Mütevazı usta 77 yaşında

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

“Uzun yıllar DÜNYA Gazetesi’nde çalıştım (1969-1986). Falih Rıfkı Atay, Bedii Faik, Mithat Perin gibi hocaların yazılarının karşı köşelerinde karikatür çizdim. O günlerin gençlik heyecanıyla hocam Semih Balcıoğlu’nu izleyerek, taklit ederek çok şeyler öğrendim. Bütün öğrendiklerimi de, o heyecanı taşıdığını hissettiğim gençlere aktarmaya çalıştım. Bunu da başardığımı sanıyorum; demiyorum, inanıyorum. Bugün birçok arkadaşımın çok iyi yerlerde olduğunu görüyor, gurur duyuyorum. Demek ki onların içine bir kibritlik ateş düşürebilmişim, çizgiyle barıştırmışım, diye düşünüyorum.”

Bu sözler, karikatür dünyamızın bir ustasına, Raşit Yakalı’ya ait. Neredeyse gazetecilik mesleğime başladığım ilk günlerden beri, 40 yılı aşkın bir süredir onu tanıyorum. Bu süre içinde, pek sık görüşemesek de yukarıda da belirttiği gibi, mesleğine duyduğu heyecanını hiç yitirmediğine çalışmalarını medyada izleyerek tanık oldum. Hep başkalarını da ateşlemeye çalıştı sonsuz enerjisiyle.

Öğrencilerinin ve dostlarının seslendiği sözcüklerle “Raşit Abi” Rönesans döneminden kalmış bir usta gibi, geleneği bozmayarak bütün bilgisini, karikatür birikimini çıraklarıyla paylaştı, paylaşıyor. Karikatür dünyamızda olgunluk dönemi süren, hatta yaşı kemale ermiş birçok ünlü imza, onun eğitiminden geçti.

O, bir öğretmen; hem karikatür öğretmeni, hem de bir ilkokul öğretmeni. Bir şeyler öğretmek onu, “dünyanın en mutlu insanı” yapıyor. Karikatüre başladığı yılları şöyle anlatıyor:
“Söke’de öğretmenlik yapıyordum, 18 yaşındaydım ve küçük öğretmen olarak çağrılırdım. Aynı zamanda çizim de yapıyordum ve bir gün çizimlerimi İstanbul’daki gazetelere göndermeye karar verdim. Bu vesileyle Semih Balcıoğlu ile tanıştım ve beni İstanbul’a davet etti. İlk karikatürüm Tercüman’da yayınlandı. Daha sonraları Yeni Asır’da çizmeye başladım. Bir gün şehirlerarası bir otobüsle yolculuk ediyordum yanımda da bir kadın Yeni Asır okuyordu. Tam karikatürümün olduğu sayfayı çevirecekken sayfayı atladı. Ben de sayfayı göstererek ‘bunu ben çizdim!’ dedim.”
Raşit Abi, "hem profesyonel hem de amatör bir ruhla çalıştığını” söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Çok zor öğrendim ben karikatürü. Çünkü bunun okulu yok, o yıllarda eğitimini veren bir yer yok. Ve ben de bir şans yakaladım. Semih Balcıoğlu’nun talebesi oldum, uzun yıllar onun çantasını taşıdım, çıraklığını yaptım. O zaman kendi kendime söz verdim. Eğer ben bir şeyler öğrendiysem, isteyen gençlere, öğrencilere ben de öğreteyim diye bir misyon edindim kendi kendime."
Ve bu misyon, yıllar yıllardır kesintisiz sürüyor…

1980 yılında Çarşaf Dergisi Karikatür Okulu'nu kuran Raşit Abi, binlerce öğrenci yetiştirdi. O günleri anlatırken şunları söylüyor:

"Amatör başladığımız bu olay, 12 yıl hiç ara vermeden devam etti. O kadar çok meraklı arkadaş kursa katıldı ki ben de alaylı bir karikatürcü olarak bildiklerimi genç arkadaşlara aktarmaya çalıştım."

Bugün de Raşit Yakalı, kendi adını taşıyan Karikatür Okulu’nda çocukları, gençleri eğitmeyi sürdürüyor.

Karikatürcüler Derneği’nin 32. Genel Kurulu’nda başkanlığa seçilen ve halen bu görevi sürdüren karikatür dünyamızın yorulmaz öğreticisi Raşit Abi, geçtiğimiz günlerde 77 yaşına bastı.
Facebook’ta doğum günü kutlamalarını görünce onu tanıdığım delikanlılık günlerimi, kendisiyle motivasyon yüklü sohbetlerimizi anımsadım. Kitaplarından “Çizgiyle”yi kütüphanemden buldum, yeniden karıştırdım… Onu özlediğimi fark ettim…

Sanatı, zekâsı, bilgisinin tüm zenginliğine rağmen belki mütevazılığı yaşam biçimi olarak kabul ettiği için popüler medyanın zirvelerine çıkmamış bir isim Raşit Yakalı -öyle olmayı ister miydi? bilmiyorum – tek bildiğim, mesleğinin doruklarını hiç bırakmadığı…

İyi ki doğdun Raşit Abi, nice nice üretken yaşlara…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar