Mısır olayları bölgemizi karıştıracak

Mısır olayları bölgemizi karıştıracak. Mısır'da bugünkü yönetimin iş balında kalması imkansız. İyi de alternatif yönetim için bir ümit yok. Mısır olayları diğer ülkelerde benzer değişimlere kapı açar ise, o ülkelerde de ne olacağı belli değil.

Türkiye'nin güneyinde Mısır, Sudan, doğusunda Suriye, Ürdün ilk aşamada karışacak ülkeler. Irak zaten karışmış durumda. Orta dönemde diğer Arap ve Körfez ülkeleri karışacak.

Türkiye bu karışıklıklardan etkilenmeyecek denilemez. İyimserler Türkiye'nin öneminin artacağını söyleyecekler ama ortada bir gerçek var. Etrafında kan gövdeyi götüren Türkiye nasıl rahat eder. Radikal İslamın güç kazanması karşısında kendini tamamen yalnız ve tehlikede hisseden İsrail sağa sola saldırmak zorunda kalacak. ABD yönetimleri İsrail'i korumak için müdahale zorunda kalacak.

Batı ülkeleri bütünü ile petrolün kontrolünü kaybetmemek için politik ve askeri müdahalelerde bulunacak.

Bunlar Türkiye'yi olumsuz etkileyebilecek gelişme olasılıklarıdır:

Türkiye komşu pazarlarını uzun süre kaybedecek.

Bu pazarlarda yatırım yapanlar, ticarethane açanlar, müteahhitlik hizmetine soyunanlar büyük risklerle karşılaşacak.

Türkiye ateş çemberinin ortasına düşünce, Batılı ülkeler için Türkiye riski sorunu ortaya çıkacak. Batılılar doğrudan yatırımlarda hatta sermaye hareketlerinde ihtiyatlı davranmaya başlayacak.

Biz kriz sonu zengin ülkelerden bile ayrışmanın zevkini süreceğimizi sanıyorduk. Bütün olumlu makro göstergelere rağmen Batılı finans çevreleri, bölge riskinden çekinerek Türkiye'ye farklı gözle bakmaya başlayacak.

Bütün bunlar dışarıdan esmesi olası kötü rüzgarlar. İçeride de insanlarımız ve iş adamlarımız huzursuz olacak.

Açık anlatımı ile bir şansızlık var ki, sormayın.

2011 yılına iyi girdik, moralli girdik. Üretimde, yatırımlarda, istihdamda artış bekliyorduk.

Seçim ortamı bile insanları huzursuz etmiyordu.

İnsanlar komşuda olan bitene ilgisiz kalamaz. Hele hele komşu din kardeşi ise.

Bu durumda Türkiye'nin yapabileceği bir şey yok.

Ülkelerde bugünkü iktidarlar alternatif yöneticilerin yetişmesine, güçlenmesine imkan vermediklerinden, bugünkü yönetimlerin gitmesi büyük bir yönetim boşluğu ortaya çıkarıyor,çıkaracak.

Yönetim boşluğu olunca da ülkeyi en iyi yönetecek olanlar değil de radikal güçler iktidara gelme yarışına giriyor. Ülkeler uzun süre karışıyor. Irak bu konuda güzel bir örnek.

Bir yanda Batılı ülkelerin kendi çıkarlarına hizmet edecek yapıyı kurma arayışları öte yandan ülkelerin kendi kaderlerini belirleme arayışları sonucu çevremiz uzun süre kaynayacak. Buna göre politikalarımızı oluşturmaya mecburuz.