Mutlu yıllar internet
1989 yılında, Tim Berners-Lee tarafından CERN’de hayata geçirilen Dünya Çapında Ağ (WWW), bugün milyarlarca insanın günlük yaşamının merkezinde yer alıyor.
İlk başlarda sadece bilgi paylaşımı için bir araç olarak düşünülen WWW, zamanla eğitimden ticarete, iletişimden eğlenceye kadar her alanda devrim yarattı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun, en son hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre; 2023 yılında evden İnternete erişim imkanı olan hanelerin oranı bir önceki yıla göre 1,4 puan artarak yüzde 95,5 oldu. İnternet kullanım oranı, 16-74 yaş grubundaki bireylerde 2022 yılında yüzde 85 iken 2023 yılında yüzde 87,1 oldu.
Türkiye gerek nüfus yoğunluğu, gerek genç nüfusu ve teknolojiye yatkınlığı ile interneti her alanda kullanan ülkeler sıralamalarında yukarıda yer alıyor. Özellikle sosyal ağlardaki kullanımımız ile değişik platformlarda ilk 10 kullanıcı ülke arasında yer alıyoruz. Kamunun dijital dönüşümü konusunda ise yine başa güreşen ülkeler arasındayız.
Dijitalleşmenin bu kapsamda hayatımızın bir parçası olması, Türkiye için değişik fırsatları da ortaya koyuyor. Yazılım ekosisteminin gelişmesi, ihracat payının yükselmesi er veya geç ülkenin refah seviyesine yansıyacak. Ancak hala çözülmemiş veya çözülmesi için yeterince çaba gösterilmeyen bazı eksiklerimiz var.
Bunlardan birincisi teknoloji, telekom altyapımız. Sürekli gündeme getiriliyor, tartışılıyor ancak fiberleşme konusunda, internet hızları konusunda ileriye gidemiyoruz. Hoş, biz ilerliyoruz ancak diğer ülkeler bu alanda çok ama çok hızlı yol aldığı için kısıtlı ilerleme kabiliyetimiz ile her daim geriliyoruz. Koç Holding’in, yıllar önce bir kampanyası vardı. “Meslek lisesi, memleket meselesi” diye. Son dönemde bunu hatırlatırcasına değişik saptamalar, analizler yapılmaya başlanıldı.
Mavi yakalı çalışan bulunamamasından, üniversite mezunu sayısının fazlalılığına kadar tespitler havada uçuşuyor. Beyaz yakalıların aylık gelirlerinin düşerken, mavi yakalıların arz eksikliğinden yükselişine tanık oluyoruz. Ben, aynısını fiber için söylüyorum. Fiber meselesi, memleket meselesi. Memleketin bekası, fiberleşmeye bağlı. Fiberleşme, bizim yarın yapmamız gereken bir şey değil.
Dün, yapmış olmamız gereken bir şey. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yayımladığı 2024-2028 yılları stratejik planında da genişbant erişiminin yaygınlaştırılmasının altı çiziliyor. Ancak bu hedefte, fiber çok önemsenmemiş. Yani bu hedefe ulaşmakta, fiberleşmenin etkisinin sadece yüzde 20 olacağı belirtilmiş. Fiberleşme olmadan, mobilde hız da olmaz, 5G de olmaz. Mobilden çok daha önemli ve stratejik katkısı olacak.
Bunu, herkes biliyor. Herkes söylüyor. Yatırım yapılması gerektiğinin altı çiziliyor. Ancak biz bu işi , bizi dünya sıralamalarda yukarı çekecek hızda beceremiyoruz. Buradan tüm muhataplarına bir kez daha sesleniyorum. Bu işi neden beceremediğimizi, nasıl becereceğimizi oturup konuşalım. Sorunları belirleyelim ve çözüme ulaşalım.