Milyar milyar kazanmak yerine milyon milyonla övünüyoruz

Fikret ÇENGEL
Fikret ÇENGEL Bir Dünya Ekonomi [email protected]

İhracat Türkiye’nin sürdürülebilir en düzenli ve önemli gelir kalemi. Bu ayın başında açıklanan veriye göre ihracatımız 255 milyar dolara geldi. Yıllardır ihracatın artması konusunda adeta bir seferberlik var. Teşvikler, destekler, sürekli açıklanan yeni stratejiler. Rakamlara bakıldığında çok umut veren işaretler var. İhracatçı sayısı 110 binlere ulaştı, ihracat menzili 3 bin 500 km’lere gidiyor, ayak bastığımız ülke ve bölge 200’ü aştı. Son olarak uzak ülkeler stratejisi ile menzilin 4 bin km’yi aşması hedefleniyor.

Buna karşın gerçekleşen ve hedeflenen rakamlar ihracatta gerçek patlamanın çok uzağında. İhracat tablosuna baktığımızda rakamların iki noktada sıkıştığını görüyoruz. Türkiye toplam ihracatının yarısını tek başına Avrupa ülkelerine yapıyor. AB ve AB’ye üye olmayan diğer Avrupa ülkelerine toplam ihracat 140 milyar dolar. Sadece AB ülkelerinin toplam ithalatı ise 2.2 trilyon doların üstünde. AB dışı ülkeleri de kattığımızda bu rakam 3 trilyon doları aşıyor. Yani Türkiye’nin Avrupa ülkeleri ithalatından aldığımız pay yüzde 5’e yakın.

Üstelik bu rakamın düşük katma değerli ürünlerden oluştuğuna dikkat edersek, Avrupa’ya yapılacak ihracatta Pazar arttırmak yerine kilo değerini sadece 1 dolar arttırmak bile bu bölgeye yapılacak ihracatı kısa sürede rahatlıkla 200 milyar doların üzerine taşır.

ABD pazar payımız yüzde 0,5

Bir diğer kritik bölge de Amerika Birleşik Devletleri. 2022 yılında ABD’ye yapılan toplam ihracat 14 milyar doların biraz üzerinde. Oysa bu ülkenin ithalatı 2,8 trilyon dolar. Yani Türkiye’nin ABD’nin toplam ithalatından aldığı pay yüzde 0.5. Bu oran yüzde 1’e çıksa ABD’ye ihracatımız 28 milyar dolara, Avrupa ülkeleri ile aynı pay yani yüzde 5’e çıkarsak 140 milyar dolara çıkacak. Kısacası Sadece Avrupa ülkeleri ve ABD’ye odaklanıp, katma değer ve pazar payına odaklanabilirsek ihracatımız kısa sürede sadece bu iki bölgeye 350 milyar dolara yükselebilir.

Bunun için odaklanmamız gereken konu ARGE, markalaşma ve tanıtım. Üstelik ihracat iki yüksek gelirli ve getirili bölgeye kanalize olduğunda lojistik maliyetleri de tabiatıyla daha makul seviyelere inecektir. Uzak pazarlar stratejisi, Afrika ve Sahra Altı pazarlar kulağa heyecanlı geliyor ama bizi hedeflerimize taşımaktan çok uzak. Orta Afrika ülkelerine ihracatımızı yüzde 100 artırmak sadece milyon dolarlar seviyesinde bir artış getiriyor. Türkiye’nin 46 ülkeden oluşan Sahra Altı ülkelerine toplam ihracatı 2022 yılında 1 milyar dolar artarak 9,9 milyar dolara ulaşmış. Oysa sadece 6 ülkeden oluşan Kuzey Afrika ülkelerine ihracatımız 14 milyar doları geçiyor.

Doğru strateji kazandırır

İmkanlarımız sınırlı, ihtiyaçlar çok ise, daha rasyonel çözüm yolları aramak gerekiyor. Türkiye ihracatında rakamlar temel stratejinin nasıl kurgulanması gerektiğini çok açık gösteriyor aslında. Ülke sayısını, menzili uzatmak milyon milyon artırır ihracatımızı. Dolayısıyla daha çok ülkeye gitmek, daha çok yol almak değil, en güçlü olduğumuz pazara markalı ihracatı arttırmak, dünyanın en çok tüketiminin yapılığı ve 0.5 pazar payına sahip olduğumuz ABD’ye odaklanmak ihracatımızı milyar milyar hatta 10 milyar 10 milyar arttıracaktır. Türkiye’nin ihracat stratejisi de bu olmalıdır.

Türkiye'nin bölgesel ihracatı

Bölgeler                                              2022 ihracatı

Avrupa Birliği ..................................103.1 milyar dolar

Diğer Avrupa.....................................36.83 milyar dolar

Kuzey Amerika................................18.41 milyar dolar

Orta Asya ve Uzak Doğu ..............18.8 milyar dolar

Sahra Altı Afrika ............................9.89 milyar dolar

Güney Amerika ..............................3,36 milyar dolar

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
3 bin üretici kurtulur 22 Ağustos 2024