Milli gelirin yüzde 1'i oranında kamu açığı ilkesi "ekonomiyi

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Bundan böyle kamu açığı milli gelirin yüzde 1'ini geçemeyecek. Hükümetler, kaynaklar-harcamalar dengesini yüzde 5 büyüme hedefine göre ayarlayacak.

Kamu açığı hedefi, sadece bütçe açığını değil, kamu kesimindeki tüm kuruluşların açıkları da dikkate alınarak belirleniyor.

Kamu açıklarına disiplin vermek amacı ile uzun süredir bir Mali Kural Kanun Taslağı hazırlığı vardı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün düzenlediği basın toplantısında, Mali Kural Kanun Taslağı hakkında bilgi verdi.

Dün yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında taslağa son şeklini verdiklerini belirten Babacan, taslağın Başbakanlığa, oradan da TBMM'ye sevkedilmeye hazır durumda bulunduğunu söyledi.

''Para politikaları tarafında Merkez Bankası'nın bağımsızlığı nasıl temel bir konu ise mali politikalarda da, mali kuralla Türkiye'de yeni bir dönemin başlayacağını ifade edebilirim'' dedi..

Amacın ''kamu mali politikalarına uzun vadeli öngörülebilirlik getirmek'' olduğunu kaydeden Babacan, şöyle konuştu:

''Şimdiye kadar bizim 3 yıllık program perspektifimiz vardı. Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan hazırlıyorduk. Buna da bizim hükümetimiz döneminde Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Yasası ile gittik. Bu yasa ile 3 yıllık orta vadeli perspektif getirmiştik. Ancak artık Türkiye'nin sadece orta vadeyle yetinmeyeceği, çok daha uzun vadeye bakmak gereksinimi çok açık şekilde ortada.

Türkiye'nin risk priminin düşmesi ve böylece kamu borçlanma maliyetlerinin azaltılması... İleriye doğru biz ne kadar somut plan ve programlar, hedefler ortaya koyarsak, bunları ne kadar uzun perspektifte ele alırsak, Türkiye'nin risk primini de o kadar düşürmenin yolunu açmış oluyoruz.

Türkiye'de bir başka sorun, mevduat ve kredi vadelerinin kısalığı. Burada biz, kamu tarafında perspektifimizin kısa oluşunun buna neden olduğunu görüyoruz.

Devlet, kamu sektörü, ilk defa uzun vadeli perspektif ortaya koyarak, mevduat ve kredi faizlerinin de uzamasını sağlayabilecek. Bir bakıma kamunun uzun vadeli finansman ihtiyacını, uzun vadede bütçe açığı ve borç noktasında nereye gideceğini açık şekilde ortaya koyup, özel sektöre alan açmak. Özel sektörün daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli kaynaklara ulaşmasını sağlamak.

Bir diğer amaç, mali disiplini kalıcı hale getirmek. Sadece dönemden döneme mali disiplin sağlayıp, bazı dönemlerde ipin ucunu bırakmak değil, mali disiplin anlayışını kalıcı hale getirmek.''

Babacan, '' mali programın kapsamında merkezi yönetim yanında , Sosyal Güvenlik Kurumu, mahalli idareler, belediyeler, il özel idareleri, döner sermayeli işletmeler, İşsizlik Sigortası Fonu ve diğer kuruluşların da yer aldığını" anlattı.

Babacan Mali Kural ile Eylül 2009'da açıklanan Orta Vadeli Programdaki hedeflerin farklı olmadığını da vurgularken, ''Burada amaç uzun vadeyi garanti altına almak. Uzun vadede nereye gittiğimizi herkese ilan etmek ve iyi günde kötü günde, hava şartları ne olursa olsun, biz bu yolculuğa devam edeceğiz mesajını açık bir şekilde verebilmek'' diye konuştu.

Amaçlarının Türkiye ekonomisinin özel sektör eliyle büyümesinin sağlanması olduğunu ve kamunun uzun vadede ne yapacağını açıkladığı zaman, özel sektöre de daha uzun vadeli bir perspektifin getirildiğini kaydeden Babacan, ''Yani özel sektöre ne kadar bir alan açılacak ekonomide bunu herkes görmüş oluyor. Ben kuvvetle inanıyorum ki bu mali kuralın uygulanmasıyla beraber tedrici olarak göreceksiniz hem içeride hem dışarıda Türkiye'de kaynak vadeleri uzayacaktır. Özel sektörümüz çok daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetleri kaynaklara içeriden ve dışarıdan ulaşabilecektir. Zaten bizim de amacımız Türkiye'yi özel sektör eliyle büyütmek'' dedi.

(1) Bugüne kadar Türkiye'de Mali Disiplin'i IMF denetliyordu. IMF'in Mali Disiplin'de önem verdiği bütçelerde faiz dışı fazla kalemi idi.

(2) IMF yerine şimdilerde kendi kendini kontrol, kanun ile kendi kendini sınırlama uygulaması başlatılıyor. Bu hem ülke için hem yabancılar için önemli bir gelişmedir.

(3) Ortalama yüzde 5 büyüme oranı gerçekleştirilmesi mümkün bir orandır. Ancak kamu açığını milli gelirin yüzde 1 'i ile sınırlamak, sıkı maliye politikası anlamına gelir. Fazla iddialıdır. Bu oran AB ülkelerinde bile yüzde 3 tür.

(4) Her ne kadar potansiyelinden yararlanlmasa da bizim Devlet Planlama Teşkilatı diye bir kuruluşumuz var. Görevi 15 yıllık kalkınma stratejileri belirlemek, 5'er yıllık kalkınma planları yapmak, yıllık programlar ile kaynaklar, harcamalar dengesini oluşturmak, büyüme politikalarını belirlemektir.

Anlaşıldığı kadarı ile Devlet Planlama Teşkilatı'nın görev ve sorumlulukları yavaş yavaş Hazine'ye geçiyor. Hazinenin hazırlayacağı 3'er yıllık orta vadeli plan ve mali plan ekonominin gelişmesinin yönünü belirleyecek.

5) Özet olarak Mali Kural, ileri bir sınırlama ile büyümeyi engellemediği ölçüde yarar getirir. Hazine'nin bugüne kadar sağladığı şeffaflığı daha da ileri götüreceği için yarar sağlayacaktır.

İşleyişini zaman içinde göreceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018