Mobbing
Özellikle son yıllarda iş hayatında sıklıkla kullanılan bir terim mobbing. Peki mobbing nedir? Belki daha önemlisi ne değildir?
Mobbing kavramını ilk kez 1960’lı yıllarda hayvan davranışlarını inceleyen Avusturyalı araştırmacı Konrad Lorenz güçlü rakiplerini uzaklaştırmak isteyen güçsüz hayvan davranışlarını tanımlamak için kullandığı bilinmektedir. 1980’li yıllarda bir başka araştırmacı, Heinz Leymann, çalışanların birbirine uyguladıkları psikolojik şiddeti ifade etmek için “mobbing” terimini kullanmış, işyerlerindeki yetişkinler arasında çocuklardakine benzer bir grup şiddetini gözlemleyerek konu hakkındaki ilk araştırmayı gerçekleştirmiştir.
Mobbing; İşgörenlere üstleri, astları ya da eşit düzeyde olanlar tarafından sistematik biçimde uygulanan her çeşit kötü davranış, tehdit, yıldırma, şiddet ve aşağılamadır şeklinde tanımlanabilir.
Bir işyerinde farklı şekillerde karşımıza çıkan mobbingi, gerçekten mobbing olarak tanımlamak için;
İşyerinde gerçekleşmesi, üstler tarafından astlarına uygulanabileceği gibi, astlar tarafından üstlerine de uygulanması, ya da eşitler (aynı düzeyde & seviyede) arasında gerçekleşmiş olması, sistemli bir şekilde yapılması, süreklilik kazanmış bir sıklıkla tekrarlanması, kasıtlı yapılması, mağdurun kişiliğinde, mesleki durumunda veya sağlığında zarar ortaya çıkması, bu durumun da raporlanabilir olması, kişiye yönelik olumsuz tutum ve davranışların gizli veya açıkça görülebilir olması.
Peki işyerinde mobbing ile karşı karşıya olduğumuzu nasıl anlayacağız? İşyerindeki çalışanların, sosyal ilişkilerinde yapılan kısıtlamalar, sözlü saldırılar, kişilerin itibarlarına yapılan saldırılar, kişilerin fiziksel sağlığına yönelik adil olmayan uygulamalar, mesleki yetersizliğe yönelik asılsız söylemler gibi birçok alt başlıkta ele alınabilir. Mobbing çeşitlerine baktığımızda dikey yani yukarıdan aşağıya veya aşağıdan yukarıya (üstten asta / asttan üste) veya Yatay (eşitler arası) benzer görevlerde olan kişi veya grupların uyguladıkları davranışlar diyebiliriz.
Örneğin; aynı ekip içinde bir ekip üyesinin sürekli olarak yapılan toplantılara davet edilmemesi, sosyal ortamlarda kişi ortama geldiğinde konuşmalara devam edilmemesi, işe geliş gidiş, mola saatlerinin sıkı takip edilerek eşit olmayan biçimde sürekli uyarılması, kişilerin dış görünüşleri, giyim tarzı ile alay edilmesi, çalışanın unvanının düşürülmesi, çalışma koşullarındaki esaslı değişiklikler gibi çeşitlendirilebilir. Tüm bu süreçler psikolojik taciz olarak adlandırılmaktadır.
Mobbing & psikolojik taciz kapsamına girmeyecek davranışlar ise; fiziksel şiddet, cinsel taciz ve / veya hakaret niteliğindeki davranışlar farklı hukuki nitelik ve sonuçlar içerir ve tek başlarına suç unsurudurlar. Rasgele, tek seferlik ya da birden çok tekrarlansa bile strese ve doğal iş yoğunluğuna bağlanabilecek, süreklilik arz etmeyen olumsuz tutum, davranış, tartışma ve çekişmeler mobbing değildir. İşyeri dışında gerçekleşen tutum ve davranışlar ile benzeri uyuşmazlıklar işyerinde mobbing olarak değerlendirilmez.
Türkiye’de mobbinge baktığımızda ise ÇSGB tarafından hazırlanmış ‘’İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberi’’ bulunmaktadır. ÇSGB 2011-2016 yılları arasında Alo 170 hattına gelen aramalarda mobbinge uğradığını belirten çalışanların %81’i özel sektör çalışanları iken %19’u Kamu çalışanları olarak açıklamıştır. %81’in dağılımına baktığımızda ise, Özel sektörde özellikle sanayi, perakende ve mağazacılık ve sağlık sektörü çalışanları mobbinge uğradığını ifade etmektedir.
Türk Hukuku mobbingi nasıl ele alıyor? Türk Hukukunda Mobbing kavramı nispeten yeni olup mobbing’in önlenmesi ve buna ilişkin yaptırımlar hakkında çok fazla düzenlemenin olmadığı görülmektedir. Türk Hukuku mobbingi, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun, İş Kanunu ve Ceza Kanunu olarak ele almaktadır.
Türk Borçlar Kanunu “İşçinin Kişiliğinin Korunması” başlıklı 417 inci maddesi ile, 4857 İş Kanunu hükümlerinde işyerlerinde psikolojik taciz kavramına doğrudan yer verilmemiş olmakla birlikte; 5. Eşit Davranma İlkesi, 22. Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi, 24. İşçinin haklı nedenle derhal feshi, 25. İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı maddesi ile,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 8. , Madde 10 ile
İşyerlerinde psikolojik tacize yönelik verilmiş Yargıtay kararları bulunmaktadır. İşyerinde Mobbing’in önlenmesi genelgesi 19 Mart 2011 tarihinde yayınlanmıştır.
İşyerlerinde psikolojik taciz ile mücadele, işverenin sorumluluğunda olup, işverenin çalışanın her türlü sağlığı, güvenliği ve saygınlığı için tüm önlemleri alma yükümlülüğü vardır.
Kurumun mobbinge karşı yaklaşımı, öncelikle kendi politikalarını oluşturması ile başlar. Kurumun Etik değerleri, açık ve şeffaf iletişim, kapsayıcılık politikaları kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Mobbing & Psikolojik tacize maruz kalındığında, tüm çalışanlar tarafından bilinen, güven veren, eşit ve adil değerlendirme mekanizmaları olmalıdır. Ancak böyle olduğunda çalışma barışının sağlanması ve sürdürülebilir olması beklenebilir…