“Müslüm”le Türk sinemasında yeni bir dönem başlıyor
Sinema, ülke markalarının değerini artıran en önemli unsurlardan birisi. ABD, Fransa, İtalya, İngiltere, Hindistan, Çin gibi ülkelerin sinema sektörleri bir yandan istihdam ve gelir kaynağı yaratıyor, öte yandan o kültürlerin dünyaya yayılmasına aracı oluyorlar. Son dönemde, Türkiye de TV dizileriyle uluslararası platformlarda ön plana çıkmaya başladı. Ancak, ülke olarak sinemada bir dünya markası haline gelmemiz için daha çok kaynağa ve yaratıclığıa ihtiyaç var.
Arşivlere göre, İlk Türk filmi 1914’te çekilmiş. O gümden bugüne Türk sineması yaklaşık 7 bin film üretmiş. CGV Mars Entertainment Group CEO’su Dong Won Kwak’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de sinemada kişi başına film izleme oranımız 0.8. Bu rakam Kore’de 4.5, ABD’de 3.8, Avrupa’daysa 2-2.5,
Yapımcılarımız ağırlıklı olarak maliyeti düşük olan komedi ve korku filmlerine yöneliyorlar. Oysa, ülkemizin ne çok anlatacak öyküsü var. 26 Ekim 2018 tarihinde vizyona girecek Müslüm Gürses’in öyküsü de bunlardan birisi. Filmin yapımcısı Mustafa Uslu, filmin bir dönüm noktası olacağı inancında. Paylaştığı veriler de bu iddiasını destekler nitelikte.
Türk sinemasını dünyaya açmak
Filimin çekimine destek veren CGV Mars Entertainment Group’un yeni nesil sinema yaklaşımını anlatmak amacıyla Kore’nin başkenti Seul’da düzenlediği basın toplantısında, Türk sinemasının geleceği de konuşuldu. 2016 yılında Mars Sinemalarını 800 milyon dolara satın alan Koreli dev kuruluş CGV, Anadolu’nun dört bir yanında modern teknolojiyle donatılmış sinemalar açıyor.
Mevcut haliyle, 38 ilde, 99 sinema, 884 salon ve 121.348 koltuk ile hizmet veren kuruluş, önümüzdeki 5 yıl içinde 200 milyon dolarlık bir yatırım daha yapmaya hazırlanıyor.
CGV Mars Entertainment Group, Türk sinemasının gelişmesi için de kaynak ayırıyor. Ayla filminden sonra Müslüm’e de maddi destek verdi. Müslüm’ün 16 milyon TL’lik yapım bütçesinin 4 milyon TL’lik bölümünü üstlendi. Türkiye’de filmlerin kış aylarında vizyona girmesinin yapımların sayısını azalttığını gören CGV, 30 milyon TL kaynak ayırarak, üretilen film sayısını ve kalitesini artırmak için çalışıyor.
Hedef 10 milyon izleyici
Mustafa Uslu reklamcılık geçmişi olan bir yapımcı. Bu yüzden, filmlerinin hazırlık aşamasında çok titiz ve ayrıntılı bir “Pre-Production” (ön yapım) süreci yürütüyor. Oyuncu seçiminden, kostümlere, müzikten, diyaloglara kadar her aşamada potansiyel izleyici kitlesine danışarak ilerliyor. Müslüm için 44 “Focus Group” toplantısı yapılmış. Bin kişi filmin her karesi için yorum yapmış. Film bu doğrultuda ilerlemiş.
İzleyicilerin dikkatini kesintisiz bir biçimde canlı tutabilmek için, uzun ve ağdalı konuşmalar ve bakışmalardan kaçınılmış. Her 3.5 dakikada bir sahne değişiyor. Bu da filme dinamizm katıyor.
Trajik ömrün derin aşk öyküsü
Film Müslüm Gürses’in son derece zor ve trajik ayrıntılarla dolu yaşam mücadelesi ve Muhterem Nur’la arasındaki derin aşk çerçevesinde kurgulanmış. Oyuncuların seçimi, diyaloglar, sanat yönetmenliği ve ayrıntılara verilen önem sayesinde evrensel bir boyut kazanmış. Baş rol oyuncuları Timuçin Esen ve Zerrin Tekindor’un yalın ve hakiki oyunculuğu , izleyicilerin filme yakınlaşmasını kolaylaştırıyor. Timuçin Esen’i rolüne, Lala Land’in, Tom Cruise, Brad Pitt, Leonardo Di Caprio gibi ünlülerin oyuncu koçluğunu yapan Greta Seacat hazırlamış. Esen’in Müslüm Gürses’e benzemesini sağlamak için Benjamin Button filminin makyaj sanatçısı Greg Cannom’la çalışılmış.
Müslüm için 24 bini aşkın parça köstüm hazırlanmış. 1.8 milyon TL müzik telif bedeli ödenmiş. Sadece Gülhane Konseri sahnesi için 3 bin 500 figüran kullanılmş.
Senaryo hazırlıklarında Muhterem Nur’la bir hafta süren söyleşilerin tümü çift kamerayla kaydedilmiş. Ayrıntılar üzerinde çalışılırken, bu kayıtlardan yararlanılmış. Senaryo Hakan Günday ve Gürhan Özçiftçi’nin elinden çıkmış. Filmin Yönetmenliğini Can Ulkay ve Ketche (Hakan Kırkavaç) üstlenmiş.
Dertleri derviş gibi göğüsleyen bir rol model
Filmin oyuncu kadrosu ve mekanlar büyük bir titizlikle seçilmiş. Müslüm Gürses’in gençlik dönemini canlandıran Şahin Kendirci’nin müthiş performansı filmin hakikiliğine büyük katkıda bulunuyor. 2014’ta “O Ses Çocuklar” yarışmasını kazanan Kendirci filmde hem müzisyenlik hem de oyunculuk yeteneğini ortaya koyuyor.
Mustafa Uslu’nun anlattığına göre Muhterem Nur filmi izlerken hıçkırıklarla ağlamış. Seul’da bizler de ağladık. Müslüm Gürses’in yaşam mücadelesini, altın kalbine ve tüm dertleri bir derviş gibi göğüslediğine tanık olduk. “Ne güzel bir insanmış, ne güzel bir aşk yaşamış” diye düşündük. Müslüm Gürses’i sevgiyle andık.