Müşavirlik dediğin şey...
Belirli bir konuda bilgi ve uzmanlık sahibi olan, bilgi ve görüşlerinden yararlanmak üzere görevlendirilen kişiye müşavir denilmekte. Hatta pek çok farklı dilde, farklı anlamları olduğunu da biliyoruz. Günümüzde en yaygın ve gerek sertifikaya dayalı, gerekse sınavlar sonrası elde edilen farklı müşavirlik türleri olduğunu biliyoruz. Yeminli Mali Müşavir, Mali Müşavir, Hukuk Müşaviri ve son olarak, bu yazımda da geniş yer vermek istediğim Gümrük Müşaviri. Gümrük Müşavirliği mesleğinin de kendi içerisinde ikiye ayrıldığını söyleyebilmek mümkün.
Standart Gümrük Müşavirliği'nin yanı sıra, bir de Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği kavramının yaşamımıza girdiğini belirtmeliyim. 2008 yılında yürürlüğe giren 60 sayılı Tebliğ'le uygulamaya başlanmış; 2010 yılında Gümrük Yönetmeliği'nin 574-578'inci maddelerindeki yeni düzenlemelerle ve 60 sayılı Tebliğ yerine çıkartılan 2 sayılı Gümrük Genel Tebliğ'i ile olgunluk evresine geçmiştir.
Bu müşavirliklerin benzer yanları nelerdir diye baktığımızda her birisi, bilgi ve becerileri ile müşterilerini doğru bir şekilde bilgilendirme, onlar adına muhtelif beyanlar verme, vergiler ödeme ve elbette aynı zamanda tüm bunları yaparken müşterilerinin haklarını da korumaya çalışma olarak sıralanabilir. En önemli farkına geldiğimizde ise; müşterileri adına dava kaybeden bir hukuk müşaviri veya vergi cezası ile karşı karşıya bırakan bir mali müşavir bu kayba istinaden hukuki olarak bir ödeme yükümlülüğü veya mesuliyeti içerisine girmez iken, gümrük müşaviri oluşacak muhtemel bir cezada, gerçek borçlu firmanın yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, bu borcu ödemek ile yükümlü kılınmakta. Diğer bir deyişle, mükellefinin sorumluluğunun yanı sıra maddi kayba da katlanmak durumunda olan yegane müşavirlik türüdür Gümrük Müşavirliği.
Gümrük Müşaviri kimdir diye baktığımızda, yaptığı iş ve aldığı sorumluluk itibarı ile, Türkiye’de hak ettiği yere henüz ulaşamamış bir meslek grubu olduğunu belirtmek gerekir. KPMG üst düzey yöneticilerinden sevgili Hakan Uçak’ın çıkartmaya hazırlandığı kitabının adının da “Gümrükçülük Kederimiz” olduğunu düşündüğümüzde kolay bir meslek olmadığını da ayrıca belirtebilirim. Gümrük müşaviri olmak isteyen bir kişi, öncelikle ilgili bir üniversiteyi bitirmiş olmalı. Ardından staj, ardından sınavlar.
Sonra konfora mı eriyor derseniz, diğer müşavirliklerde de olduğu gibi bu meslek dalında da rahata erebilmek pek mümkün değil. Her bir ürüne, binlerce Gümrük Tarifesi’nin arasından doğru tarifeyi belirlemek, doğru mevzuatı uygulamak, hatasız bir şekilde bunu beyannameye yazmak, ürünün cinsine göre, diğer kuruluşlardan alınacak izinleri almak ve dökümanları tam ve eksiksiz hale getirmek, belgeler ile gümrüğe giderek operasyonunu tamamlamak, ürünün fiziki muayenesi söz konusu ise, devletin memuruna refakat etmek ve ürünü muayeneye hazır hale getirmek, vergiye tabi işlemlerde vergilerin doğru hesaplanmasını sağlamak, hesaplanan vergileri yatırmak ve hatta bazı zamanlarda da firmalar adına bu masrafları bizzat onların yerine ödemek. Bunların tamamı Gümrük Müşavirleri’nin verdiği en temel hizmetler.
Firmalar çoğu zaman Gümrük Müşavirleri’ni yalnızca sahada takip ettiği operasyonlar ile sınırlı gibi görür, arka taraftaki danışmanlık ve mesleki bilgi ve birikimini göz ardı ederler. Resmi tanımı, “eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin gümrük işlemlerini, dolaylı temsil yoluyla takip eden ve sonuçlandıran ve kendilerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca Gümrük Müşavirliği İzin Belgesi verilen serbest meslek sahipleri” olan bu mesleğin, elde ettiği gelir ile hak ettiği arasında önemli bir açık olduğunu da belirtmek lazım. Özellikle ihracatta minimum kesilen ücret dahi olsa, müşavirlik hizmet bedelinin 57 TL + KDV gibi bir rakam olduğunu duyduğunuzda eminim sizler de aynısını düşüneceksinizdir.
Devletle ilişkinin çok yoğun yaşandığı gümrükleme işlemlerinde örneğin günde on ihracatı olan bir firmanın, tam on kez devlete yeni bir beyan verdiğini asla unutmaması, onu temsil eden temsilcinin meslek erbabı olmasının ve repütasyon gücünün varlığı da hep göz önünde bulundurulmalıdır. Hele ki son günlerde çokça dile getirdiğimiz ithalatta taşımacı firmalar tarafından alınan ve dünyada eşi benzeri olmayan ordino ücreti için 70 dolarlardan başlayan ücretler alındığı düşünüldüğünde, Gümrük Müşavir’ine ödenen bedellerin esamesi bile okunmayacaktır, okunmamalıdır.