Mobilya üretimi:II / Mobilya sektörü bilgiyi kurumsallaştırmalı

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Mobilya üretimi ve ticaretinde, döviz kurunun aşırı dalgalanması güncel sorun… Hane halkı harcanabilir gelirinin etkilerini ÖTV ve KDV gibi vergilerle karşılama kalıcı bir çözümün adresi değil. İşyeri kiralarının yüksekliği, yonga levha ve MDF-Lam fiyat artışlarının bütün platformlarda maliyet artırıcı etkileri tartışılıyor. İhracata verilen desteklerin yetersizliği, herkesin ihracat yapabilmesi uygulamalarının sakıncaları da gündemdeki yerini koruyor. Kalite ve standart denetimindeki boşlukların sektör ve ülke imajına olumsuz etkileri de güncel tartışmalar arasında önemli yere sahip. Sektör geliştikçe “kayıt dışı uygulamaların yarattığı haksız rekabet” konusunda yakınmalar da artıyor. Yetişkin işgücü arzındaki eksiklik, sektörlerin klasikleşen sorunu.
Güncel sorunlar kuşkusuz önemli, ama sektörle ilgili “bilgilerin kurumsallaşmamış olması”, “rasyonel otorite merkezlerinin yokluğu” ve “dinamik envanter, sağlıklı veri ve net bilgi sorunu” daha önemsiz mi?

Bilgiyi kurumsallaştırmalıyız

Mobilya sektörü, ihtiyacı olan bilgiye erişebilirliğin sürdürülebilirliğini sağlamak için, bilgiyi kurumsallaştırmayı gündeminin ilk sırasına almalı. Bizim bakışımıza göre, ülkemizde mobilya üretiminin bugün ulaştığı ölçek, Mobilya Enstitüsü kurulmasını gerektiriyor. Bu enstitünün kolektif kaynaklarla değil, sektör yetkililerin özverileriyle finanse edilmesi, sahip çıkılmasının gerek şartı. Bir enstitü oluşturulursa, geçen hafta bu sütunlardaki yazıda belirtilen “dıştan bakmanın” sağlıklı bilgilerine ulaşılır. Enstitünün profesyonel yapısı, akademik çalışmaları, literatür izleme disiplini ve mobilyayla ilgili haberleri tarama ciddiyeti dünyada olup bitenlerle ilgili sağlam veri bazı yaratabilir. Ayrıca, analitik yetkinliğin -Antalya’daki analitik testimiz, alacağımız çok yol olduğunu kanıtladı- rekabet gücünün özüne yerleştiğini kanıtlıyor. Bugünün koşullarında, gelişmelerin yönü ve hızı hakkında sektördeki iş insanlarına erken uyarı yapacak enstitünün yaratacağı disiplinin önemini kavramadan, sağlıklı bir gelecek inşa edebilmemiz çok zor.

Mobilya Enstitüsü, dünya genelindeki eğilimleri, eğilimlerin fırsat ve tehditlerini uzmanların değerlendirmesinden geçirerek ihtiyacı olanlarla paylaşır. Ayrıca, ülkedeki demografik gelişmeleri, kentleşmeyi, orta sınıfın oluşumunu, mobilya satın almayı güdülendiren etkenleri, mağazacılıktaki gelişmeyi, kalite ve standartlarda gözetim ve denetimin sonuçlarını da analiz etmek, enstitünün temel sorumluluğu olacaktır. Kalite, çeşitlilik ve maliyet konularında işletmeleri analiz ederek, “içten bakışla” güçlü ve güçsüz yönlerimizi tanımlamak, betimlemek ve belirlemek için enstitü rehberliği karar verirken içgörülerimizi güçlendirecektir.

Dinamik envanter ihtiyacı

Mobilya Enstitüsü’nün çalışmaları, sektörle ilgili verilerin netleştirilmesine de katkı yapar. Dinamik bir envanterin oluşturulması, sektörle ilgili verilerin sağlıklı hale getirilmesinde de kurulacak enstitünün nesnel gözetim ve denetimiyle işlevsel hale gelebilir.

Bugün mobilya sektörüyle ilgili verilerin “güvenilir olmaması” önemli sorunlarımızdan biridir. Verinin, değer üretmenin temel girdisi haline geldiği bir teknoloji aşamasındayız. Ülkemizde mobilya sektörüyle ilgili dinamik bir envantere sahip olmamamızın ciddi “bilgi boşluğu” yaratması, izahı çok güç. Bu durum, kaynakların rasyonel kullanılması önünde engel olarak durmakta. Ülkemizin birikimleri bunu kolaylıkla çözebilecek düzeydedir.

Bilgi açığını kapatmadan, Ar-Ge çalışmaları verimli sonuçlara ulaşamaz, tasarım konusunda istenen düzeye çıkamayız, inovasyondaki gelişmeleri rekabetin itici gücü haline getiremeyiz.
Ülkemizde diğer üretim alanlarında olduğu gibi, mobilya üretiminde de “rasyonel otorite boşluğu” bulunmaktadır. Bizim gibi sektör hakkında düşüncelerini yazanların değerlendirmelerini irdeleyen; eksiklerini ve yanlışlarını söyleyen bir “merkezin” oluşması, ciddiyeti artıracaktır. Üniversitelerdeki akademisyenlerin, araştırma kurumlarındaki uzmanların, enstitülerdeki araştırmacıların, ihtisaslaşmış medya mensuplarının sektörle ilgili ayrıntı bilgisine erişmeleri ve genel eğilim hakkındaki bilgileri, rekabet gücü yaratmanın gerek şartıdır. Bilgilere ilişkin “güven yaratan” olgunluğa erişilmesi, sektörün gelişmesine ivme kazandıracaktır.

Piyasa yapıcısı kuruluşlar

Kamu yönetiminin de ülkenin uzun dönemli geleceğine ilişkin stratejilerine uygun teşvik sistemleri de kapsayıcı olursa; mobilya ekosisteminin bütününü gözeterek düzenlenirse, otorite boşlukları alınır, etkili sonuçlar alabiliriz. Sektörde, “piyasa yapıcısı kuruluşların” erişebilirliği ile küçük ve orta ölçek işletmelerin “esneklik ve hızını” dengeleyen “işbirlikleri” yapılırsa, ihracatımız hızlanır. Sektörde “kümelenme” sorunu, “ön-araştırmaları” yapılarak düzenlenebilirse, “sinerji yaratan kümeler” oluşturulabilir; etkili sonuçlar alınabilir. “Çin faktörü” üzerinde özellikle durmak, Bir Yol Bir Kuşak Projesi bağlamında “lojistik çözümlerin olası etkileri” üzerinde kafa yormak, rekabet edebilir alan olan mobilya sektöründe uzun soluklu gelişmeye güç verebilir.

Mobilya sektörümüz, üzerinde özenle ve önemle durulması gereken bir üretim alanıdır; hepimizin bu konuda ortak sorumlulukları vardır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar