Moody’s ve Fitch ne demek istedi?

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ve Fitch’ten bu hafta Türkiye ekonomisine yönelik bazı açıklamalar geldi. Moody’s Anadolu ajansına verdiği özel mülakatta Türk bankalarının iyi sermayelendirilmiş durumunu koruduğunu, bölgedeki ülkelerle olan karşılıklı ilişkilerde yaşanan toparlanmanın ise önümüzdeki dönemde turizm sektörünü olumlu yönde etkileyebileceğini açıkladı. Türkiye ekonomisinin 2017 yılında yüzde 2,3 büyüyeceğini öngören Moody’s, 2018 yılında ise büyüme hızının yüzde 3 seviyesine yükselmesinin öngörüldüğü kaydedildi. Enflasyonda ise 2017 için %8,2 gelecek yıl içinde %8 tahminine yer verildi. Küresel Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye ekonomisine yönelik beklentileri paylaşan Fitch ise 2017 yılında %2,4 ve 2018 yılında %2,8 büyüme, enflasyonda ise 2017’de %8, sonraki yıl ise %7,5 tahminine yer verdi. Fitch raporunda büyüme beklentisinin de yansıttığı şekilde, ekonomik aktivitedeki zayıflamanın, ücret baskısının azalan etkisi ve fiyat ayarlamalarının katkısıyla bu yıl enflasyonun azalmasının beklendiği, fakat yine de hedeflenen seviyenin üzerinde kalınabileceğini işaret etti. Her iki kurumdan gelen açıklamalara baktığımızda büyüme tarafında 2017’de beklenen %2,3-%2,4’lük tahminlerin ekonomik aktivitelerdeki yavaş seyrin devam edeceğini beklendiklerini gösteriyor. 2017 enflasyonunda ise %8,2 ve %8,0 tahminleri yukarı yönlü risklerle birlikte verilirken, 2018 enflasyonu için %8,0 ve %7,5’lik tahminlerle katı bir duruş sergilendiği görülüyor.

Moody’s’in açıklamalarında “Türkiye’nin kredi notuna ilişkin yukarı yönlü hareket potansiyeli, dış dengesizlikler ve yeniden finansman ihtiyacı yüksek seviyede seyrettikçe dış ödemeler dengesinin yarattığı baskı tarafından kısıtlanıyor. Buna rağmen, bu kırılganlıkların yapısal olarak azaltılması ve Türkiye’nin yapısal ortamı ile rekabetinin iyileşmesi durumunda kredi notunda yukarı yönlü baskı (notun yükseltilmesi durumu) oluşabilir” değerlendirmesi yer aldı. Bu açıklamada yer alan “kırılganlıkların yapısal olarak azaltılması” ifadesi bizce orta uzun vadede uygulanacak yapısal reformların izlendiğini işaret ediyor. Bu nedenle yapılan değerlendirmenin bugünden yarına sonuç üretecek bir açıklama olmadığını düşünüyoruz.