Morale ihtiyacımız var
Ekonomilerde iş çevreleri için de tüketici için de moral önemlidir.
Moral güçlü ise insanlar imkanlarını daha cesur değerlendirir. İhtiyaçlarını karşılamak için paralarını harcar veya imkanları ölçüsünde borçlanır.
Ekomimizin güncel sorunu, talep yetersizliği nedeniyle önce üretimin sonra da yatırımların beklenen ölçüde arttırılamaması.
Tabii ki insanların bir bölümü biriken borçları ve de yeniden borçlanamadıkları için alışveriş yapamıyor.
Fakat daha da önemlisi, parası olanların, olan bitenlerin etkisinde, yarını göremedikleri için harcamayı kısmaları.
Sadece büyük yerleşim bölgelerinde değil, Anadolu’nun küçük yerleşim bölgelerinde de insanlar bugünlerde öncelikle gıda ihtiyaçları ve zorunlu ihtiyaçları için para harcıyorlar. Geciktirebilecekleri harcamaları erteliyorlar.
Hükümet iç talebi canlandırma arayışında kredi kartı borçlarına, ihtiyaç kredisi borçlarına uzun vadede yapılanma imkanı getirdi. Kredili alışverişlerde vade uzatıldı.
Aylık kapasite kullanımı göstergeleri, ülkede mevcut kapasitenin talep yetersizliğinden yeterince kullanılmadığını gösteriyor.
Normal olarak sanayimiz yüzde 80-82 oranında kapasite ile çalışırken kapasite kullanım oranı şimdilerde 74*75’e geriledi..
Türkiye İstatistik Kurumu ile Merkez Bankası, reel kesimin, tüketicinin güven durumunu sergileyen endeksler yayınlıyor.
Güven endeksleri ve aylık tüketici eğilim anketleri, reel sektörün, üreticinin ve de tüketicilerin mevcut durumlarının , gelecek hakkındaki bekleyişlerinin ne olduğunun anlaşılmasına yardım eder.
Reel kesimin, üretici kesiminin güveni göreceli olarak yüksek. Buna karşı tüketici güveni, yılbaşından bu yana düzelemedi Eylülde az da olsa geriye gitti..
Eylülde hanelerin maddi durumu hakkındaki beklenti bozuldu, tasarruf etme ihtimali geriledi..
Tüketici güvenindeki gerileme piyasaya yansıyor. Perakende ticaret sektöründe daralma devam ediyor.
Perakende ticaret sektörünün satışlarında son 3 ayda yüzde 10. oranında var.
Perakendecilere "Mevcut kaynaklarınızda bir değişiklik olmadan talep artsa işleriniz ne kadar artar” diye sorulduğunda, işlerin ortalama yüzde 18 artacağını belirtiyorlar. Her 100 işyerinden 55’inin imkanlarının altında iş yaptığı anlaşılıyor.
Harcanabilir gelir miktarı, borçlanma olanakları iç talebi belirler, ama harcamayı yapacak olan insandır.
İnsan ise yaşadığı ortamdan ve şartlardan etkilenir. Gelecek hakkındaki bekleyişlerine göre harcamaları artırır veya sınırlar
Yatırımcısı ile tüketicisi ile insanlarımız uzun süredir, terör ve komşu ülkelerdeki sıcak çatışmalardan etkilenirken, başımıza 15 Temmuz belası geldi. Normalizasyon başlarken, Moody’s tartışmaları kafaları karıştırdı.
Kamuoyunda ekonomi üzerine yapılan karamsar yorumlar ve gereksiz tartışmalar güvende iyileşmeyi önlüyor.
Morale ihtiyacımız var. Yatırımcının, üreticinin, tüketicinin güveninin iyileşmesi, mevcut kapasitelerin hızla değerlendirilmesine, piyasanın canlanmasına ve üretimin artmasına imkan verecek.