Müjdat Keçeci’nin 2015 için olumlu ve olumsuz beklentileri
Bugün Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci’nin 2015 yılı olumlu ve olumsuz beklentilerini size sunuyorum. Keçeci, oda başkanlığının yanı sıra , sanayi kuruluşu Er-Bakır yöneticisi olarak gelişmeleri yakından takip eden bir işadamıdır.
Anadolu illerinin sanayi odası yöneticileri sohbetleriyle bizi bilgilendirir. Sorularıyla bazı konuları irdelememizi sağlar. Sık sohbet ettiğim dostlarımdan birisi de Denizli Sanayi Odası Başkanı Er-Bakır yöneticisi Müjdat Keçeci’dir. Bugün Sayın Keçeci’nin sorumu cevaplarken “2015 için olumlu ve olumsuz beklentilerini” sizinle paylaşacağım.
Lehte Gelişmeler:
•Petrol Fiyatlarındaki Düşüş: Petrol fiyatlarındaki düşüş elbette ki ekonomiye olumlu etki yapacaktır. Bu düşüş, 60 milyar doları aşan yıllık enerji ödemelerimizde azalmaya neden olacak ve ekonomimizi rahatlatacaktır. Ancak petrol fiyatlarının düşüşünden kaynaklanan gevşeme, mali disiplinimizden kopmaya, hedeflerimize ulaşma konusunda rehavete neden olmamalıdır.
•Orta ve Uzun Vadeli Programlar: Siyasi iktidarın gelecek günler için tasarruflarını, eylemlerini, stratejik planlarını yazılı hale getirmesi ve kayıt altına alması, bunları kamuoyuyla paylaşması ile kendisini adeta bağlaması, bundan sonra izlenecek politikalar konusunda önümüzü daha net görmemizi sağlamaktadır. Özellikle petrol fiyatları ve dünya piyasalarında son dönemdeki yaşanan çalkantılar da göz önüne alındığında, orta ve uzun vadeli bir yapısal dönüşüm programı açıklamak her şeyden önce ekonomi yönetimimizin istikrar konusundaki kararlılığını gösteren bir tutumdur."
•Cari Açığın Azalması: Düşük cari açıklı bir görünüm, Türkiye için tabi ki sevindirici. Bu elbette petrole bağlı olarak enerji ithalatının azalmasından kaynaklanıyor. Ancak, enerji ithalatının azalmasının bir nedeni de maalesef ki ekonomideki yavaşlamadan kaynaklaniyor.
Aleyhte Gelişmeler:
•Sınır Komşularımızda Yaşanan Karışıklıklar: Komşularımızın aralarında ve kendi içlerinde yaşadığı siyasi ve dini kavgalar, sosyal ve ekonomik olarak ülkemizde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Komşu ülkelerdeki savaşlar ve iç karışıklık, Türkiye ihracatını direkt olarak negatif etkilemektedir.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Rusya’da yaşanan ekonomik çalkantı da tüm dünyada olduğu gibi bizde de olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
•Yatırımlar Azalıyor – Rant Ekonomisi Büyüyor: Son dönemde yaşanan gelişmelere baktığımızda üretime konu imalat sanayi yatırımlarının yavaşladığını görüyoruz. Rakamsal olarak büyüyor gibi görünen yatırımlar analiz edildiğinde özellikle enerji ve altyapı yatırımlarının büyük ağırlığı göze çarpıyor. Özellikle Denizli için son dönemde özel sektör imalat sanayi yatırımlarının yok denecek seviyeye indiğini söyleyebiliriz. İstikrarlı büyümenin üretimden gelen güçle sağlanabileceği inancına sahip bir kurum olarak, sermayenin arsa, emlak-inşaat gibi sektörlere dayalı rant ekonomisine kaymasını doğru bulmuyoruz.
•Küresel Piyasalarda Yaşanan Gelişmeler: Finans piyasalarında yaşanan ve yaşanacak gelişmeler de ülke ekonomimiz açısından ciddi risklere gebedir. ABD Merkez Bankası FED’in önümüzdeki dönemde faiz artışına gideceği konulu beklentiler doları güçlendirirken, Avrupa Birliği Merkez Bankasının izleyeceği genişlemeci politikalar Euro bölgesinde ciddi dalgalanmalara neden olmaktadır.
İhracat ithalat potansiyeli ile küresel bir oyuncu haline gelen Türkiye’yi ve Türk Sanayiciyi, faiz ve döviz kurları bakımından çok dalgalı geçecek bir sene beklemektedir. Bu dalgaların ekonomimizi sarsacak büyüklüklere ulaşabilecek olması göz ardı edilmemelidir.