Muhalefet önemli değilse…
Anayasal protokolün birinci sırasında 'yasama' var. Üstünde hiçbir kurum yok. 'Yürütme' yasamanın, 'yargı' da yürütmenin bir altında. Yasama, bu üstün yetkisini yasa yaparak veya koyarak kullanır.
Çoğumuzca bilinen bu bilgiyi neden hatırlattığımı merak edenler çıkabilir. Hatırlattım; çünkü yasama organı üstün yetkisini yansıttığı yasaları 'kuyumcu titizliğiyle' işlemek durumunda; içeriği ve tekniğiyle…
Çünkü, yaptığı veya koyduğu her yasa, düzenlediği alanda çoklu etkiler, yükümlülükler, yaptırımlar doğuruyor. Bu nedenle, yasama, yasa koyarken mümkün olabilen 'mükemmeliyet' düzeyini öngörmek zorunda.
Mümkün olabilen 'mükemmeliyet' düzeyini hedefleyen bir yasa çalışması da, hiç şüphe yok, ilgili tüm tarafların görüş, talep ve eleştirilerini 'sahiden' dikkate alarak ve yasaya yansıtarak yapılabilir.
Son olarak; yasama yetkisi, sadece parlamentoda çoğunluğu elde etmiş siyasi iktidarların 'tekelinde' değildir. Parlamentoda, en az iktidar kadar önem, ağırlık ve değere sahip muhalefet de yasama yetkisinin etkin ve ayrılmaz bir parçasıdır.
Yok sayarak...
Gerçek demokrasi kavrayışıyla uyumlu siyasi anlayış parlamentonun ideal yasama faaliyetini böyle tanımlasa da, 'ideal' her zaman gerçeğin kendisi olamıyor.
Parlamentoya tıpkı iktidar gibi halkın oylarıyla giren muhalefeti yasama faaliyetinde fiilen değilse bile 'işlevsel' anlamda dışlamak, son yılların en yaygın uygulamasıdır.
Bu iktidar tutumu, parlamentonun 'demokratik' çalışma gelenek ve zorunluluğunu fiilen ortadan kaldırıyor. Çoğunluğa sahip siyasi iktidar meclis ihtisas komisyonlarında ve genel kurulda 'yasama tekelini' bu gücüne dayanarak ele geçiriyor ve kullanıyor.
Örnek vermeye kalksak, en yakın örnekler anayasa değişiklikleri olur. Çeşitli konu ve alanları düzenleyen ve muhalefeti dışlayan 'iktidar tekeli' yüzünden büyük bölümü 'sorunlu' çıkan yasaları tam sayabilmek içinse TBMM kayıtları üzerinde çalışmak gerekir!
Maden tasarısı da...
Anayasa Mahkemesinin (AYM) Maden Kanununda iptal ettiği hükümlerden doğan boşluğu gidermek amacıyla TBMM'ye sevkedilen yasa tasarısı da aynı sorunla karşılaştı: İktidar tekeli!
Tasarı, Sanayi Komisyonunun gündemine girdiğinde sadece AYM'nin iptal ettiği 7 ile 10'uncu maddelerin iptal gerekçesi doğrultusunda yeniden düzenlenmesini öngörüyordu. Sonuçta neler olduğunu 'muhalefet şerhlerinden' özetliyorum:
"Tasarının komisyon aşamaları kanun yapma tekniği açısından hayret ve ibret verici çok sayıda olayla doludur. Tasarıyı görüşmek için toplanan alt komisyon daha ilk gün yeni bir metinle karşılaşmış, bu metin sürekli değiştirilerek genişletilmiştir. Adı değiştirilmiştir. Tasarını çok dışına çıkıldığı için yapılan eklemeler kanun teklifi haline getirilerek ayrı komisyonu sunulmak zorunda kalınmıştır."
Sanayi Komisyonunun CHP ve MHP'li üyelerinin tasarıya koydukları 'muhalefet şerhleri' toplam 10 sayfayı buluyor. Tümünü aktarmak mümkün değil. Ama, üyelerin 'şerhe' yazdıkları haklı eleştirileri komisyonun iktidar kanadına anlatamadıkları kesin. Benzer değerlendirmeler sektörde de yankılanıyor. 'Sorunlu' yasama 'iyi' yasayı bir kez daha kovuyor!