Müze kitleye soruyor

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM [email protected]

James Watt, buhar gücüyle "çalışan" ilk makineyi 1765'te çalıştırdı. (Bizde Üçüncü Mustafa var). Richard Trevithick, buhar gücüyle "hareket eden" makinesini 1799'da yaptı (Bizde Üçüncü Selim var). 30 yılda, buhar gücü, sabitten harekete geçmişti.

Bunlar bugün Londra Bilim Müzesi'nde sergileniyor.

Sanayi Devrimi yüzde 90 İngiltere kaynaklı. Ama acaba bütün buluşlar sırasında nasıl bir sosyal-kültürel ortam vardı? Halk nasıl yaşıyordu? Diplomasi ne durumdaydı? Savaşlar? İttifaklar? Edebiyat? Sanat? Kültür?

**

Bu soruların yanıtlarını Bilim Müzesi veremez. Orada sadece sanayi devrimi ürünleri var. Çünkü, 20. yüzyıl marka müzecilik anlayışında, binlerce buluşçuluk ve yenilikçilik örnekleriyle, bunların yaratıldığı ortamı bağdaştırmayı kimse akıl etmemişti.

Ama şimdi? Evet, bildiniz! Yenileşim, müzecilik için de gerekli. Londra Bilim Müzesi, buluşçuluk-yenilikçilikle sosyal-kültürel ortamı bağdaştıran "yeni" bir tarihçi bakış açısı getirmeye hazırlanıyor. 2010'da, kuruluşunun 100. yılını kutlayan Müze, bu amaçla iki yeni galeri hazırlamaya karar verdi: Modern bilimin ve bilişim-iletişim teknolojilerinin doğuşu.

Bu işin nasıl yapılacağını, fokus gruplarla ve ziyaretçilere sorarak araştırmaya başladılar: Müzede Sanayi Devrimi'ni simgeleyen binbir araç, cihaz ve alet hangi sosyal koşullarda ortaya çıkartıldı? Bunu en iyi nasıl anlatırız?

**

19. yüzyılda birbirine paralel ortaya çıkan buluş ve yenilikleri Facebook kuşağının anlayacağı dille anlatmak zorundalar. Çünkü onlar, yeni müşteriler. Bu nedenle; üç boyutlu, avatarlı yeni sistemler kullanılacak. Bilim ve sanattaki buluşçuluk ve yenilikçilik, teknolojiye nasıl yansıdı? İletişim ve bilişim, nasıl oluştu ve gelişti? Telgraftan twitter'a...

Müze yönetimi, kendine işi bitirme tarihi verdi: Ekim 2014.

**

Bazı uzmanlık müzeleri de, kitle kaynaklı (crowdsourcing) bilgi toplamaya girişiyor: Toplumsal olaylara tanık olanların, bireysel katkılarını istemeye başladılar.

*New York'ta kurulmakta olan 11 Eylül Müzesi'ne malzemeyi halk sağlıyor: Fotoğraf. Video. Ses kaydı. Mektup. Her türlü iletişim materyalini halk, damla damla bu müzenin belleğine atıyor. "Tarih Yap" (Make History) adlı bölüme katkıda bulunanlar binleri aştı.

*Polonya'da Nazi Dönemi'nde yok olan Yahudilerin kültür mirası çevrimiçi (online) toplanıyor: Ölüm kamplarından kurtulanlar. Onların çocukları ve torunları. Polonya dışında yaşamış Polonya Yahudileri. Ve daha başkaları... Herkes, elinde ne kadar mektup, resim, anı defteri v.b. varsa müzeye bağışlıyor: "Shtetl" (Kasaba) adlı müzede şimdiye kadar 30 binden fazla materyal toplandı. Polonya'daki bini aşkın kasaba ve köye ait bilgiler, anılar... Müze bu işi Flickr, YouTube ve Facebook'ta da sürdürüyor.

*Afganistan'da savaş ve kargaşa nedeniyle ortadan silinen kültür mirasını çevrimiçi dahi olsa yaşatmak amacıyla Fransa kaynaklı bir müze kuruluyor. Afgan Uygarlık Müzesi'nin materyalini, ülkesinden kaçmak zorunda kalmış Afganlı aydınlar ve sanatseverler oluşturacak.  Sanal müze, Taliban tarafından yıkılan Buda heykelinden arta kalan "kovuk" fotoğrafının üzerine oturtulacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019