Mustafa Kefeli, tekstil sektörünü ”gerçekçi ve iyimser” pencereden değer

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Tekstil sanayiinin içinde bulunanların değerlemeleri genelde kötümserdir. Medyaya yapılan açıklamalara göre tekstil sektöründe işler bütünü ile kötü gidiyor.

Hafta başında Hürriyet'te Sadi Özdemir'in Bisse Kefeli Giyim Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kefeli ile söyleşisi yayınlandı.

Mustafa Kefeli dikkate değer şeyler söylüyor. Bu nedenle Sadi Özdemir'in yaptığı söyleşinin ana noktalarını aktarmak istiyorum.

Mustafa Kefeli diyor ki;

(1) Bizim tekstik sektöründeki gerilemenin ardında Çin ile rekabete kalkmak var.

Bizim Çin'in ucuz malı ile değil, İtalya ve Fransa'nın katma değeri yüksek ürünleriyle rekabete girmemiz gerekir.

(2) Tekstilden kaynak yaratanlar bu imkanları başka sektörlere aktardı. İşlerine yatırım yapmadı.

Bazıları bu sektörde ne yazık ki sadece servet yapmayı bildi. Kazandığıyla yalı, arsa, apartman aldı. İşine yatırım yapmadı, fasoncu kaldı. Şimdi işleri kötüye gidince suçu başkasında arıyor. Böyle yapıp 'öldüm, bittim' diyenlerin sayısı çok. Bizim gibiler ise kazandığımızı sermayeye kattık. Markalaşmaya, mağazalaşmaya yatırım yaptık. Biz bu strateji sayesinde bugün de yılda yüzde 30 büyümeye devam ediyoruz.

Bilindiği gibi Kefeli kardeşler Mustafa ve İbrahim Kefeli, birlikte çalışırlarken geçen yıl ayrıldılar. Mustafa Kefeli, "Firmamız çok büyümüştü. Gömlek üretimimiz yılda 1 milyon adeti bulmuştu. Bu yüzden de firmada durağanlaşma başlamıştı. İbrahim ağabeyimle oturduk ki kendisi çok zevkli ve çok zeki bir adamdır. 'Firmaya yeni bir heyecanı nasıl getiririz' dedik. O da 'ben İbrahim Kefeli olarak kendi markamı oluştururum, ayrılayım' dedi. Bütün markalar bende kaldı ve ayrıldık. Firmanın değer tespiti yapıldı. İbrahim Bey kendi hissesine düşeni gayrimenkul ve para olarak aldı, çekildi. Bütün mağazalar, fabrika, Bisse, Kefeli Giyim Sanayi ve diğer markalar bende kaldı.

Mağazalaşmaya hız verdik. 35'inci mağazamızı açtık. Ayrıca 400 korner, 17 firanchising mağaza var. 17 tane de yurtdışında franchising mağaza var. Ayakkabıya, takım elbiseye, ceket, palto, kravata girdik ve mağaza konseptimizi tamamladık. Bir erkek için saat ve parfüm dışında her şeyimiz var. Onlar da olacak yakında. Bisse saat ve parfüm de satacağız. 2009'da mağaza sayımız 50'nin üzerine, franchising mağaza sayımız ise 30'a çıkacak. Yurtdışında da 25 franchising mağazamız olacak" diyor.

Mustafa Kefeli, dolar fiyatının sabit kalmasının ihracatı nasıl olumsuz etkilediğini ise şöyle anlatıyor, "2002'de dolar 1.6 YTL iken asgari ücret 300 YTL idi. Şimdi dolar 1.15 YTL, asgari ücret 600 YTL'yi aşmış durumda. Bütün maliyetlerimiz de böyle iki, üç misli artışlar olmuş. Kurların mutlaka yükselmesi lazım." Kefeli'ye göre dolar fiyatının en az yüzde 25 yükselmesi gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018