Milisaniye önemli
New York ile Chicago arasındaki bin 500 kilometreyi gidiş-dönüş 8.5 milisaniyede aşacak bir iletim sistemi kuruluyor. Bu iletim sistemi, iki önemli borsayı birbirine bağlayacak. New York’ta sanayi ve teknoloji için iki önemli borsa var. Chicago da ABD için önemli ikinci borsa. Aralarında iletişim hızının daha da azalması gerekiyor ki, işlemler daha hızlansın.
***
Bin 500 kilometreyi gidiş-dönüş 8.5 milisaniyede aşmak...
Bu yeni hızdan önce acaba kaç “saniyede” aşılıyordu? Saniye değil. Fiber optik kabloyla 14.5 milisaniye sürüyordu.
Nasıl yani? 14.5 milisaniye “yavaş” mı ki, bunu 8.5 milisaniyeye indirmek istiyorlar?
Evet... 14.5 milisaniye yavaş!
***
İki şehri bağlayan fiber optik, demiryolu hattını izler. Hat, oraya buraya döndükçe, fiber optik hat da uzar.
Fatura bin 500 km. New York’tan kalk, Pittsburgh ve Cleveland’dan geç, taa Chicago’ya... Bu güzergahta ilerleyen sinyal 14.5 milisaniyede menzile ulaşır.
Fiber optik’in bu “kabul edilemez yavaşlığı” (!) üzerine Spread Networks adlı bir şirket, iki şehir arasını bin 500’den bin 237 kilometreye “indiren” bir başka fiber optik hat döşedi. İletim hızı 13.1 milisaniyeye indi. Bu da yetmedi. McKay Brothers adlı bir başka şirket havadan mikrodalga iletişimle uzaklığı bin 116 kilometreye indirdi. Kuş uçumu dediğimiz düz çizgide iletim hızı 9 milisaniye oldu. Bu da yetmedi. Tradeworx adlı bir başka şirket, uzaklığı bin 096 kilometreye indirecek bir sistemi kuruyor. Böylece, iletim süresi 8.5 milisaniye olacak. Bir nevi ışık hızı sanki. Nasıl olacak? 20 tane mikrodalga güç artırımı istasyonu (röle) kurulacak. İletimi bunlar sağlayacak.
***
Bu hız merakı, New York-Cornwall (İngiltere’nin güneybatısında okyanusa uzanan yarımada) arasında Atlas Okyanusu’nun derinliklerinden 5 bin 700 kilometrelik fiber optik hattı da yenileyecek. Halen, bu hatta gitgel iletim hızı 65 milisaniye. Bunu 59’a indirmek için Hibernia Express adlı yeni bir fiber optik hat çekiliyor. Gitgel iletim hızı da 59 milisaniye olacak. Sadece 5-6 milisaniyelik hız kazanmak için 300 milyon dolarlık bir yatırım. İnsanoğlunun, bu hızda işlem yapması mümkün değil. İnsanı kenara çekip, ortamı bilgisayarlara, algoritmalara, matematik formüllerle işleyen “hız sihirbazlıklarına” bırakınca, 2008’den beri süren krizin temelindeki nedenlerden biriyle de karşılaşıyoruz: Milisaniye, milyon dolar kazandırıyor. Ya da kaybettiriyor. Hızlanma, Atlantik’le sınırlı değil. Geçen Ağustosta hizmete giren yeni bir hat Malezya, Singapur, Hong Kong ve Japonya’yı 40Gbps kapasiteyle birleştirdi. Tam 7 bin 200 kilometre. Fatura 430 milyon dolar. Bu hattın özelliği, Singapur-Japonya arasını 3 milisaniye daha hızlı koşması. 3 milisaniye!
Ve 2014’te, Anton Kreil adlı borsacı, Hollandalı SXC turizm şirketinin “turistik” uzay mekiğinden, yerden 100 kilometre yukardan, ilk kez finansal işlem yapmaya hazırlanıyor. İşlem hızı şimdiye kadarki “en hızlısı” olacağı için, Guinness Rekorlar Kitabı’na da aday beyefendi daha şimdiden. Eh...Vakit, nakittir...