Mizah ve yaşam
Bir mektup
“Zeki hicivcilerin hedefi olmak, bu büyük ve özgür ulusun liderliğinin ödemesi gereken bedelin bir kısmıdır. Siz, halkımıza gülmeyi bahşetmektesiniz. İnşallah, mizahı takdir edemeyecek kadar kendimizi önemsemez ve ciddi olmayız.” Yukardaki sözler, güçlü bir ülkenin, güçlü bir başkanına, ABD. Başkanı Lyndon Johnson’a ait. Amerikalı bir komedyen’e, Tom Smothers’a yazdığı bir mektuptan alıntı.
Smothers Brothers
Bir dönem TRT’de gösterilen bir western dizisi vardı. Baba ve üç oğlunun, yiğit Cartwright ailesinin maceralarını anlatan bir dizi: “Bonanza.” Halkımızı televizyon başına kitlerdi. Gerçi o dönem sadece tek kanal vardı; mecburen seyredilirdi. Ama dizi, ABD’de de çok tutulurmuş. Dizinin gösterildiği NBC kanalı, pazar geceleri 21:00’de Amerikan seyircisinin dörtte birinden fazlasını TV önüne toplarmış. Rakip televizyon kanallarından birisi, CBS, umutsuzca bir komedi programını, “Smothers Brothers Comedy Hour”u bu saate koymuş. Bir mucize gerçekleşmiş: Smothers Kardeşler’in, Tom ve Dick’in programı, “Bonanza”yı sollamış.
Mizahçı olmak kolay iş değildir. Siyasi mizah ise cesaret işidir. Çünkü siyasi mizah, muhaliftir. Mizahçı, kıvrak zekâsı ile otoriteyi taşlar. Smothers Kardeşler de cesur kişilermiş. Smothers Kardeşler, yaptıkları siyasal şakaları ile network’ün sansürüne de uğramışlar. Ama zamanın yönetimini, yüksek dozdan taşlamaktan geri kalmamışlar. Hele hele Vietnam Savaşı’nda hayatını kaybeden Amerikan gençlerinin cenazeleri ülkeye döndükçe yönetime eleştirileri daha da artmış. İşte o dönemde Tom Smothers, Başkan Johnson’a bir de mektup yazmış: “Sizin gerçekleştirdiğiniz iyi şeyleri takdir ediyorum, teşekkür etmek istiyorum. Ancak Vietnam politikanızla aynı fikirde değilim” demiş. İşte Başkan Lyndon Johnson da, yukarıdaki alıntıyı yaptığım mektubu yazmış.
Mizah nedir?
Mizah, yaşamın bunaltıcı havasında bir havalandırma bacasıdır; sıkışan yüreklere serpilen sudur; yaşamın sıkışık bir dönemecinde yan kaçış yoludur; dünyaya gülerek bakmaktır.
Günlük yaşamda mizah
Günlük yaşamda, mizahı elden bırakmamak gerekir. Yaşam koşulları herkes için zorlaşmaktadır. Bu koşullara göğüs germede mizah iyi bir can simididir. Gerginleşen bir ortamı bir gülüşle yumuşatabilirsiniz. Unutmayınız, gülümseme bulaşıcıdır. Eğer çevrenize mizahçı gözüyle bakarsanız, hayat çok eğlenceli olur. Örneğin, kendini dünyanın en akıllı ya da en güzel veya en yakışıklı insanı sanarak çevresine çalım satmaya kalkan kişiye kızmaz, ne kadar komik olduğuna gülersiniz içinizden.
Yönetici ve mizah
Mizah duygusu, yöneticilerde arayacağımız, vazgeçilmez niteliklerden birisi olmalıdır. Zaten iş dünyasında yeterince stres vardır. Yönetici, havadaki stresi gidermek, iletişimi güçlendirmek için mizahı kullanabilir. Bu, hem kurum içi hem de kurumdışı ilişkilerinde geçerlidir. Mizah anlayışı olan yönetici, çevresine hoşgörü ile bakar. Yapılan eleştirileri mizah süzgecinden geçirerek daha rahatlıkla kabul edebilir. Çünkü mizah anlayışı bir süspansiyon görevi görür.
Mizahtan korkanlar
Peki mizah bu kadar güzel bir şeyken, kimler mizahı sevmez, kimler mizahtan korkar? Unutmayınız, mizah bir zekâ göstergesidir. Mizah, en karşıt fikri bile kırmadan dökmeden ifade sanatıdır. Bu nedenle, kendisi ile sorunu olanlar, bir şey bulamazsa gölgesi ile kavga eden tipler mizahı sevmezler. Mizah, çıplak krala “Çıplaksınız” yerine, “Hünkârım, galiba elbiseniz kuru temizleyiciden dönmemiş” diyebilmektir. Bu nedenle, anadan üryan olduğu halde, çıplaklığını kabul etmeyen çıplak krallar, ayıplı krallar mizahı sevmezler, mizahtan korkarlar.
Sonuç
Yaşamınızdan mizah eksik olmasın. Gerçi her yerde, doğada da mizah vardır. İnanmıyorsanız, aynaya bakın; göreceksiniz ve güleceksiniz.