Modern seralar yaygınlaşacak
BUZDAĞININ DİBİ / Rüştü Bozkurt [email protected] Gıda maddelerinin fiyatlarında hızlı artışlar birçok girişimcinin dikkatini tarımsal üretime yöneltti. Tarım alanında "örgütlü işletmelerin" sayısı hızla artıyor. Hayvancılıkta on bin baş hayvan hedefine yönelik birkaç işletme oluştu. Bu sayı gelecekte daha artacak. Hollanda ve Danimarka'da örtülü tarımda yüzde 90'ları aşan oranda "modern seralara" dönüşüm süreci gerçekleşti. Ülkemizde modern seracılıkla öncülük eden Antalya'da, Kahramanmaraş'ta, Dikili-Bergama arasında, Urganlı'da ve Anamur'da kurulu tesislerin bazılarını gezdim. Her tehlikenin bir de fırsat alanı vardır. Ülkemiz deprem kuşağında tehlikelerle yüzleşirken, fay hatlarında jeo-termal kaynaklardan sağlanacak enerji ile modern seraları ucuz ısıtma alternatifini değerlendirmeye başladı. Jeo-termal enerjiden yararlanmada "...akıllı düşününe kadar deli köprüyü geçer" mantığının geçmişte yarattığı israfın tuzağına düşmemeliyiz. Öngörme ve önlem alma disiplinine uymadan yapılan yatırımlarda, öncelikle girişimci kendi birikimlerini israf ediyor; asıl önemlisi, başarısız örnekler nedeniyle gelişmenin hızını kesiliyor "olumsuz örnek sendromu" yaşayarak toplum olarak yitiriyoruz. Fizibilite aşaması çok önemli İster jeo-termal kaynaklı olsun, isterse diğer ısıtma yöntemleri kullanılsın; modern sera kurmak isteyenler, "...başlangıç noktasına hassas bağlılık ilkesini" göz ardı etmemeli. Çok ciddi bir fizibilite çalışması yapmadan, bütün olasılıkları dikkate almadan bir yatırıma kalkışmamalı. Modern sera yatırımı yapmak isteyenlere bir önerim var: Önce başarısız örnekleri incelesinler. Göreceklerdir ki, çok basit etkenler göz ardı edildiğinde ciddi israfa yol açabiliyor. Sonra başarılı örnekleri yönetenlerden sorsunlar: İlk yaratım aşamasında ve işletme döneminde ayrıntıdaki hangi faktörleri göz önünde tutarak hareket edelim? İnceleme fırsatı bulduğum Kahramanmaraş'taki Hanefi Öztürk'ün serası, bir enerji santralinin çürük buharını kullanıyor; yan üründen yararlanıyor. Jeo-termal kaynakla ısıtma yapan Akcelep Grubu'nun serasında da başarı "ön-inceleme aşamasındaki titizlikte" saklı. Ersin Celep ne yaptığını bilerek hareket eden bir genç girişimci. Modern serasını kurarken öncelikle babası Ali Celep'ten işin başında bulunma sözünü almış. Dünyaya açık bu genç girişimci " Öbaşında bulunmadığın iş senin işin değildir!" ilkesine gölge sadakatıyla uyuyor. Biliyorsunuz çiftlik yöneticilerine "kahya" derler. Ersin Celep'in girişiminin başarısı, Ali Celep gibi dünyaya açık, görmüş geçirmiş bir "kahya" desteğini almasında. Ali Celep temizlik yapılan serada bizi dolaştırırken gözlerinin içi parlıyor. Bilgiyi paylaşmaktan korkmuyor. İlkesiz gizlilik arkasına saklanarak kendini abartmıyor; ama küçümsemiyor da. Çok da bitek olmayan bir arazi üzerinde yarattığı bu modern üretim tesisinden gurur duyuyor. Jeo-termal kaynağı iyi analiz edin Bir jeo-termal bölgede modern sera kurmak istiyorsanız; önce kaynak hakkında sondajlara dayalı rezerv bilgisine ulaşın. Bu çalışmayı mutlaka bir profesyonel kuruluşa yaptırın; amatör acemiliğin tuzağına yakalanmayın. Hemen ardından ulaştığınız sıcak suyun analizini yaptırarak, ısıtma aşamasında yaratabileceği sorunları daha başından öngörerek, gerekli önlemleri alın. İlk yatırım maliyetini düşürmek için işletme dönemi sorunlarını göz önüne almayanların yarattığı başarısız örneklerden ders alın. Örneğin, Jeo-termal kaynaklara dayalı bir proje geliştiriyorsanız; ısıtma borularında tuz ve diğer maddelerin yaratacağı tıkanma ve ısı kaybının işletme dönemindeki maliyet ve kârlılık üzerindeki etkilerini yatırıma başlamadan önce hesaplayın. Isıtma suyunun rezervi ve işletme döneminde sistemi çalıştırmadaki etkilerini analiz etmiş olmak işin dörtte biri bile değil. Asıl önemlisi "sulama suyu analizi". Seralarda kullanacağınız sulama suyunu ister açık kanallardan isterse yeraltından alın, bileşenlerini mutlaka bilerek hareket edin. Su içinde bitkiye zarar veren ya da verimini düşüren mineralleri ya da başka maddeleri bilmeden yola çıkmayın. Sadece "ısıtma" sorununu çözmek yetmiyor; aşırı sıcaklarda "soğutma" sistemlerinin yeterli olması da yatırım aşamasında alınması gereken önlemlerin başında geliyor. Yatırım konusunda bütünsel düşünmemiz gerekiyor: Maliyet ve ürün verimi üzerindeki etkenleri önceden öngörerek hareket edilmeli. Isıtma suyu ve sulama suyu kadar "hijyene" de titizlikle uyulmazsa başarısızlık kaçınılmaz oluyor. Bir hastalık bütün serayı yok edebiliyor. O nedenle, seranın "şartlandırılmış ortam" olduğunu hiç akıldan çıkarılmamalı. Seraları yönetecek ve orada çalışacak herkesin "şartlandırılmış ortam bilinci" gelişmiş olmalı. Bu ilk adım eğitimini herkes almalı ki öngörülenler ile yaratılan sonuçlar arasında uyum olsun. Seranın güneş alma açısı, güneş görme zamanı, rutubet durumu, rüzgarların yönü, zamanlaması ve hızı vb. daha bir dizi etken, seralar kurulmadan iyice analiz edilmesi gereken etkenler. Yazının sınırlarını zorlamadan şu uyarıyı yapmak istiyorum: Modrn seracılık bir geleneksel tarım üretimi değil, bir endüstriyel üretimdir. Öngörme ve önlem alma disiplini gerektiriyor. Yapılan işin gerek ve yeter şartlarını bir bütün olarak algılamadan başarılı olamıyor. Felsefesiz tam ve doğru iş yapılamayacağını biliyoruz. Modern seracılık, endüstriyel tarımın felsefesi kavranmadan yapılırsa, tam ve doğru iş yapılamaz...