Milli gelir rakamları beklenenden düşük çıktı
Dün açıklanan 2008 yılının 2'nci 3 aylık dönemine ait milli gelir rakamları beklenenden düşük çıktı.
İyimser bekleyişler:
(1) Tarımsal üretimin iyi olduğunu gösteren haberlere,
(2) Sanayi üretim endeksleri ve kapasite kulanım göstergelerinin olumlu sonuşlarına dayanıyordu.
Fakat görüldü ki 2008 yılının 2 'nci 3 aylık döneminde milli gelir (GSYİH) sadece yüzde 1.9 oranında büyümüş.
Bu büyüme oranı çok düşük bir üretim artışını gösteriyor. Hele gele daha önceki büyüme oranlarının gerisinde kalması, (1) Ekonomide büyümeniz hızla yavaşlamaya dönüştüğünü,(2) İstikrarsızlığın boyutunun arttığını ortaya koyuyor.
2008 yılının ilk 3 aylık döneminde milli gelir (GSYİH) yüzde 6.7 oranında artmıştı. 2007 yılının 3'er aylık dört döneminde sırasıyla 6.1-4.1-3.3 ve 3.6'lık büyüme rakamlarından sonra gerçekleşen bu 6.7 lik büyüme oranı, ekonomide büyümenin tekrar hızlanmaya başladığının göstergesi olarak kabul edilmişti.
Geliniz görünüz ki, 2008 yılının 2'nci 3 aylık döneminde büyüme 1.9 oranında gerçekleşti. İlk 3 ayda yüzde 6.7 olan büyümenin (üretim ve gelir artışının) 2'nci 3 ayda yüzde 1.9 oranına düşmesi "istikrarsızlığın" büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Bizim ekonomimizde büyümeyi büyük ölçüde imalat sanayiinin üretimi belirler. İmalat sanayiinde üretim artışı birinci 3 aylık dönemde yüzde 7.0 oranında iken 2'nci 3 ayda 2.5'e düştü. İkinci üç ayda tarım gelirinde yüzde 3.5 oranında gerileme belirlendi. İnşaattaki büyüme önceki 3 aylık dönemde yüzde 3.1 iken son 3 aylık dönemde yüzde 0.9 oldu.
Toptan ve perakende ticarette büyüme yüzde 9.1'den yüzde 3.3'e, ulaştırma ve haberleşmede yüzde 7.8'den yüzde 3.2'ye düştü.
Ve de sonuç olarak 2'nci 3 aylık dönemde milli gelir artışı yüzde 1.9 olarak gerçekleşti.
Gelir artışı düşük çıkınca, bunun sonucu olarak harcamalar da geriledi.
İlk 3 aylık dönemde yerleşik hanehalkının tüketim harcamaları yüzde 7.6 oranında artmışken ,2'nci 3 ayda artış yüzde 2.8'e düştü. (Hanehalkının tüketim artış hızında gerileme var ama, dikkat buyurulur ise , artışın yüzde 1.9 olan 2'nci 3 aylık dönemdeki milli gelir artışının üzerinde olduğu görülür.)
Yatırımlarda da büyük gerileme var. Birinci 3 aylık dönemde yüzde 11.9 artan toplam yatırım harcamaları 2'nci 3 ayda yüzde 1.5 geriledi.
Özel sektörün birinci 3 aylık dönemde yüzde 14.1 artan yatırımları 2'nci 3 aylık dönemde yüzde 0.6 oranında arttı. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 18.1'lik artış, yüzde 2.7'lik gerilemeye (eksiye) dönüştü.
Biz döviz fiyatı,faiz fiyatı ve borsa endeksleri ile o kadar meşgulüz ki, ekonominin büyüme sorununa vakit ayıramıyoruz.
Son aylarda Batı dünyasında önde gelen ekonomiler büyümenin yavaşlaması sorununu ciddi olarak tartışırken biz bu konuya ilgi göstermedik.
Batı dünyasındaki büyüme sorunlarını biz sadece ihracatımıza etkisi açısından değerlendirdik. Fakat görülüyor ki, bizim ekonomimizde de büyümede ciddi bir yavaşlama var.
Acaba biz bu yavaşlamayı, "Ohh… Ohhh… Ne güzel… Talep düştü… Büyüme yavaşladı… Enflasyon artık kontrol altına alınacak" diyerek sevinçle mi karşılayacağız? Acaba Merkez Bankası'nın enflasyonu aşağıya çekme politikasının hedefi bu mu idi ?"
Önümüzdeki günlerde bu sorulara cevap aramak zorundayız.