yöneticilerinin birer Maestro gibi tedarikten satış sonrası hizmete kadar işletmenin tüm departmanlarını uyum içinde çalıştırmalı, performanslarını değerlendirmeli ve sonuçta iç ve dış müşterilerin memnuniyetini sağlamalıdırlar.
Nasıl ki orkestranın içinde bir enstrümanın yanlış ses vermesi veya eksikliği, tüm eseri bozarsa, bir departmanın hatasından dolayı, işletmenin üreteceği en güzel mal veya hizmet bile, tüketici veya müşterinin gözünde işletme veya marka hakkında olumsuz algı oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle “Altın Yakalı” yöneticiler, her departmanı ayrı değerlendirmeli ve tüm departmanların da birlikteki uyumunu sağlamalıdırlar.