Mr. Magoo
Bay Magoo UPA animasyon stüdyoları tarafından benim doğumumdan önce yaratılmış bir karton karakter. Esef duyarak itiraf ediyorum bu Bay Magoo çok eski anlamına geliyor.
Karakterin iki özelliği var. Aşırı miyop ve ortadaki sorunu kabul etmemek gibi bir huy.
Hikayelerde Bay Magoo aşırı miyobu ve sorunları kabul etmemekteki inadı sonucu zor durumlara düşmekten büyük şansı ile kurtulur. Her maceranın yapısı aynıdır. Bay Magoo görmez ve de sorunu inkar eder, bu nedenle çok zor durumlara düşecekken şansı yardım eder ve kurtulur. Görme engelli insanlara hakaret olarak algılanmasa ders diye okutulacak bir karakterdi. Bay Magoo’nun aşırı görme bozukluğu ve inadından olumsuz etkilenen etrafındakiler onu istisnai bir deli olarak tanımlarlardı.
May Magoo bir karton karakterdi. Hemen her karton karakter gibi ‘gerçek hayattan’ görmeyen ve sorunları inkardan gelen çok sayıda kişiden esinlenilmişti. Bu insanların bir kısmı mecazi anlamda sadece aşırı miyop. Görmüyorlar. Bazıları görmek istemedikleri için miyopmuş gibi davranıyorlar. Bu kişilerin bir kısmı aynı zamanda görünen gerçekleri de inkar ediyorlar çünkü bazen işlerine gelmiyor. Bir kısmı hala dangalak olduğu için bu kendi menfaatlerine olmasa da gerçeği kabullenemiyorlar. Bir kısmı da kabullenir gibi görünüp gereğini yapamıyor veya yapmıyor.
Neyse, ben her defasında uzun uzun ‘gerçeği kabullenemeyen veya gereğini yapmayan” şeklinde yazmaktan veya aşırı miyop-dangalak gibi yanlış anlaşılacak kelimeler kullanmaktan çekindiğim için bu tiplere Magoolar diyeceğim. “Neden Bay Magoo demiyorsun?” diye soruyorsanız ben hem elli yılı aşkın iş hayatımda bay kadar bayan Magoolar da gördüm hem de cinsiyet ayırımcılığı konusunda biraz hassasım. Okurlarım bilirler.
Siz haşa Mogoo değilsinizdir. Ama kabul edersiniz ki eğer patronunuz/amiriniz Magoo ise işiniz zor demektir. Dolayısıyla bu yazıyı üstünüze alınmayın. Yardımcı olmaya çalışıyorum.
İdare bir Magoo’nun elindeyse yapacağınız en iyi şey oradan ayrılmaktır. Allah muhafaza sinir hastası olursunuz. Ayrılamıyorsanız aman bulaşmayın, uzak durun. Bir gün şansları döner.
Çekirge misali. Bu nedenle önemli bir iş amirinizin bir Magoo olup olmadığını bilmektir.
Görmüyor mu? Göremiyor mu? Görmek istemiyor mu? Gördüğünü anlıyor mu? Anlamıyor mu?
Anlamak işine gelmiyor mu? Bu sorulara cevap amirinizin hareket ve söylemlerinden çıkarılabilir.
Bu Magoolar sadece şirket yönetmiyorlar. Bir kısmı devlet yönetiyor. ABD Başkanı Trump’a bir bakın. ABD’de yaşayanlar bilirler Hollywood’un tüm propagandasına karşın ABD ahalisinin en aşağı yarısı oldukça saf ve, hadi kibarlık bende kalsın cahil demeyelim de çok bilgili değildir.
Hele hele ABD dışında ne olup ne bittiği hakkında çoğunun hiç bir bilgisi yoktur. Bu bilgisi kıt kitlenin neredeyse yarısı ırkçı, bağnaz, homofobik, islamofobik, anti semitik ve düpedüz faşizandır. Şimdi bunların ve demokrat-cumhuriyetçi partilerin ikisinden de sıkılan küskünlerin oylarıyla Trump başkan oldu. Başkan Magoo. Görmüyor ve kabullenmiyor. Görmediği ve kabullenmediği şeyler kendisine oy verenlerin çoğunun görmediği ve kabullenmediği şeyler.
Onun için Başkan Magoo her hareketinde her söyleminde onlara hitap ediyor. Diğerleri umuru bile değil.
Magoo’lar ne olup ne bittiğinden genellikle habersizdirler. Çoğu açıkçası hem cahildir hem de incelikten yoksundurlar. Onlardan başka herkes neyin acil neyin önemli olduğu konusunda bir fikir sahibi olsalar bile bunlar diretirler. Çünkü Magoo bunları ne aklında tutabilir ne de takip edebilir. Acil ve/veya önemli olmayan konuları ortaya acil ve önemli diye atar, millet de ya korkudan ya da bana necilikten oturur bunlarla uğraşır. “Yahu patron bu nereden çıktı bizim esas falanla uğraşmamız gerekir” diyenler olursa da ya terslenirler ya da Magoo “Onu ben de biliyorum” der ve geçer. “Madem biliyorsun falanın filanı nasıl oluyor diye sorarsanız konuda bir halt bilmediğini anlarsınız. Onun için bu tür sorular hoş karşılanmaz.
Magoo’ların üstüne iki satır yazmak istediğim bir özelliği en önemli özelliklerinden sayılmalıdır. Magoo’lar cihat ilan etmeye bayılırlar. Devamlı büyük bir mücadele halinde görülmeyi isterler. Hiç bir şey bulamazlarsa yoktan var ederler. Mutlaka bir dış düşman vardır. Bunun en masum hali şirketin rakiplerinin düşman ilan edilerek cihat ilan edilmesidir. Bu mücadele herhangi bir düşmana karşı olabilir. Düşman Ahmet, Mehmet, A Şirketi filan gibi tanımlanmaz ‘Onlar’; ‘At hırsızları, Caniler, Vampirler, kanlı katiller’ gibi genel sıfatlarla betimlenirler. Önemli olan düşmanın kim olduğu değil varlığıdır.
Bu nedenle Magoo’ların kaleleri yetkileridir. Yetkili olmaya, yetkili olduklarını söylemeye bayılırlar. Açıklamaya çalışayım. Bir keresinde bir amirime “Bu konuda yetkili görünmenizin tek nedeni o koltukta oturuyor olmanız. Halbuki orada oturmanız ne yetkinizin ispatıdır ne de oraya yetkili olduğunuz için oturduğunuzun demiştim”. Bunu dememin sebebi konu hakkında saçma düşüncelerini anlattıktan sonra kimseden destek gelmeyeceğini görünce daha karşı fikirleri dinlemeden “Burada yetkili benim” demesiydi.
Magoo’nun asap bozmaya birebir tipik bir davranışı kendi işinden çok senin işini bildiğini sanması bununla da yetinmeyip senin işini yapmaya kalkmasıdır. Magoo’lar başkalarının işlerini kendi işlerinden daha iyi bilirler. Bir amir astlarının işini onlardan daha iyi bilebilir ama o işleri yapmak onun işi değildir. Bunun en açık göstergesi Magoo’ların bir pozisyona atanır atanmaz her şeyi değiştirmeye kalkmalarıdır. O işi en iyi o bilir hatta kendi biriminin işlerini bilmekle kalmaz diğer birimlerin hatta örgüt dışındakilerin işlerini de bilir.
Magoolar rahatlıkla yalan söyler, anlamsız cümleler kurarlar. Gerçeği göremedikleri/görmedikleri için hakikat ve yalan arası farklar da kaybolur. Söz gelimi Trump’ın “Amerika’yı bir numaraya oturtacağız” bağırtıları bir seçim sloganı olarak idare eder ama düşünürseniz hiç bir anlamı olmayan bir cümledir. İnsanların gözlerinin içine baka baka o kadar rahat yalan söylerler ki siz dinlerken tereddüde düşersiniz. Çoğu kez bu bariz ve abartılı cümleler ve yalanlar onların gündemde kalmaları ve gündemi tayin etmeleri işine yarar.
Magoo’lar yeni fikir diye saçmalarlar. Bunun iki nedeni vardır. Çoğu kez bu yeni fikir diye ortaya atılan şeyler boş konuşmaların, yalanların yani gündeme yeni şeyler oturtmaya uğraşmanın sonucudurlar. İkincisi öncelikler, önemli ve acil sorunlar hakkında bir fikirleri olmadığı için zırt virt esoterik fikirler üretirler. Bir fikri iyi ve kötü taraflarıyla değerlendirecek bilgi ve beceriden yoksun oldukları ve esas öncelikleri ‘kendilerini ve statülerini korumak’ olduğu için yeni fikirleri dinlemezler de.
Ve de Mogoo’ların daima yukarıdan ve bazen dışarıdan ve açık etmedikleri destekçileri vardır.
Ben hayatımda hiç bir Magoo görmedim ki üst taraflardan, yani örgütün üstlerinden, bir veya bir kaç kişiyi arkasına almış olmasın. Bunun da ötesinde dışarıdan da kendilerine destek verecek kişiler arar ve bulurlar. Bir örnek vereyim. Bir Magoo tüm dünyada stratejik planlama dersleri veren, bu konuda kitaplar yayınlayan bir ünitenin kendi stratejik planını yapmak için bir danışman tutarak birimdekileri sinirden hasta, danışmanı da rezil etmişti. Bu arada danışman strateji tasarlama kapsamında bilgi toplama turlarına çıkmış, ‘müşteri’, ‘ortak’ ve ‘finansör’ gruplarına Magoo’yu öve öve parasını hak etmişti.
Ümit ve temenni ediyorum sizin üstünüzde bir Magoo yoktur. Var ise Allah kolaylık versin.
Sağlıcakla kalın
NOT: Bu arada Efil Yayınları'ndan çıkan ‘Cesaret: Türkler’ ve İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan ‘Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti’ başlıklı kitaplarımı okuyarak iltifatlarını esirgemeyen okurlarıma teşekkür ederim.