Müzelere zekâ takviyesi
Paris’te yaşayan ressam Mehmet Güleryüz’ün yeni sergisi, Le Figaro gazetesi web sitesinde “gezilebiliyor.” Gazetenin kültür haberleri kısmında serginin Google Street View tarzı üç boyutlu bir kaydı var. Aynen Street View’daki gibi, “yere” işaretli beyaz yuvarlakları tıklarsanız, o tablonun önüne geliyorsunuz. Görseli büyütmek küçültmek mümkün değil ama, tablo hakkında fikir veriyor. Sergiyi ekrana taşıyan Immersion-3D sitesinde, şirketin başka sergilere dair aynı yöntem görüntüleri de var. “İçeriden” (De L’Interieur) isimli sergi Saint Germain des Prés semtinde turistik Rue Mazarine üzerinde Galerie Cyril Guernieri’de, 15 Kasım - 22 Aralık arasında açık kalacak.
Artırılmış zekâlı sergiler
Yapay zekâ (AI) kavramı ve sözcüğünün gündelik dilde yer almasına alıştık. Ama “artırılmış zekâ” (IA) kavramı ve sözcüğü tanıdık değil. Eğer buna “artırılmış gerçeklik” (AR) denilirse daha bir tanıdık. AR, zihinsel gücümüzü artıran, bilgimizi zenginleştiren bir teknoloji. Bunun uygulama alanlarından biri ise, müzelere/sergilere gayet uygun. Gösterilen eserlerin “ne?” olduğunu anlamanız için müze/sergi size kulaklıklı bir cihaz vermezse, seçeneğiniz zayıf: Eserin kenarına konulan okunamayacak kadar küçük harfl i açıklamaları okumak zorundasınız. Ama bu müze/sergi için yapılmış bir AR uygulamasını ceptelinize indirdiyseniz, kameraya o görseli yerleştirmeniz yeter: Eserin “ne?” olduğuna dair bilgi ekrana yansır. İsterseniz hemen orada okuyun, isterseniz belleğe kaydedip, sonra okuyun. Hele kurum, görselin yanına bir karekod (QR) koyarsa işiniz daha da kolay: Karekod’un resmini çek, bilgisi ekrana gelsin.
Sergi bilgisi kamerada
Bir sergilemenin, görünenden daha fazlasını sunmasını sağlayan bu tür AR uygulamaları bilgi toplumu ülkelerinde artıyor. Hele, küresel ölçekte tanınan büyük müzelerde AR, olmazsa olmaz oldu. Washington’da 19 müzeden oluşan Smithsonian Müzeler Grubu’ndaki Doğa Tarihi Müzesi başta olmak üzere bazıları, Irak Sanat Müzesi (Google Expedition), Londra Doğa Tarihi Müzesi, Paris/Louvre, British Museum, New York Metropolitan Sanat Müzesi ile Çağdaş Sanatlar Müzesi (MoMA), İngiltere’de Bilgisayar Müzesi (Museum of Computing) hemen listenin başında en popüler küresel örnekler. Bizde de örneğin Sabancı Müzesi’nde ziyaretçiye tablet vererek, veya başka yerlerde sabit ekranlarda eserler hakkında etkileşimli bilgi aktarımı sağlandı.
Kayıp tabloyu ekranda gör
Müzede AR uygulamasının en sıra dışı örneği ise Boston’da Isabella Stewart Gardner Müzesi’nde yapıldı. Bu özel müze, bir Venedik Sarayı’na benzetilen, İslam mimarisi izleri taşıyan ilginç yapısı kadar, 1990’da uğradığı soygunla da tanınır. Bir gece, polis kılığında iki kişi gelip, müzeden 13 tablo çalmıştı. O gün bugündür bu tabloların bir tanesinin bile izi bulunmadı. Soyguncular da bulunmadı. Müze, 5 milyon dolar ödül koydu, sonra bunu 10 milyon dolara çıkarttı. Ama boşuna!.. Şimdi müzede, bu tabloların yerinde, duvarda sadece boş çerçeveler duruyor. Cuseum adlı bir Boston startup’ı ise bu boş çerçevelerde hangi tablolar olduğunu “gösteren” bir AR uygulamasını geliştirdi. Kamerayı boş çerçeveye tutunca, ekrana o tablo geliyor. Müze, her nedense bunu uygun bulmadığını belirtmiş olmalı ki uygulama ticarileşmeden öylece kaldı.
Bergama için de AR
Şimdiye kadar dünyadaki her halde en mükemmel AR uygulaması ise Berlin’de Bergama Müzesi’nde 17 Kasım’da açıldı. Almanya’da yaşayan Yadegar Asisi adlı İran asıllı bir sanatçının bu eserinde Zeus Sunağı ve Bergama, 108 metre uzunluk, 30 metre yükseklikte 360 derecelik üç boyutlu bir ekranda canlandı. Uzun süredir hazırlığı süren Panorama, Bergama’yı Milattan Sonra 129 yılında İmparator Hadrian zamanında gösteriyor. Müze’nin yıldız eseri olan Sunak bölümü onarım nedeniyle 2024’e kadar kapalı kalacağından, Müze Yönetimi ziyaretçilere Sunağı ve Bergama’yı en ayrıntılı biçimde sunmaya karar vermişti. Bu devasa AR uygulaması 2011-12’de daha küçük boyutta denendiğinde 1.5 milyon ziyaretçi çekmişti.