Mutluluk ve başarı
Mutlular yaratıcı olur mu?
Sizce mutluluk ile yaratıcılık arasındaki ilişki nedir? Acaba mutluluk mu yaratıcılığı, yoksa yaratıcılık mı mutluluğu getirir? Bu önemli bir konu ve bu işin uzmanlarını, psikologları epey meşgul etmiş. Genelde de sebep sonuç ilişkisinde incelenen konu, tek yönlü olmuş. Başka bir deyişle, acaba mutlu insanlar mı yaratıcıdır, yoksa mutsuz insanlar mı konusu incelenmiş. Popüler kültür, mutsuz insanların yaratıcılığa itildiği yönünde bir kanı oluşturmuş. Belki bu, Eski Yunan’dan beri süre gelen bir düşünce. Hani ne demiş Sokrates “Mutlaka evlenin. Karınız iyiyse mutlu, kötüyse filozof olursunuz.”
Yapılan bazı bilimsel araştırmalar, popüler anlayışın tersi bir eğilim göstermiş. İnsanların olumlu, aktif ve motive edici ortamlarda daha yaratıcı olduğu gözlenmiş. Laboratuvarlarda yapılan deneylerde insanları böyle mutlu bir ruh haline sokmak için bir ufak film gösterisi, bir şeker veya bir dans bile yetmiş. Laboratuvar dışında, günlük yaşamda yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlar bulunmuş. Örneğin, üniversite öğrencilerinin, kendilerini enerjik ve mutlu hissettiklerinde yaratıcı projelerle uğraştıkları görülmüş.
Yaratıcılık mutluluk yaratır mı?
Öte yandan bazı araştırmacılar, denklemin diğer yönüne bakmışlar: Acaba yaratıcı aktiviteler mutluluk yaratır mı? Örneğin, İsveç’te yapılan bir çalışma göstermiş ki, işyerlerini daha yaratıcı olarak gören çalışanların, işyerlerini daha az yaratıcı görenlere göre daha mutlu olduğu gözlenmiş.
“The Journal of Positive Psychology, 2016” dergisinde yayınlanan ilginç bir araştırma (Everyday creative activity as a path to fl ourishing; Tamlin S. Conner, Colin G. DeYoung and Paul J. Silvia) vardı. Bu araştırmada Otago Universitesi’nin(- New Zealand) 658 öğrencisi yer almış. Öğrenciler, 13 gün boyunca her gün 3-20:00 saatleri arasında internette erişebildikleri bir günlük tutmuşlar. Sorulan sorularla kişilerin o gün yaptıkları aktiviteleri ve ruhsal durumları kayıt altına alınmış. Görülmüş ki, kişiler yaratıcı faaliyetlerde bulunursa daha mutlu oluyorlar ve bu mutluluk ertesi gün de sürüyor.
Bir yorum
Araştırmaların ışığında söyleyebiliriz ki, mutluluk ve yaratıcılık arasındaki ilişki iki yönlü. Başka bir deyişle, insan mutlu olunca daha yaratıcı oluyor; ve de yaratıcı faaliyetler, insanı mutlu ediyor.
Bu araştırmaların sonuçlarından hem iş yaşamında, hem de özel yaşamda yararlanabiliriz. Eğer patron veya bir yönetici iseniz, bu araştırmalardan çıkaracağınız sonuç nedir? Herhalde, çalışanlarının yaratıcı olmasını istemeyen kimse yoktur. Yaratıcılık, artık sadece araştırma ve geliştirme laboratuvarlarında çalışanların sahip olması gereken bir özellik değil. Rekabetin bu denli şiddetli olduğu bir dünyada, her pozisyondaki çalışanın, potansiyelinin en üst seviyesinde yaratıcı olması gerekiyor.
O zaman işyerinizde çalışanınızı mutlu edecek atmosfer yaratmalısınız ki, yaratıcılıklarını işlerine katsınlar.
Öte yandan, çalışanlarını mutsuz görmek isteyen işveren de yoktur. O zaman işyerinizde yaratıcılığı teşvik eden çalışma düzenleri yaratın ki, çalışanlarınız yaratıcı, dolayısıyla mutlu olsun.
Yaratıcı ve mutlu olan çalışanlar işletmenize çağ atlatır. Laf aramızda, bundan işyeri sahibi ya da yönetici olarak da en büyük faydayı siz görürsünüz.
Mutluluk, yaşamın amacı. Madem ki, yaratıcı faaliyetler mutluluk yaratıyor, o zaman kendinizi yaratıcı faaliyetlerle meşgul edin. Yaratıcı derken, ille de bir Mozart, ya da Leonardo Da Vinci veya Einstein olup şaheserler yaratmak zorunda değilsiniz.
Örneğin, yapacağınız bir yemek ve hayal gücünüzü kullanarak yemeğe katacağınız bir farklı malzeme ile farklı bir tat yaratmak da size mutluluk verecektir. Ya da, bir müzik aleti çalmasını öğrenip, karınca kararınca kendi müziğinizi yaratıp mutlu olabilirsiniz. Yeter ki, yaratıcı damarınızı bulun.
Son söz
Bu son araştırmayı okuyunca, siyasetçilerimizin neden bu kadar mutlu olduklarını anladım. Baksanıza, tüm başarısızlıklarını halka başarı gibi yuttururken, ya da suçlarına bahane bulurken ne kadar yaratıcılar.