Morgan ve acabalar

Bir öykü

Rolf'a sordum "Bugünlerde ne tip projeler yapıyorsun?". Rolf, Hollanda'da Erasmus Üniversitesi'nde tanıdığım bir dosttu. Almanya'da katıldığım konferansa gelmiş ve o da bir bildiri sunmuştu. Sorumu duyan Rolf gülümsedi. "Ne yaptığımı söylersem gülebilirsin" deyip anlatmaya başladı.

Bütün öykü, Hollanda'nın kuzeyindeki Wadden denizinde 2010 yılında başlamış. Bir haziran günü denizde bitkin, bir deri bir kemik, bir yavru balinaya rastlanmış. Hem de katil balina denen cinsten (İngilizce, "orca" diye anılıyor.) Hollanda hükümeti, bu balinanın yakalanmasına ve Harderwijk köyündeki deniz memelileri parkına (Dolfinarium Harderwijk) geçici olarak nakline ve tedavi edilmesine izin vermiş. Eğlence parkına getirilen yavru balinaya "Morgan" adı konmuş. Yakalandığında yavru balina 430 kilo ağırlığında ve 3.5 metre boyunda imiş. Ve konuk edildiği yer onu beslemiş ve tedavi etmiş.

Morgan'ı tedavi edenler bunu denize salmayı uygun bulmamışlar. Çünkü bu balinalar aileleri ile yaşar ve birlikte avlanırlarmış. Ailesini bulamayan Morgan telef olur demişler. Kanarya adalarından Tenerife adasındaki eğlence parkı Loro Parque, Morgan'ı almayı kabul etmiş. İşte burada kızılca kıyamet kopmuş. Hayvanseverler harekete geçmiş ve "Morgan'a Özgürlük" diye bir vakıf (Free Morgan Foundation) kurmuşlar ve mücadeleye başlamışlar. Hayvanseverler Morgan'ın açık denize bırakılmasını istiyorlarmış. İki taraf arasında bir medya savaşı başlamış. İşte bizim Rolf burada devreye girmiş. Şu anda katil balina Morgan'ı barındıran deniz memelileri parkı, "Dolfinarium Harderwijk" de Rolf'u iletişim danışmanı olarak tutmuş.

Rolf, "Önümüzdeki hafta kritik. Bakanlık Morgan konusunda karar verecek" demişti. Ve Hollanda Çevre Bakanlığı kararını geçen hafta verdi. Karar, katil balinanın denize salınmayıp İspanyol Tenerife adasındaki eğlence parkına gitmesi. Bakan Henk Bieker, Morgan'ın açık denize salınmasını, hayvan açısından, riskli bulmuş. Morgan, içinde su bulunan bir tanka konulacak, kamyona bindirilerek havaalanına götürülecek. Oradan da bir uçakla eğlence parkının bulunduğu adaya uçurulacak.

Rolf'ün tarafı mücadeleden şimdilik galip çıkmış görünüyor. Ancak "Morgan'a Özgürlük" grubu mücadelelerini sürdüreceklerini söylüyorlar.

Bir yorum

Rolf, ne iş yaptığını anlatınca onun tahmin ettiği  gibi gülmedim. Ama öyküyü ilginç bulup okuyucularımla paylaşmak istedim. Çünkü bu öyküde ilginç boyutlar var.

Bir boyut, dünyadaki insanların uğraştığı sorunların ne kadar değişik boyutlarda olduğu. Bakınız, bir balina uygar bir ülkede ne tür tartışmaları gündeme getiriyor. Balinaya kaç elden sahip çıkılıyor,

neler düşünülüyor. Biz ise daha denizdeki balıklarımızı koruyamıyoruz, hunharca yok ediyoruz. Bırakın balıkları, insanımıza sahip çıkamıyoruz. Bir ülkede insanlar, bir balina eğlence parkında

tutsak kalmasın, açık denizlerde özgürce yüzsün diye mücadele veriyor. Başka bir ülkede masum insanlar, Morgan misali, beton duvarlar arkasında tutulabiliyor.

Bir başka boyut, iletişimin önemini gündeme getiriyor. Morgan'a Özgürlük Hareketi, kamuoyunu ve bakanlığı etkilemek için web siteleri kurmuş, basın bültenleri yayınlıyor. İletişimin tüm olanaklarını kullanarak mücadele veriyor. Karşı grup, "Bunlar, uçuk çevreciler. Ateş olsalar, cürümleri kadar yer yakarlar" demiyor. Onlar da iletişim konusunda profesyonel destek alıyorlar. Böylece dostumuz Rolf'a da iş çıkıyor(!)

Öykünün sonunu merak ediyorum. Kafamda çeşitli acabalar var. Acaba en sonunda hangi taraf galip gelecek? Acaba hayvanseverler mi haklı, yoksa Hollanda Çevre Bakanlığı ve diğerleri mi? Kapalı havuzda dört dönüp, çocukları eğlendirecek, her gün kilolarca balıkla beslenecek Morgan, günde 100 km av peşinde yüzebileceği açık denizleri acaba özleyecek mi?