Milli gelirden sonra vergi ve istihdam rakamları da olumlu

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Geçen hafta önce yılın ilk 6 ayına ait milli gelir rakamları açıklandı. Gördük ki, yılın ilk 6 ayında ekonomi cari fiyatlarda yüzde 19.2 sabit fiyatlarla yüzde 10.2 oranında büyümüş.

Genelde ekonominin büyümesi doğrultusunda vergi gelirleri de artar. Unutmayalım ki vergi gelirleri cari fiyatla izlenir.

Ocak-ağustos dönemine ait bütçe rakamları açıklanınca gördük ki yılın ilk 8 ayında vergi gelirleri yüzde 22.1 oranında, toplan bütçe gelirleri yüzde 17.7 oranında büyüme göstermiş.

Ekonomik büyümenin vergi gelirlerine yansıması normaldir.

Vergi türlerindeki gelir artışı ise büyümenin kaynağı konusunda bilgi verir.

Bakanlığın açıklamasına göre, vergi türleri itibarıyla 2011 yılı Ocak-Ağustos döneminde geçen yılın aynı

dönemine göre; ithalde alınan katma değer vergisi yüzde

38.2, kurumlar vergisi yüzde 32, damga vergisi yüzde

28.2, harçlar yüzde 21.7, dahilde alınan katma değer

vergisi yüzde 20.5, gelir vergisi yüzde 18.6, özel tüketim

vergisi yüzde 13.6, banka ve sigorta muameleleri vergisi

yüzde 12,2 ve diğer vergiler tahsilatı ise yüzde 14,9

oranında artmış.

Burada üzerinde durulması gereken 2 nokta var:

1) Demek ki ithalatdaki patlama nedeniyle KDV ve ÖTV'de olağanüstü artış var.

2) Toplam vergi gelirlerinde 6111 sayılı Bazı vergi Alacaklarının Yapılandırılması Hakkındaki Kanun çerçevesinde ilk 8 ayda yapılan 9.9 milyar TL'lik tahsilat da artan vergi gelirleri içinde.

(Gelir İdaresi Başkanlığı'nın verilerine göre 31 Ağustos 2011 tarihi itibarıyla 6111 sayılı Kanun kapsamında tahsil edilen genel bütçe vergi gelirleri, teşebbüs ve mülkiyet gelirleri ile faiz, pay ve ceza gelirleri toplamı 9 milyar 938 milyon TL olmuştur.)

Yılın ilk 8 ayında bütçe giderleri yüzde 7.4 artarken, bütçe gelirleri (9.9 milyar TL'lik olağan dışı tahsilatın da eklenmesiyle) yüzde 17.7 artınca, yılın ilk 8 ayında bütçe fazla vermiş olmuştur.

Bütünü ile bütçe rakamları ülkenin ekonomi vitrinini süsleyecek niteliktedir.

Batılı ülkeler bütçe açıklarının büyüklüğü ile dertlenirken Türkiye bütçesi açık vermemekte, Türkiye, bütçedeki faiz dışı fazla ile borç stoğunu küçültmektedir.

Geçen hafta açıklanan istihdam göstergelerine göre haziran ayında işsizlik oranı yüzde 9.2'e gerilemiştir.

Demek ki büyüme istihdam yaratmada etkili olmuştur. Nüfus artarken işsiz sayısının düşmesi demek, iş arayanlardan daha çok insana iş yaratılıyor demektir.

Son bir yılda çalışan sayısı 1.4 milyon arttı. Bu artışının 1.1 milyonunun ücretli istihdamdan oluşması çok önemlidir. Demek ki artışın en az 1.1 milyonu kayıtlı işlerde çalışmaktadır.

Olumsuz gösterge artışda sanayi istihdamının payının 161 bin olması, istihdam artışının 602 bininin servis sektöründe, 367 bininin tarım kesiminde yaratılan işlerden kaynaklanmasıdır.

Aylar itibariyle istihdamdaki gelişme de önem taşır. Mayıstan hazirana istihdamdaki artış 456 bindir. Mayıs-haziran arası maalesef sanayide çalışan sayısı 75 bin azalmıştır. Artışın ana kaynağı 327 bin ile tarım kesimidir.

Genel olarak değerlendirildiğinde istihdam rakamları da olumludur. Tarım dışı kesimde ücretli ve kayıtlı istihdamdaki artış birçok ülkenin özlemini duyduğu bir gelişmedir.

Bunlar ülkenin uluslar arası çevrelerde izlenen makro göstergeleridir. Türk ekonomisini değerlendirenlerin olumlu değerlendirme yapmalarına imkan verecek iyi göstergelerdir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018