Milli içki
Soru şu; Ülkemize gelen turistlere, dönerken yanında alıp götürebileceği ne veriyoruz?
Sorunun gerekçesi de şöyle; Turist, kategorik olarak alışveriş yapmaya meyillidir. Özellikle de dönüş yolunda. Freeshopların böyle yoğun olmasının tek nedeni fiyat avantajı değil, onunla birleşen tüketici psikolojisidir. Üstüne, elde kalan yerel paraları bitirme gibi bir ek motivasyon da vardır. Bu satışın ülkemiz için esas yararı ise, memleketine dönen turiste evine asacağı, üstüne giyeceği veya yiyip içeceği bir şeyler vererek Türkiye ile ilgili algı ve deneyiminin sürmesine katkıda bulunmaktır.
Şimdi sorunun cevabı üzerine bir düşünelim…
Türkiye yurt dışında daha çok mutfağıyla tanınır ancak ürünlerimiz alıp götürmeye, kolay tüketmeye uygun değildir genel olarak. Örneğin kebap çeşitleri veya döner taşınabilir şeyler değildir. Dökme Türk çayı çaydanlık ve demliği olmayan yabancılar için kullanılabilir değildir. Sallama çayda da İngiliz markalarını tercih eder meraklısı. Aynı şekilde Türk kahvesi de dünya insanı için pratik değildir, damak tadına da tam oturmaz. Beyaz peynir, yoğurt, ayran gibi ürünlerimiz de... Anadolu’da çok güzel kaşar ve küflü peynirlerimiz olsa da bunlar global standartlarda pazarlanamıyor, o yüzden turistin radarına giremiyor.
Türk lokumu tarihi kökleri olan ve bizimle özdeşleşmiş bir üründür ancak o da güncel atıştırma ritüeline uymaz. Çağ dışı kalmıştır. Kutu ambalaj kullanım açısından kolay değildir ama daha önemlisi lokumun kıvamı, çiğnenebilirliği ve üzerindeki pudra şekeri sıkıntılıdır. Türk lokumu dünya gençlerinin beğenisine hitap edemez çünkü o alanda çıta yüksektir. Dev üreticiler “jelly” kategorisinde çok daha lezzetli ve kolay yenen ürünler piyasaya sunmaktadır. Bu otantik halimizle onlarla yarışamayız, yenileştirme şart. Peki yapacağımız yeni şeye Türk lokumu denir mi? Bir pazarlamacı olarak bunun cevabını bulacağımızın garantisini veririm ama üzerine ciddi çalışma yapılması gerekir. Pişmaniye vb. ürünlerin ise işi daha zor öte yandan.
Peki kıyafet? Dünya markalarının çakmalarını sunma dışında fazla bir avantajımız yok maalesef. Burada da sorun aynı; Moda, trend oluşturma sıkıntısı dışında, kültürümüze ait tarihi ürünlerimizi günümüz standartlarında üretip pazarlayamıyoruz da. Ama bunun bir istisnası olacak sanırım. Tam da bugün Gaziantep’de bir mağaza açılışında olacağım. Gaziantep’in geleneksel kutnu kumaşını günümüz zevkine ve standartlarına uygun olarak yorumlamak ve pazarlamak için yola çıkan Sanko Holding KUTNİA markasının ön tanıtımını yapacak. Esas lansman ise mart ayında. Biz de projenin bir parçasıyız ve bu lansmanı heyecanla bekliyoruz. Geçmişi, geleneği gününüze taşıma konusunda iyi bir örnek olacağı inancındayız.
Öte yandan benim en çok inandığım proje milli bir Türk içkisi üretip bunu pazarlamaktır. Türkiye dünyada rakısı ile biliniyor ama rakı tadı evrensel değil. Bir yabancının evine götürüp düzenli kullanmasını beklemek hayal. Mey İçki yurt dışında rakı tanıtımları yapıyor ve dünyanın değişik yerlerindeki bar ve restoranlarda ürünümüzün olması güzel bir şey ancak evine dönen turistin çantasına koyacağı başka şeyler yapmalıyız. Bunlar şarap, votka, viski türü ürünler değil çünkü bu alanlarda küresel rekabet çıtası çok yüksek.
Birinci önerim İtalyanların limonçello içeceği gibi narenciye bazlı hafif alkollü bir içki üretmek. Antalya’nın muhtelif turunçgillerinden üretilecek bir yumuşak içkinin çok şansı olduğunu düşünüyorum. Onun dışında bir de baharatlı ve yüksek alkollü bir ürün olabilir. Orada da Polonyanın Nalewka’sı gibi bir şey geçiyor aklımdan. Daha bir sürü fikir çıkar eminim, tek lazım olan niyet ve irade. Bu ürünler tüm otellerde tanıtılır, desteklenir ve dönerken çantasına bir tane atması teşvik edilirse alır başını gider.
Şimdi Türkiye’nin içki ile tanıtımını yapmak bazılarına ters gelebilir. Bunu anlarım ama işe küresel çerçeveden baktığımızda iletişim adına büyük fırsat olduğunu düşünüyorum. Tamam, nüfusun ağırlıkla Müslüman olduğu ülkemizde çoğunluk içki içmez ama içenin de yaşam tarzına karışmayız mesajını vermenin daha iyi bir yolu var mı? Bir Amerikalı ülkesine döndüğünde masasına bizim içkileri koyup arkadaşlarına sunarsa bazı insanlardaki olumsuz Türkiye algısı olumluya doğru dönmez mi? Kesin döner ama bizimkilerin aklı ve cesareti buna yeter mi? Bilmiyorum ama zaten teklifim devlete değil, yerel içki şirketlerine. Yapsınlar ve sunsunlar. Antalya otelleri de destekleyecektir bu projeyi eminim.