Milli gelirimize göre yeterince demokratik miyiz?
Malum ülkemizde epey bir zamandır "demokratikleşme" konusu gündemde. Kısa vadede bir yere gidecekmiş gibi gözükmeyen Anayasa tartışmaları bir yana, bir kesim "askeri vesayet" ortadan kalktığı ve "para-militer" yapılanmalar tarafından işlenmiş suçların üzerine gidildiği için demokrasinin geliştiğini, diğer bir kesim ise medyanın giderek daha fazla kontrol altına alındığı, bireysel özgürlüklere müdahele edildiği ve bir çeşit "sivil vesayet" rejiminin ortaya çıktığı gibi nedenlerle demokrasinin zayıfladığını iddia ediyor. Böyle bir ortamda, demokratikleşme olgusuna bir de "ekonomi" ekseninden bakmanın ilginç olabileceğini düşündüm. (İktisat literatüründe "demokrasi ve iktisadi gelişmişlik" üzerine yapılan son dönem çalışmalar arasında Daron Acemoğlu ve Dani Rodrik gibi Türkiyeli iktisatçılarınkilerin oldukça önemli bir yer tuttuğunu da söylemeliyim.)
Ülkeler arasındaki demokratik gelişmişliğin mukayesesi için The Economist dergisinin araştırma birimi EIU tarafından 2007 yılından beri hesaplanmakta olan "demokrasi endeksi" oldukça iyi bir veri tabanı oluşturuyor. Çalışmanın 2011 verileriyle yapılan son versiyonunda Türkiye maalesef 115 ülke arasında 88. sırada. (Aslında çalışma 167 ülkeyi kapsayacak şekilde yapılmış, ancak endeks değeri 4'ün altında olan 52 ülke otoriter (demokratik olmayan) olarak tanımlanmakta.)
EIU endeksi oluştururken demokrasi tanımını sadece bir seçim sistemine indirgemeyerek "liberal demokrasi" çerçevesinde 5 farklı alt başlıkta değerlendirmiş. Bunlar: 1- Seçim yöntemi ve çoğulculuğun yaygınlığı, 2- Hükümetin icrai yetkileri ve sorumlulukları, 3-Siyasi katılım, 4-Demokratik siyaset kültürü, 5- Sivil özgürlükler. Toplamda 60 soru cevaplanarak ve her alt başlık için 10 üzerinden puanlama yapılarak, bu alt başlıkların eşit ağırlıklı ortalamasının hesaplanması yoluyla bir ülkenin "demokrasi endeksi" değeri bulunmuş. Neticeleri değerlendirirken EIU siyasi sistemleri aldıkları puanlara göre de tam demokratik, sorunlu demokratik, karma (hybrid) ve otoriter olarak bir sınıflandırmaya tabii tutmuş. Türkiye karma rejimler arasında yer almakta.
Ülkelerin ekonomik gelişmişliği ile ilgili veri olarak ise İMF'nin Dünya ülkelerinin 2011 yılı kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla verisini kullandım. Bu veriyi otoriter olmayan ülkelerin demokrasi endeks değerleriyle bir regresyon analizine tabi tuttuğumda ise aşağıdaki şekilde bir grafik ortaya çıktı:
Görüldüğü gibi demokrasi endeksi ile milli hasıla arasında R2 değeri 0.67 olan yüksek bir korelasyon söz konusu. (R2 istatistiği korelasyonun düzeyi arttıkça 1'e yaklaşır. 1 değerinde ise iki değişkenin serileri arasındaki ilişki sabitlenir ve grafik olarak düz bir çizgi elde edilir.)
İki değişken arasında önem derecesi yüksek bir ilişkinin olduğu görülmekte. Ancak, bunun kadar önemli olan bu 2 değişken arasındaki nedensellik ilişkisini çözmektir. "Demokrasiyi artırırsak milli geliri de artırırız" demek kolay. Halbuki, belki nedensellik diğer şekilde çalışmaktadır. Yani, ülkeler zenginleştikçe demokratik kurumları da gelişmektedir. Veya, iki veri arasında birbirini güçlendiren karşılıklı bir ilişki vardır; demokratik ortamın artması milli geliri artırırken, milli gelir artışı da demokratik yapılanmayı desteklemektedir. Takdir edersiniz ki, bu kısa çalışmada böyle bir soruya cevap bulmak mümkün değil.
Ancak, en azından, "Türkiye bugün milli hasılasına göre yeterli bir demokratik düzeye sahip midir?" sorusuna demokrasi ile milli hasıla arasında bulunan denklem vasıtasıyla bir cevap verilebilir sanırım. Veri setinde kullanılan Türkiye'nin kişi başına yurtiçi hasıla değeri 10,521 dolar. Bulunan denkleme göre bu büyüklükteki milli geliri olan bir ülkenin sahip olması gereken demokrasi endeks değeri 7.1. Türkiye'nin halihazırdaki demokrasi endeks değeri ise 5.7. Tüm ülkelerin demokrasi endeksi değerlerinin standart sapmasının da 1.4 olduğu dikkate alındığında, bu fark hiç de az değil. Aynı zamanda, Türkiye kişi başına düşen GSYH'sına göre en kötü demokrasi skoru olan 8. ülke. (Tahmin edileceği gibi, bu kritere göre en yüksek demokrasi skoruna sahip ülke ise Hindistan.)
Sonuç olarak, Türkiye'deki demokrasi düzeyinin kişi başına düşen gelir olarak olması gereken yerin oldukça altında olduğu söylenebilir.