Mobilitede “son nokta”
Serdar Altay - EY Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı ve Otomotiv Sektör Lideri
Teknoloji gelişmeye devam ettikçe, tüketiciler kaliteli ürüne daha hızlı ve daha ucuz bir şekilde erişmek istiyor. Otonom otomobillerin, kamyonların ve dağıtım dron’larının kullanımı gibi teknolojik gelişimler ufukta. İlk otonom kamyonların yola çıkması gibi, alışverişin son noktası olan “tüketiciye teslim” için, dron dağıtım kanalları artık yolda.
Havayolu sektörü verimliliğini uçakların havada kaldığı sürenin maksimum olmasına göre ölçmektedir. Otonom arabalar ve kamyonlar insanların uyku, yemek, vb. gibi ihtiyaçlarından kaynaklanan vakit kaybını ortadan kaldıracak. Onların da verimliliği, yolda geçen sürenin en üst düzeye çıkarılmasıyla ölçülecek.
Mobilitedeki ilerlemeler, taşımacılığı tüketiciler ve işletmeler için yeniden şekillendirecek. Bunun hangi şekillerde gerçekleşeceğine ilişkin öngörüler ise şöyle:
- Akıllı binalar tam mobiliteye katkı sağlayacaklar
Günümüzde binalar tipik olarak bayilerin arabalarını stokladığı veya bir şirketin kamyon filosunu konumlandırdığı yerlerdir. Fakat yakın zamanda binalar bunun çok daha ötesine geçecek. Teknolojideki ilerlemeler ve gerçek zamanlı talep dikkate alındığında, otonom taşıtlar ve gelişen mobilite ekosistemi akıllı binalar ile iletişime geçerek kullanıcıyı ne kadar fiziki bir alanın kullanılabilir olduğu, bir alışveriş merkezi veya gidilecek alışveriş alanlarının ne kadar kalabalık olduğu, otopark ve çok daha fazlasıyla ilgili bilgilendirebilecek.
- Mobilitede “Son nokta”
Otonom kamyonların sürekli yollarda olması mobilitede satıcılar için son nokta mı olacak? Değişen dünyada tıpkı otonom araçlar gibi, dron ile teslimatın da önünde bir engel kalmayacak. Doğru regülasyon altyapısı ile birlikte, önümüzdeki birkaç yıl içinde nihai tüketicilere paket ve mal teslim eden dronları yollarda daha sık göreceğiz.
- Otonom araçların da park ihtiyacı var
OEM’ler kendi otonom kamyon ve araçlarından oluşan filoları kurmak, geliştirmek ve başkaları ile ortak olmak için gereken sermayeye erişim sağlayacaklar ve potansiyel olarak bu filolara sahip olacaklar. Taşıt ve dron filolarını sürdürmek, işletmek ve muhafaza etmek için binalara ihtiyaçları olacak. Bunların tümü, gelecekte gayrimenkul ve arsa sahipleri için bir avantaj demek. Teknoloji değişebilir ve gelişebilir ve hayatlarımızı daha iyi hale getirecektir; fakat gayrimenkule duyulan ihtiyacı yok etmeyecek.
- Binaların değerini sadece lokasyonu değil, aynı zamanda erişim ve kapsama alanı da belirleyecek
Gayrimenkullerin değeri artık şehir merkezi veya iş bölgesine yakınlığı ile ölçülmeyecek. Artık kritik olan gelecekteki bir mobilite ekosisteminde teknolojiyi nasıl kullanabileceğinizle ilgili. Tüketiciye ne kadar hızlı bir şekilde ulaşabiliyorsunuz, ürünleri ne kadar hızlı teslim edebiliyor ve nasıl bir bölgeyi kapsıyorsunuz? Tüketicinizin artık hiç olmadığı kadar mobil olduğunu bildiğinize göre, kaynakları en verimli şekilde nasıl kullanacaksınız? Bu sorular her bir perakendecinin aklında olacak.
Peki bu işletmeler için ne ifade ediyor? Şehirlere müşterileriniz ve paydaşlarınız gibi yaklaşın. Nasıl pazar geliştiriciler ve düzenleyiciler olacaklarını anlayın ve yeni mobilite hizmeti çözümlerini denemek için onlarla birlikte çalışın. Yalnızca yenilik yapmaktansa bilinen kalıpları da bozarak, cesur yatırımlar için bir strateji geliştirin. Ayrıca yeni iş modelleri geliştirmede insan odaklı olmak için gereken planlara, süreçlere ve kurumsal mekanizmalara sahip olduğunuzdan emin olun.
Bütün bu değişimler tüketiciler için ne anlama geliyor? Tüketici olmak için harika bir zaman! Daha fazla seçenek, daha yüksek kalite ve hizmet olarak daha iyi hale getirilmiş bir mobilite deneyimi bizi bekliyor.