Müzelerin görünmeyen yüzü!
Müzeleri gezmeyi sever misiniz? Benim için yolculukların vazgeçilmezleridir. Ülkemizde veya dışarıda gittiğim her şehirde kaldığım sürece oralara geniş zamanlar ayırırım. Cafe’lerinde oturur, broşürleri toplar, kitapları ve hediyelik eşyaları satın alır, bavulum onlarla dolu dönerim.
Sanat eserlerini seyrederken özellikle dünyanın dört bucağından gelen yapıtlardan oluşan sergilerde onların nasıl taşınıp yerleştirildiklerini merak ederim. Son yıllarda müzelerin internet sitelerinde bu serüvenin dakika dakika görüntüleri yer aldığından epey bilgi sahibi olsam da bu kez uzmanlık gerektiren başka sorular kafamın içerisinde dolaşır, durur:
Müzelerdeki eser kayıt sorumlularının bu koleksiyon ve sergileri yönetmekteki rolleri nedir? Hangi sistemler ve kaynaklar kullanılır? Eser kayıt sorumluları, modern ve çağdaş sanattaki değişen ihtiyaçları sınırlı fon, ekip ve mekânla nasıl karşılar? Müzeler eğitim programlarıyla okul müfredatını nasıl destekleyebilirler ve eğitim yoluyla farklı kitlelerle nasıl etkileşime geçebilirler?
Teknolojiye meraklı olduğumdan gezerken verilen kulaklıklar gibi aletler yetmez, ziyaretçilerin müzelerdeki sanat çalışmalarını izleme, araştırma ve deneyimleme sürecini yeni teknolojiler nasıl değiştirebilir? Dijital medya ve yeni teknolojinin sunduğu fırsatlarla müze dışında online ziyaretçilere neler sağlanabilir? gibi soruların yanıtlarını çeşitli kaynaklardan araştırırım.
Neyse ki İstanbul Modern son bir yıldır, çok önemli bir hizmet yaparak ABD’den önemli müze profesyonellerini İstanbul izleyicisiyle buluşturuyor: “Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Amerika” serisi tam bu sorular için. Bu yılın sonuna kadar devam edecek olan program, çağdaş müzeciliğin ve geniş anlamda müze deneyiminin ayrıntılı biçimde ele alındığı bir iletişim platformu.
Türkiye'deki ABD Temsilciliği işbirliğiyle düzenlenen etkinlikler ücretsiz ve konuşmalar sırasında İngilizce’den Türkçe’ye simültane çeviri yapılıyor.
Etkinlikler, Darsie Alexander’ın (Walker Art Center Şef Küratörü) “Saklanamayanı Toplamak: Kalıcı Olmayan Yeni Sanat Biçimlerinin Koleksiyonu” başlıklı söyleşisi ile devam edecek. 27 Eylül Cuma günü saat 19.00’daki konuşmada müze ve sanat merkezlerinin kısa ömürlü etkinlikleri, performanslardan arda kalanları ve anlaşılmamış işleri daha önce hiç yapmadıkları biçimde toplamalarından söz edilecek. Alexander, yakın zamanda yapılmış çeşitli alımlar ve bunlar etrafında oluşan tartışmalar üzerinde duracak, özellikle en son satın aldıkları Merce Cunningham Dans Arşivi ve onun kurumun koleksiyon yaklaşımı üzerindeki etkisine odaklanarak ‘değerleri’ birbirinden çok farklı şekillerde ölçülen işleri satın almanın eksi ve artılarını ele alacak.
Prof. Thomas W. Gaehtgens ise (Getty Enstitüsü Direktörü) 2 Ekim Çarşamba günü 19.00’da enstitünün koleksiyonları, koruma projeleri, akademik girişimleri, sergileri ve yayınlarının küresel yönelimini ve aralarındaki bağlantıları, 20. yüzyılın en etkili küratörlerinden Harald Szeemann’ın koleksiyonunun yakın zamandaki alınışı üzerinden anlatacak.
Lütfen bu etkinlikleri izleyin ve müzeciliğin perde arkasında aslında nasıl büyük ve zor bir organizasyon olduğuna kulaklarınızla tanık olun.