Mücadele adamı: Cahit Çetin
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, görev süresinin dolmasına 3 yıl kala kendi isteği ile "yeter" diyerek 33 yıllık başkanlık görevini sonlandırdı. DÜNYA Gazetesi'nde göreve başladığım 15 Mart 1988 tarihinden bu yana yakından tanıdığım, izlediğim, haber kaynağı olmasının ötesinde kötü gün dostu Cahit Çetin'in en önemli özelliği mücadeleci kimliğidir. Hem de öyle sıradan değil, en zor dönemlerde tarım için, zeytincilik için, birlikler için inatla ve kararlılıkla mücadele veren bir yurtsever. Bu mücadelesinde çoğu zaman başarılı oldu.
Geriye dönüp baktığımızda 33 yılın çalışmalarını,mücadelesini sayfalara sığdırmak kolay değil. Çok kısa bir özetini bu sütunun sınırları çerçevesinde paylaşmak isterim. Ülkenin 12 Eylül 1980 darbesiyle sarsıldığı, karanlık günlerden geçtiği ve bir çok dernek, sendika, örgütün kapatıldığı, yağmalandığı bir dönemde Balıkesir Edremit'te yaşayan Cahit Çetin'e telgrafla Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'ne atandığı bildirilir.
Darbeden sonra Turgut Özal'ın Anavatan Partisi'nin iktidarda olduğu bir dönemde telgrafla gelen bu görevi "bir yanlışlık olmalı" diyerek İzmir'e gelir ve dönemin Tariş Genel Müdürü Ahmet Çetinbudaklar'a anlatır. Ahmet Çetinbudaklar kendisini ikna eder ve Tariş'te ilk görev başlar. Atama ile geldiği için bundan rahatsızlık duyar. İlk seçimde aday olarak atanmış başkanlığı geride bırakarak seçilmiş başkan olarak göreve devam eder. Cahit Çetin'in başkanlık yaptığı 33 yıllık dönem, ülke tarımı, tarım satış kooperatifleri ve birlikleri, zeytincilik için en zor yıllardır.
Zor dönemde görev yaptı
Tarımda koruma duvarlarının kontrolsüz bir biçimde kaldırıldığı, ithalata kapıların sonuna kadar açıldığı, tarımsal işletmelerin özelleştirme adı altında yağmalandığı, kooperatifleşmenin "komünistlik icadı" olarak görüldüğü ve yok edilmeye çalışıldığı bir dönem bu.
Bu dönemde olup bitenlere göz yumarak, korkarak, sinerek tarımın tükenişini izleyenler olduğu gibi, tarımı, çiftçiyi, ülkeyi korkusuzca savunarak mücadele edenler de oldu. Cahit Çetin, mücadeleyi seçenlerdendi.
Türkiye'nin tarıma bakışı, politikaları bu dönem o kadar değişti ki, Atatürk'ün "Milletin Efendisi" olarak onurlandırdığı köylü, "Milletin Kölesi" yapılmaya çalışıldı. Cahit Çetin, bu dönemde belki de en sık kullandığı "üretimden gelen gücümüz" deyimini kendisine bayrak yaparak tarımı, çiftçiyi, üreteni, zeytini ve zeytinciyi savundu.
"Kutsal ağaç" olarak bilinen zeytini Türkiye'de korumak, yaşatmak gerekiyordu. Cahit Çetin, doğduğu günden bu yana zeytini korumak için mücadele etti. Zeytin üreticisinin hakkını, hukukunu korumak, onların ürününü değerlendirmek için her zaman mücadele verdi. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'ni yıllarca ayakta tuttu. Büyüttü. Üretici ortaklarının ürettiği zeytin ve zeytinyağını sadece yurt içinde değil, dünyanın bir çok ülkesinde raflarda yer almasını sağladı.
Yeni bir dönem başlattı
Tariş ve diğer birlikleri yok etmek için hem içerde hem dışarıda her zaman lobi çalışmaları yapanlar, açıktan açığa bu birliklerin kapatılması için çalışanlar oldu. Özellikle 2000 yılında Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası'nın dayatması ile çıkarılan Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri'nin Yeniden Yapılandırma Projesi ile birlikler yok edilmek istendi. Milli Aydın Bankası Tarişbank'a el konuldu. Bankayı kurtarmak için hukuki yollardan mücadele verildi. İzmir Gündoğdu'da bugüne kadar yapılan en büyük çiftçi mitingi düzenlendi. Fakat, banka kurtarılamadı. Üreticiler bankasını kaybetti. Tariş'i kaybetmemek için kenetlendi. Cahit Çetin ve o dönem görev yapan birlik başkanları Tariş'i ayakta tutmayı başardı.
Cahit Çetin'in vizyonu ve çabaları ile Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği "özerklik" adı altında birliklerin tasfiyesini öngören çabaları boşa çıkararak yeni bir dönemi başlattı.
Görev yaptığı 33 yıllık dönemde, cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk'e gönülden bağlı, O'nun ilkelerinin yılmaz savunucusu olan Cahit Çetin, Tariş'in kurulduğu 1915 ruhunu hiç kaybetmedi.
Bildiğimiz kadarıyla aileden Cumhuriyet Halk Partiliydi. Görev yaptığı sürece siyasi kimliğini hiç öne çıkarmadı. Bir çok kişi bu görevleri siyaset için bir basamak olarak kullanır. Bu kurumlardan siyasette kendisine yol açar. Cahit Çetin, bir çok partiden teklif almasına rağmen aktif siyasete girmedi. Siyasete girebileceği tek parti Cumhuriyet Halk Partisi'ydi. Partisi O'nu fark etmedi. O ilkelerinden ödün vermedi.
Tariş'te bundan sonra görev yapacakların işi gerçekten zor. Cahit Çetin'in çalışma arkadaşlarıyla, üreticilerle sağladığı başarı çıtasını daha yükseklere ulaştırmak gerekiyor.
Cahit Çetin, konuşmalarında hep zeytine şükran borcunu ödediğini söyler. Çünkü, zeytin ağacının dibinde doğan, geçimini, öğrenimini zeytin sayesinde yapan Cahit Çetin için zeytincilik bir yaşam biçimi değil, yaşamın kendisidir. O borcunu fazlasıyla ödedi. Bundan sonraki yaşamında sevgili dostum Cahit Çetin'e zeytin kadar sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını dilerim.