Müdahale ve güven

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ [email protected]

TCMB geçen haftaki toplantıda bir güç gösterisi yapmak istedi ve politikalarına güven duyulmasını talep etti. Gösteri iki açıdan enteresandı: (1) "Biz bu işi biliyoruz ve piyasa oyuncuları bizim kadar bilemez" mesajı iletildi. Bu tavır ilk defa ortaya çıkıyor. Hatta diğer MB'lerin TCMB'yi izlediği, Fed'e bile akıl verildiği iddiaları ortaya atıldı. TCMB'nin Rüştü Saraçoğlu döneminde başlatılan bir politikayla insan kaynaklarını çok güçlendirdiğini biliyoruz. Teknik düzeyde üstün, sayıca kalabalık, çok ciddi bir eleman rezervi  var. Bu saptama gerçekçidir ve saygı duymak lazım. Ancak durumun bu kadar net vurgulandığını daha önce görmedim. (2) Rezervlerin güçlü olduğu ve çok sayıda enstrümana sahip olunduğu defalarca vurgulandı.   Esasen toplantı doğrudan kurla ilgili sorulara cevap verilmeyeceği söylenerek başladı ve sonuçta soru-cevap bölümünde yabancıların soru sormadığını gördük.

TCMB kurdan geçişin çekirdek enflasyona işlediğini ve yıl sonu çekirdeğin yüzde 8'i aşacağını söyledi. Manşet ve çekirdeğin yüzde 8.5 civarında kalacağını düşünüyorlar. Buradan 1.5 puan kur ve 0.5 puan enerji zamları olmasaydı yüzde 6.5 (trend enflasyon) civarında kalacağımızı hesapladıkları anlaşılıyor. Net sonuç: aslında trend enflasyondayız diye düşünüyorlar. Kurda değer kaybetme trendi oluşmazsa durumun böyle olacağını söylüyorlar. Bence yıl sonunda yüzde 9'u geçme olasılığı yüksek. Ama mesaj  şu: Şu anda bir geçici şok yaşandığı, kur şokunun etkisinin 2012 birinci çeyrek içinde ortadan kalkacağı ve TL'nin 2012 içinde değer kazanmasının beklendiği örtük biçimde dile getiriliyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi olasılığından bahsederken ana argüman AB'nin artık harekete geçtiği argümanıydı. Mesaj açık; "geç mi kaldılar, yapacakları tam sonuç verir mi bilemiyorum, ama atalet bitti".  Yanlış mı anladık? Avrupa geç kalmıştır; ancak artık harekete geçmiştir.

Saptama böyle olunca döviz talebini karşılamak -gerçek talebi karşılayıp, düşük kurdan atılan teklifleri karşılamamak- anlamlı oluyor. Hesap şöyle: TCMB bültenine göre 64.5 milyar dolar net uluslararası pozisyon var. Vadeye kalan kısa vadeli döviz borcu 86.989 milyar dolar. Bize net rezervler/kısa vadeli döviz borcu oranı olarak yüzde 74'ü veriyor. Fakat TCMB bankaların döviz mevduatı kalemini borçtan düşüyor: bu kalem son veride 14.607 milyar dolar. Mantık şu: bankalarımızın yurtdışı şubelerinden kaynaklanan yükümlülükler sayılmaz, o para zaten Türklerin parasıdır. Bu kalemi düşünce toplam kısa vadeli döviz borcu 72.382 milyar dolar'ye düşüyor ve rezervlerin kısa vadeli döviz borcunu karşılama oranı yüzde 90'a çıkıyor. Bir diğer rasyo ithalatı karşılama oranı: net rezervden bakarsak 3 aylık ithalatı karşılıyor. TCMB ya brüt rezervden ya da ithalatın ihracatı aşan bölümünden bakarak veya ithalatın düşeceğini varsayarak bu oranın 5 ay olduğunu iddia etti. IFF'nin 3.8 ayı yanlıştır çünkü TCMB haklıır: bankaların off-shore yükümlülükleri gerçek yükümlülük değildir.Aynı şekilde rezerv/cari açık oranına bakılabilir. İdealin biraz altında olmakla beraber hiç barut yok denecek noktadan da uzaktayız. Şok geçiciyse barut var.

Döviz likiditesi sağlama kararı alan TCMB bu amaçla iki önlem aldı. Sunumda bahsedilen -geçen aya göre tek fark- mevduat dışının munzamını indirme kararı aynı gün uygulandı. TL yükümlülükleri döviz cinsinden tutma oranı da yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarıldı. TCMB yüzde 10'luk limitin yüzde 70'inin fiiliyatta kullanıldığını da açıkladı. Bu yöntemlerle döviz satışından kaybedilen rezervin kısmen yerine konması da hedefleniyor.

Kur şoku geçiciyse, TL'nin daha önce zaten değer kaybettiği göze alınırsa, TCMB'nin döviz piyasasındaki duruma "overshooting" olarak bakması anlamlı olur. Bu durumda kur gerileyecektir ve 2012 içinde TL tartılı efektif reel kuru gelişmekte olan ülkelerle aynı noktaya gelene kadar değer kazanabilir. Bu da yaklaşık yüzde 10-12 demektir. Buradan TCMB'nin 2012 yılı içinde 1.80 pivot noktası olan bir TL/dolar düşündüğünü çıkarıyoruz. Fakat arka arkaya şoklar gelirse bu senaryo iflas eder.

TCMB öyle basitçe eleştirilecek bir konumda değil ve dış açık da, alternatifi asla var olmamışken, çok fazla dış açık var diye davul dümbelek çalınacak bir olgu değil. Absorbsiyondan da bak, elastikiyetten de bak, dinamik (intertemporal) dengeden de bak belli bir açık olacak(tı).

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019