Musa Timur ile Mersin sanayisi üzerine…
İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl açıkladığı Türkiye’nin ilk 1000 sanayi kuruluşu sıralamasında 2012 yılında 8 firmayla listeye giren Mersin, 2013 ve 2014 yıllarında listede 9 firma ile yer alabildi. Bu durum Mersin’in, sanayileşmiş illeri yakalamak bir yana son yıllarda yerinde saymış, sorunlarına çözüm üretememiş, yurt içinden ve yurt dışından sanayiciyi yeterince çekememiş olduğunun bir göstergesidir.
Mersin sanayisinin önünü açacak ayrı bir sanayi odasının kurulmasına ihtiyaç olup olmadığının tartışıldığı şu günlerde, 1990’lı yıllarda “Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi için yüklü ödenek ayrılmazsa valilik önünde çadır kurarım” sözüyle tanınan MESİAD’ın Kurucu Başkanı Musa Timur’u ziyaret ettim. Timur’la Mersin sanayisinin dünü, bugünü ve yarını hakkında konuştuk.
Musa Timur’un ders çıkarılması gereken açıklamalarını aynen aktarıyorum: “OSB yasası 1960’ların sonunda çıktı. Mersin’de bu konuda 1990’a kadar hiçbir adım atılmadı. Sonrasında Mersin’de sanayi olur mu, olursa nasıl olur gibi tartışmalar yaşandı. Biz bir grup iş adamı olarak MESİAD’ı 1991’de kurduk. MESİAD’da sanayiciler ağırlıktaydı ve çok aktiftik. Bizim dışımızda Ankara’da bu konuları takip eden bir STK yoktu. Bizim çalışmalarımız basına yansıdıkça bazı kurum ve kuruluşlardan tepki aldık. OSB kurulması için dönemin Mersin Valisi’ne müteşebbis heyeti kurulsun, MESİAD müteşebbis heyetine girsin taleplerimizi sunduk. Ancak Valilik bize olumlu cevap vermedi. Bunun üzerine bir basın toplantısı düzenleyerek, ‘Taleplerimiz yerine gelmezse Valiliğin önünde çadır kurup açlık grevine başlayacağız’ dedik. Maalesef dönemin MTSO Başkanı da OSB’nin kurulmasına karşı idi. O dönemde Sanayi Bakanı’nın yanına da sürekli gittik. Sanayi Bakanı ısrarlı takip ve taleplerimiz sonunda dönemin valisine taleplerimizin derhal yerine getirilmesi talimatını verdi. Bu aşamaya kadar Mersin sanayisi 30 yıl kaybetti. Bir 30 yıl daha kaybetmemek için ayrı bir sanayi odası kurulmalı. Yine başkanlık dönemimde Mersin Üniversitesi Kurma ve Geliştirme Vakfı Kurucu Başkanı olarak da görev aldım ve üniversitenin kurulmasını karşı çıkanlarla mücadele ettik. İçel’i Mersin yapmak için bile çok ciddi mücadele verdik. Çukurova Havaalanı Projesi de, Mersin Antalya Sahil Yolu Projesi de 1990’lı yıllarda başlamasına rağmen maalesef hala tamamlanabilmiş değil.
Birlikte hareket etmezseniz, projeleri tek tek takip etmezseniz bir sonuç alamazsınız. Mersin’in tamamlanamayan projelerinden kent önderleri de sorumludur. Sadece demeç vermek yetmez. Projelerin takibi için güçlü bir lobi oluşturularak Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a gidilmeli. Gerekirse ayın 15 günü Ankara’da projelerin takibi yapılarak sonuçlandırılmalı.”
Timur’un da dediği gibi kent önderlerinin demeç vermenin ötesine geçerek Mersin’in projelerini sonuçlandıracak adımlar atmasına ihtiyaç var…
Mücadeleci ruhun kaybolduğu şu günlerde, yaptıklarıyla örnek alınması gereken Musa Timur’a Mersinliler olarak vefa borçluyuz.