Minikte yeni dönem

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Sadece Türkiye’de değil tüm Avrupa’da da bir dönem oldukça popüler olan minik kompakt araçların yerini artık minik SUV’ler almaya başladı. Geçenlerde Avrupa’ya yönelik bir araştırma okurken dikkatimi çeken analizde, özellikle büyük Avrupa pazarlarında alışılan minik araçların paylarının gerilediği buna paralel minik SUV’larda önemli bir yükselme gözlemlendiği belirtiliyordu. 

Otomotiv sektörüne yönelik araştırmalarıyla bilinen JATO’nun rakamları ve analizlerine dayanan raporda, Avrupalı tüketicilerin ortalamada daha fazla rakam ödemelerine rağmen minik kompakt araçlardan vazgeçtikleri vurgulanıyordu. 

Aslında net olarak söylemek gerekirse Avrupa’da Fiasta ve Polo’nun başı çektiği küçük kompakt otomobillerin bu yıl içinde tarihi rekora koşmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yapılan tahminlerde bu yılın 3.13 milyon adetlik satışla kapanacağı belirtilirken, 2017 yılında bu sınıfın marjinal faydaya ulaşarak, gerileme/duraklama dönemine girmesi bekleniyor. 

Bu sınıftaki lider tartışmasız olarak Ford Fiesta. Fiesta’yı Volkswagen Polo takip ediyor. Her iki modelin de satışlarının geçen yılın aynı dönemine azaldığı ya da yerinde saydığı gözlemleniyor. 

Buradaki boşluğun ise yine bu alanda başı çeken modellerin platformlarında üretilen minik SUV modellerinin dolduracağı tahmin ediliyor. Otomabil üreticilerinin geleceğe yönelik tüm planlarında başrolü minik SUV’lar oynarken, önümüzdeki dönemde bugünün klasik miniklerinin giderek satış kaybına uğrayacakları belirtiliyor. 

Zira, minik araç satışlarıyla milli gelir arasında doğru orantı olduğu da bir gerçek. Bugün Avrupa Birliği üyesi ülkelerin güçlü ekonomileri olanlara bakıldığında minik araçların aldığı pay nezdinde sadece Fransa’da yüzde 29’luk bir pay gözlemleniyor. 

Bunun dışında küçük otomobillerin AB’nin ikinci ya da üçüncü lig seviyesindeki ekonomilerde pazardan yüksek pay aldıkları gözlemleniyor. Yani daha açık söylemek gerekirse parası olan zaten küçük otomobile binmiyor. 

Konuya Türkiye açısından bakarsak, kendimize göre dengeleri olan bir Pazar olduğumuz için bu tip projeksiyonların bu coğrafyada çok tutması mümkün gözükmüyor. 

Türkiye pazarında belirleyici olan unsurların perakende müşterisi dışında olduğu düşünülürse söz konusu analizlerin tamamının fiyat, maliyet/fayda analizi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekiyor. 

Sonuç olarak otomotiv sektöründe gelecek tasarım, daha fazla alan, ergonomi gibi unsurlar üzerinden planlanırken, biz yine vergi gibi kısır bir alanda geleceğe yön vermeye çalışıyoruz. Tevekkeli değil yerli modelimize o yüzden 4 farklı gövde tipi çizmiştik. 

Hangisi tutarsa ya da hangisi revaçta ise onu üretiriz diye... 

Tıpkı, domatesin iyi ürün verdiği sene tüm komşu tarlalara ertesi yıl domates ekilmesi gibi, biz de yerli otomobili, küçük SUV iyi mahsul veriyorsa küçük SUV, bir sonraki yıl da sedan da talep gelirse sedan diyerek planlıyoruz herhalde.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018