Mitt Romney belki de şansını zorluyor

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

 

 
ABD'de Başkanlık seçimleri için geri sayım devam ederken Cumhuriyetçilerin adayı Mitt Romney, 
 
Başkan yardımcılığı için adayının Temsilciler Meclisi Bütçe Komisyonu Başkanı Paul Ryan olduğunu 
 
açıkladı. Wisconsin eyaletinden parlamentoya giren 42 yaşındaki Ryan, bütçe harcamalarında, 
 
özellikle yaşlı ve emeklilere yönelik sosyal harcamalarda kısıntıya gidilmesi ve devletin 
 
küçültülmesinden yana görüşleriyle tanınan bir politikacı. Ancak geçmişteki icraatlarına bakılırsa 
 
bunun öyle olmadığı görülüyor. Obama'nın görevi devraldığı 2009'dan bu yana kamu maliyesine 
 
ilişkin radikal görüşler ortaya koyan Ryan, devletin küçültülmesinin ateşli bir savunucusu olması 
 
dışında, zenginler üzerindeki vergi yükünün arttırılmasına karşı çıkışlarıyla da tanınan bir politikacı. 
 
New York Times'da geçtiğimiz günlerde yer alan bir yazıda Nate Silver, Romney gibi dikkatli bir 
 
Başkan adayının Paul Ryan'ı yardımcılığına uygun görmekle, Obama karşısında şimdiden yenilgiyi 
 
kabullendiğini yazıyordu. Paul Ryan şimdiye kadar Başkan yardımcılığı görevini yürüten 
 
Cumhuriyetçilerin en muhafazakarı. Ryan'ın muhafazakarlıkta geride bıraktığı Başkan yardımcıları 
 
arasında daha sonra ABD'ye Başkan olarak hizmet eden Richard Nixon ve George Bush da 
 
bulunuyor. Reagan ve yardımcısı Bush döneminde ABD'yi etkisi altına alan neoliberal politikaların, 
 
2008 resesyonunda bütçe ve kamu açıklarının artmasındaki payı yadsınamaz. Neoliberalist 
 
görüşlere dayalı reçetelerin ağırlaşan ekonomik ve sosyal sorunları çözmesi zor.
 
***
Paul Ryan söylemleriyle, üyesi olduğu partinin önde gelen politikacılarından farklı düşünmüyor. 
 
Örneğin geçtiğimiz yıl Cumhuriyetçi Parti'nin Başkan adayları arasında Amerikan Merkez 
 
Bankası'nın (FED) izlediği para politikasına şiddetle karşı olmasıyla tanınan Texas Valisi Rick 
 
Perry'den farkı yok. Perry'nin aksine FED Başkanı Ben Bernanke ile çeşitli defalar bir araya gelen 
 
Ryan, verdiği demeçlerde iktidara geldiklerinde FED Yasası'nda değişiklik yapacaklarını, bankanın 
 
amacının tekleştirilerek yüksek istihdamı sağlayacak para politikaları izlenmesinin amaçlar arasından 
 
çıkarılacağını açıkladı. İşsizliğin yüzde 8.2 oranında olduğu, hala milyonların iş bulamadığı ülkede 
 
olası bu politika değişikliğinin sempatiyle karşılanması bir yana gerçekleştirilmesi de güç. Zira Mitt 
 
Romney Başkan seçilse bile, bunun Cumhuriyetçi Parti'ye FED Yasası'nda gerekli değişiklik 
 
yapmaya yetecek oranda bir parlamento aritmetiği kazandırması şüpheli. Romney ve Ryan'ın FED 
 
tarafından izlenen politikanın enflasyonu arttıracağı ve doların değerinde düşüşe yol açacağı iddiaları 
 
şimdilik doğrulanmadı; enflasyon hala kabul edilebilir sınırlar içinde. Dolar ise rakibi euroya karşı 
 
değer kazanmaya devam ediyor.
ABD ekonomisinin görece iyi durumu devam ettiği sürece doların değer kazanmaya devam etmesi 
 
kaçınılmaz. Doların değer kazanmasından endişelenen Mitt Romney ve Paul Ryan ikilisinin hedefleri 
 
arasında 2014'ün sonunda görev süresi dolacak olan Bernanke'nin yerine yeni bir Başkan seçmek 
 
dışında, kamu harcamalarının 2016'ya kadar 500 milyar dolar azaltılması da var. Bunun yolu ise 
 
belli. Askeri harcamalarda bir kısıntıya gidilmesi söz konusu değil. Kısıntıya gidilecek alan sosyal 
 
güvenlik harcamaları. İşsizleri, yaşlıları ve emeklileri yakından ilgilendiren bu hedeflerin 
 
Demokratlar'ın eline seçimlerde büyük bir koz vereceği açık.
 
***
ABD'de Başkan yardımcılığı pozisyonu Anayasa ile belirlenmiş bir görev. Başkan yardımcılarının 
 
fonksiyonları önemli. Başkan yardımcıları aynı zamanda Senato Başkanı olarak görev yapıyorlar. 
 
Başkanın ölümü veya istifası halinde otomatik olarak Başkanlık görevini devralıyorlar. Anayasa'da 
 
bu konudaki değişiklik 1963'de John F. Kennedy'nin bir suikaste kurban gitmesi sonucu yapılmıştı. 
 
Kennedy'nin öldürülmesiyle yerine geçen Lyndon Johnson ve Watergate skandalı sonucu 
 
görevinden istifa eden Nixon'ın yerine geçen Gerald Ford seçimle işbaşına gelmeyen iki Başkan. 
 
Paul Ryan'ı yardımcılığına seçmekle, Romney'nin riskli bir seçim yaptığı söylenebilir. Uzun süreden 
 
beri FED'in izlediği para politikasına karşı argümanlar ileri süren Ryan'a karşı Bernanke kamu 
 
açıklarının azaltılması ve büyümenin teşvik edilmesi
konularında Kongre'den adım atmasını istiyor. Eğitim ve altyapı yatırımları uzun dönemli büyümenin 
 
yolunu açacak iki önemli alan. Uzakdoğu ülkelerinin son yıllardaki yüksek büyüme hızlarında bunun 
 
etkisi büyük. Eğitim ve altyapı yatırımları dünya ekonomisi içindeki ağırlığı giderek zayıflayan 
 
ABD'nin yeniden güçlenmesinin yolunu açabilir. Vergilere gelince, kasımdaki seçimleri hangi aday 
 
kazanırsa kazansın önümüzdeki dört yıllık dönemde vergi yasalarında yapılacak düzenlemelerin, 
 
bundan sonraki yönetimin en önemli gündem maddelerinden birini teşkil etmesi kuvvetle muhtemel.
 
***
Aslında, Romney'nin Ryan'ı Başkan yardımcılığına aday göstermesi, bundan birkaç ay önce
Başkan adaylığı yarışından çekilen Pennsylvania Senatörü Rick Santorum taraftarlarının desteğini 
 
almaya yönelik bir hareket. İtalyan asıllı Santorum aşırı muhafazakar görüşleriyle bilinen bir 
 
politikacı. Gerek Santorum gerekse Ryan arasında savundukları görüşler açısından bir farklılık yok. 
 
Ryan'ın adaylığından sadece Cumhuriyetçiler değil, seçimlerde aleyhte kampanya için epeyi bir 
 
malzemeye sahip olacaklarından dolayı Demokratlar da memnun. Demokratlar Bush döneminde 
 
hemen her alanda harcamaların arttırılmasına yönelik politikalara gözü kapalı destek veren Ryan 
 
üzerinden Romney'i epeyi hırpalayacaklar. Muhafazakarların desteğini almayı ümit eden Romney, 
 
belki de şansını zorluyor. Yazıyı noktalamadan önce, değerli okuyucularımın Ramazan Bayramı'nı 
 
tebrik eder, ulusumuza ve tüm insanlığa barış ve esenlikler getirmesini dilerim.
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016